Emine Füsun Alioğlu

Alioğlu, Emine Füsun

Name Variants

Alioglu,Emine Fusun
ALIOĞLU, Emine Füsun
E. F. Alioğlu
Alioğlu,E.F.
Alioğlu, EMINE FÜSUN
Alioğlu, Emine Füsun
Alioğlu, E. F.
ALIOĞLU, EMINE FÜSUN
Emine Füsun ALIOĞLU
EMINE FÜSUN ALIOĞLU
Alioglu,E.F.
Emine Fusun, Alioglu
E. Alioğlu
A., Emine Fusun
A., Emine Füsun
A.,Emine Fusun
Emine Füsun Alioğlu
Alioğlu, E.
Alioglu, Emine Fusun
Alioğlu, Emine Füsün
Alioğlu, Füsun
Alioglu, E. Fusun
Alioğlu, E.F.
Alioğlu, Füsün

Job Title

Prof. Dr.

Email Address

fusun.alioglu@khas.edu.tr

ORCID ID

0000-0002-6256-9804

Full item page

Scholarly Output

26

Articles

7

Citation Count

1

Supervised Theses

17 Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 26

Change of the Built Environment in Jerusalem During the Late Ottoman Period (1840-1917)
(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2024) Alioğlu, Emine Füsun
The establishment of Jerusalem, the holy city of three monotheistic religions on a global scale, dates to 4000 BCE. The city has been settled by various civilizations and has had walls protecting its borders since ancient times. Throughout history, Jerusalem has been influenced by Assyrian, Babylonian, Persian, Hellenic, Roman, Byzantine, Islamic States, and Ottoman periods. The Ottoman Empire first took control of the city in 1517 and then again in 1840, when they regained dominance in Syria and Palestine. In 1841, Jerusalem was separated from the Damascus Province and directly linked to Istanbul. This marked a period of modernization for the Ottoman Empire, following the Tanzimat Edict of 1839. This led to significant changes in legal, administrative, social, economic, political, and zoning fields, transforming the appearance of Ottoman cities. This article will discuss how existing structures were managed in Jerusalem during the final period of Ottoman rule, the regulations for constructing new buildings, the preservation of ancient monuments, and the enforcement of new laws.
Tokat-zile'de Geleneksel Evlerden Örnekler, Koruma Sorunları ve Öneriler
(Kadir Has Üniversitesi, 2010) Seçkin, Adnan; Alioğlu, Emine Füsun; Alioğlu, Emine Füsun
Bu çalışmada Zile'nin tarihsel ve fiziksel gelişimi kısaca irdelenmiş, başta Zile Kalesi olmak üzere kentin anıtsal yapıları incelenmiştir.Kentsel sit içerisinde yer alan, geleneksel yapım tekniği ile üretilmiş yapılardan oluşan altı sokak üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Tek yapı ölçeğinde, geleneksel Zile evlerinin mimari özelliklerini yansıtan altı yapı seçilmiştir. Seçilen altı yapının rölöve projeleri hazırlanarak, yapılar üzerinde mevcut sorunlar, bozulmalar ve yapılara sonradan ilave edilen elemanlar tespit edilmiştir. Elde edilen rölöve projeleri eşliğinde restorasyon projeleri hazırlanmıştır.
Somut Olmayan Kültür Mirası "imaret Geleneği" ve Osmanlı İmaretleri
(Kadir Has Üniversitesi, 2017) Gelir Çelebi, Azize; Alioğlu, Emine Füsun; Alioğlu, Emine Füsun
Bu tezde, Osmanlı Devleti'nde sosyal bir müessese ve bir hayır kurumu olan imaretler, farklı açılardan ele alınmaya çalışılmıştır. Öncelikle tezin ilk bölümünde Vakıf konusu ele alınmıştır. Vakıflar tarafından finanse edilen kurumlar olan imaretlerin kuruluş ve işleyişinin iyi algılanabilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Bu bölüm altında ilk olarak vakfın ne olduğu, İslamiyet öncesinde vakıf benzeri kurumların olup olmadığı, vakıfların tarihsel süreç içerisindeki gelişimi ve Osmanlı Devleti'nde vakıf konusu anlatılmıştır. Vakıf koşullarının yazılı olduğu vakfiyeler, vakıfların çeşitleri, vakıfların unsurları, Osmanlı sosyal hayatında vakıfların önemi bu bölüm altında ele alınan konular içerisinde yer almaktadır. Tezin 2. Bölümünde ilk olarak, terminolojide birden fazla anlama sahip olan imaret kelimesinin tanımları üzerinde durulmuştur. Akabinde imaretlerin parçası olduğu yapı topluluğu olan külliyeler ve bu külliyelerin çeşitleri hakkında bilgi verilmiştir. İşleyişi ve sunduğu hizmetin daha iyi anlaşılabilmesi için, imarethanelerde çalışan personelin kimler olduğu ve vazifeleri liste şeklinde sunulmuştur. Günümüze ulaşan imaretler için bir katalog hazırlanmıştır. İmaretler hakkında bilgi verirken, tarihsel kaynaklar ve arşiv kaynakları da kullanılarak özgün bilgiler sunulmaya çalışılmıştır. Tezin 3. Bölümünde Osmanlı öncesi toplu beslenme kültürü ve bu kültürün temelleri anlatılmıştır. Toplu beslenmede amaç, sadece bir fizyolojik ihtiyaç mı, yoksa güç ve iktidar ile ilişkili mi konusu değerlendirilmiştir. İmaretlerde her gün sunulan ve özel günlerde dağıtılan yiyecekler ile imaretten istifade eden kitle hakkında bilgi verilmiştir. Somut olamayan kültür mirasının ne olduğu ve tarihsel süreci ile bu doğrultuda imaret geleneği anlatılmıştır. Halen daha uygulanan imaret örnekleri ve günümüze adapte olmuş imaret geleneği örnekleri de bu bölüm altında ele alınmıştır.
Milli Saraylar envanterine ait Japon paravana ve restorasyonu
(Kadir Has Üniversitesi, 2021) Yanan, Hilal Kaplan; Alioğlu, Emine Füsun; Alioğlu, Füsün
19. yy. Batılılaşma kapsamında oluşan siyasi hareketlenmenin Osmanlı ve Japonya ayağını temsil eden Sultan II. Abdülhamid'in ve İmparator Meiji'nin karşılıklı ilişkileri aynı zamanda bu iki ülkeyi ilgilendiren kültürel bir yoğunlaşmanın da habercisi olmuştur. Bu kültürel ortamın somut birer göstergesi olan ürünler o dönem sanat anlayışının ve geleneksel yaşam tarzının ipuçlarını sunmaktadır. Sınırların belirsizleştiği, küresel anlamda mesafelerin kısaldığı günümüz coğrafyasında milletlerin sanat ürünleri dünya mirasını oluşturmaktadır. Bu mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak insanlığın ortak görevidir. Bu çalışmada Uzak Doğu kültür ve sanatının en önemli ögelerinden biri olan 'paravana' genel olarak ele alınmış ve bu bağlamda Dolmabahçe Sarayı Müzesi'nde bulunan Japon paravana sanatsal ve tarihsel değeri açısından incelenmiştir. Bu eserin yapısal ve estetik özellikleri veriler doğrultusunda değerlendirilerek restorasyonuna katkı sağlanması amaçlanmıştır. Eserin restorasyon öncesi durumu belgelenmiş, görsel şeması üzerinde hasar tespitleri yapılarak bilimsel analizlerle kendisini oluşturan materyallerin yapısı, özellikleri ve durumu incelenmiştir. Bu analizler sayesinde elde edilen veriler esere yönelik koruma uygulama metodolojisiyle birleşerek eserin restorasyonuna ışık tutmuştur. Eserin restorasyon sonrası durumu ortaya konularak koruma sorunlarının giderilmesine yönelik saklanacağı ya da sergileneceği uygun ortam koşulları hakkında değerlendirmeler yapılmıştır. Türkiye'de geleneksel karmaşık eserlerin restorasyonuna dair çalışmaların oldukça az olması ve kısıtlı sayıda kaynakların bulunması bu tezin oluşmasında başat rol oynamıştır. Bu referansla Sanat Tarihi, Sosyoloji ve Koruma disiplinlerinin bir arada yürütüldüğü çalışmalar için etkileşim oluşturması ve bilimsel araştırmalarla elde edilen yeni dokümantasyonlara kapı aralaması bakımından önemlidir. Bu çalışma restoratörlerin sanat eserlerine karşı oluşacak tutumuna ve koruma yaklaşımının kapsamlı olmasına yönelik düşüncelerine katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
The Modular Design of the Mosque of Sehzade Mehmet
(Turk Tarih Kurumu, 2023) Alioğlu, Emine Füsun
The Mosque of Sehzade Mehmet had been built between 1543 and 1548 at an important location within the Historical Peninsula of Istanbul. The complex within which the mosque is built was located on the road which lies between the Aqueduct of Valens (Bozdogan) and the Fatih Complex. This area constituted the city center and had an impact over the silhouette of the city in the sixteenth century as it does today. The mosque was located at the center of the complex. The Mosque of Sehzade Mehmet was the first sultans mosque designed and built by Mimar Sinan. Even though Sinan himself considers the mosque as his apprenticeship work, researchers disagree. They instead identify the mosque as Sinan's mastership work. There is a plethora of research on the works of Mimar Sinan. In some of these, the existence of modular and/or proportional architecture is discussed. These researches have been conducted within the context of approaches which accept either Western proportion systems, traditional measurement systems, or dome unit as the module. In this article too, the Mosque of Sehzade Mehmet will be analytically studied in order to find out which modular system inspired the design. However, what differs this study from other works is the existence of an extensive survey which is conducted through the use of modern technology. Thus, through this survey, the topic is thoroughly studied with an approach which takes the dome unit as the module. The results are presented by various technical drawings.
The Modular Design of the Mosque of Şehzade Mehmet
(Turkish Historical Society, 2023) Alioğlu, E.F.; Alioğlu, Emine Füsun
The Mosque of Şehzade Mehmet had been built between 1543 and 1548 at an important location within the Historical Peninsula of Istanbul. The complex within which the mosque is built was located on the road which lies between the Aqueduct of Valens (Bozdoğan) and the Fatih Complex. This area constituted the city center and had an impact over the silhouette of the city in the sixteenth century as it does today. The mosque was located at the center of the complex. The Mosque of Şehzade Mehmet was the first sultans mosque designed and built by Mimar Sinan. Even though Sinan himself considers the mosque as his apprenticeship work, researchers disagree. They instead identify the mosque as Sinan’s mastership work. There is a plethora of research on the works of Mimar Sinan. In some of these, the existence of modular and/or proportional architecture is discussed. These researches have been conducted within the context of approaches which accept either Western proportion systems, traditional measurement systems, or dome unit as the module. In this article too, the Mosque of Şehzade Mehmet will be analytically studied in order to find out which modular system inspired the design. However, what differs this study from other works is the existence of an extensive survey which is conducted through the use of modern technology. Thus, through this survey, the topic is thoroughly studied with an approach which takes the dome unit as the module. The results are presented by various technical drawings. © 2023 Turkish Historical Society. All rights reserved.
İzmir-halkapınar Tarihi Su Yapıları
(Kadir Has Üniversitesi, 2012) Kavakdipli, Eda; Alioğlu, Emine Füsun; Alioğlu, Emine Füsun
Bu tezde İzmir ilinin Halkapinar mahallesinde İzmir Su ve Kanalizasyon idaresi (İZSU) Tesisleri'nde bulunan Tarihi Su Fabrikasi ve Tarihi Su Dagitim Yapisi'nin tarihsel surecleri mimari ozellikleri ve bozulma sorunlari incelenmistir. ozet'ten
18. Yüzyılda Avrupa'da Geleneksel Kagir Yapım Tekniğinin Demir Kullanımı ile Desteklenmesi ve Tarihi Kagir Yapıların Demir Kullanılarak Konsolidasyonunun İncelenmesi
(Kadir Has Üniversitesi, 2014) Sipahi, Serra; Alioğlu, Emine Füsun; Alioğlu, Emine Füsün
18. yüzyılda kagir yapıların demir ile güçlendirilerek inşaa edilmesi ve yapım aşamasından sonra oluşan hasarların demir ile konsolide edilmesi sürecinin araştırılması amacıyla; belirtilen aralıktaki geleneksel teknik uygulamaları, iş gücünün örgütlenmesi ve eğitimi incelenmiştir. Bunların yanı sıra, demirin elde edilmesinde zaman içinde değişen ve gelişen yöntemler ile, bilimsel alandaki gelişmeler doğrultusunda yeni malzemelerin ortaya çıkması da mercek altına alınmıştır. Demirin kagir yapım tekniğindeki yerini anlamak amacıyla iki yapı incelenmiştir. Roma'daki San Pietro Kilisesi 18. Yüzyılda demir kullanılarak yapılan konsolidasyon yönünden ele alınmış, Paris'teki Sainte Geneviéve Kilisesi (bugünkü Fransız Pantheon'u) ise yapımı esnasında kullanılan demir ile güçlendirilmiş taş tekniği açısından incelenmiştir. Bu incelemeler için öncelikle yapıların inşaasına dair kısa bir tarihçe verilmiştir. Ardından yapıda gözlenen sorunların ortaya konmasının eşliğinde dönemin demir kullanım tekniğinin kagir yapıyı güçlendirici yönü üzerinde durulmuştur. Sonuç olarak San Pietro'nun kubbesinde uygulanan demir konsolidasyon yöntemleri ortaya konmuş, Sainte Geneviéve'de ise uygulanmış olan demir takviyeli lento sistemi ve bunların çalışma yöntemi açıklanmıştır.
Urban Regeneration Projects in Istanbul and Documentary Value
(Istanbul Teknik Universitesi, Faculty of Architecture, 2011) Erkan Kösebay, Yonca; Alioğlu, Emine Füsun; Alioğlu, Emine Füsun; Erkan, Yonca
Historic cities directly reflect urban transformations and the restructuring of social life shaping the physical environment of a city. In Istanbul, however, recent changes in the physical environment have taken a different path from that of the past. The legal framework and organization of this forced transformation has rapidly developed. Such transformation projects will set into motion irreversible processes altering historic areas in Istanbul. On the one hand, new spaces for divergent formations are sought, utilizing the power of law. On the other hand, the stratification of the city, which dates back centuries, has been subjected to regeneration projects including conservation work. However, the preservation approach employed in these projects displays an inclination towards "gentrification" at the higher scale, which bears the risk of neglecting the authentic qualities of the actual urban fabric or the buildings. In other words, the underlying aim of such projects is the removal of the dilapidated, ruinous, poor and marginal character of the present via processes of gentrification. The documentary value of a structure consists of the qualities of a cultural asset which require preservation. In this regard, this paper will demonstrate the documentary values which are threatened by proposed urban transformation projects in the historic peninsula of Istanbul.
İmar Hareketlerinin Tarihi Cevre ile İliskisi :kazlicesme Mahallesi Sinirinda Kalan Sur Tecrit Alani Ornegi
(Kadir Has Üniversitesi, 2018) Gurer, Hatice Ferhan; Alioğlu, Emine Füsun; Alioğlu, Emine Füsun
Arkeolojik eserlerin korunmasi amaciyla baslayan koruma anlayisi zaman icinde anitsal yapilarin korunmasi anlayisina ulasmistir. ii. Dunya Savasi’ndan sonraki donemde sadece anitlarin korunmasi yeterli gorulmemis cevresinin de korunmasi gerekliligi anlasilmistir. Dunyada bu yonde gelisim gosteren koruma anlayisi ulkemizde de kabul gormus mevzuatta da bu yonde degisimler baslamistir. Mevzuatta meydana gelen degisimler tarihi cevrenin korunmasinda en onemli araclardan biri olan planlama ile koruma olgusunu daha yakindan iliskilendirmistir. Sit alani karari neticesinde koruma altina alinan tarihi cevrenin korunmasi gerekli dokusunu kaybetmemesi ve gelecege devamliliginin saglanmasi icin kentlerin planlanmasinda dogru kararlarin alinmasi gerekmektedir. ozellikle kentsel gelisimin baskilarina karsi korumanin saglanabilmesi icin planlama sirasinda koruma ve butuncul planlama ilkelerinin goz onunde bulundurulmasi gerekmektedir. Ancak ulkemizde kentsel alanlarin planlanmasi farkli yasalar ele alinarak yapilmakta bu da beraberinde parcacik planlamayi ortaya cikarmaktadir. Butuncul planlamadan uzaklasilmasi koruma bilincinin gerek toplum tarafindan gerekse de siyasi yonden tam olarak ozumsenmemis olmasi tarihi cevre dokusunun ozelligini zaman icinde kaybetmesine neden olmaktadir. Bu calismada planlama ve korumanin tarihsel gelisimi incelenerek ozellikle bu alanlara iliskin mevzuatta yasanan gelismeler ele alinmistir. Planlama-koruma iliskisi irdelenmis bu cercevede mevzuatta yer alan kavramlar ele alinmis yasanan mevzuat degisikliklerinin ve sonucunda alinan plan kararlari ile yapilan imar hareketlerinin tarihi cevreye etkileri Kazlicesme Mahallesi Sinirlarinda Kalan Sur Tecrit Alani ornegi uzerinden degerlendirilmistir.