Akçalı Kuyucu, ElifBozar, Çisel2019-07-122019-07-122018https://hdl.handle.net/20.500.12469/1954Köklerini deneme yazım türünden alıp, belgesel sinemadan ve avangard akımdan beslenerek gelişen deneme-film, kendisini kısıtlamayan montaj ve çekim olanakları ile farklı anlatım yapılarını bir arada incelemek ve tartışmak için oldukça elverişli bir düzlem yaratıyor. Bu tezde geçmişte objektiviteye ve gerçekçiliğe sıkı sıkıya bağlı olan serimsel belgesel tarzını günümüzün objektiflik ve gerçekçilik algılarıyla karşılaştıracak ve iki akımı yan yana getirecek bir kısa metraj deneysel-film projesi tasarlanmış ve hayata geçirilmiştir. İki tarzı tek bir çerçevede bir araya getirmek için ise insan-zaman-mekan üçlüsünden yararlanılmış, seçilen orijinal filmdeki mekan, karakterler ve zaman algısını yıkabilecek efektler kullanılmıştır. İnsan-zamanmekan üçlüsünün yeni temsilleri üretilerek eski film ve yeni film arasında bağlantılar kurulmaya çalışılmıştır. Yapılan projede serimsel belgesele örnek olarak Süha Arın’ın Camın Teri(1985) belgeseli seçilmiştir. Türk belgesel sinemasının en önemli yönetmenlerinden biri olarak sayılan Arın’ın karşılaştırma yapılacak yönetmen olarak seçilmesinin iki büyük neden vardır. İlki, Arın’ın bütün filmlerinde gördüğümüz, birbirini besleyen insan-mekan ilişkisidir. İkincisi ise Türk belgesel sinemasından kendine has bir yer edindiği şiirsel üslubudur. Camın Teri belgeseli ise tüm karakterlerini içine alarak kapsayan Paşabahçe Şişe Cam fabrikası içinde geçtiği için Arın’ın sinematografisinde öne çıkmaktadır. Bu tezde Paşabahçe Şişe Cam Fabrikası bir hafıza-mekanı olarak kabul edilerek toplumsal belleği içinde taşıyan ve onu koruyan bir sembol olarak kabul edilmiştir. vi Projede zaman-mekan-insan üçlüsünü bir araya getirmek, yeni temsillerini üretmek ve bu temsilleri karşılaştırmak için yöntem olarak görsel-işitsel teknikler kullanılmıştır. İmaj, ses ve dialog metalarıyla oynanarak yeni bir anlatım biçimi kurulması hedeflenmiştir. Tezin yazılı kısmında ise öncelikle Süha Arın sinematografisinin ve Camın Teri belgeselinin analizleri yapılmıştır. Ardından yöntem olarak seçilen görsel-işitsel teknikler açıklanmış ve bu tekniklerin yapılan projenin üzerinde nasıl uygulandığı detaylı bir şekilde verilmiştir. Sonuç kısmında ise kullanılan tekniklerin insan-mekan-zaman üçlüsünün yeni temsillerinin üretilmesinde ne derecede etkili olduğu sorgulanmıştır. Bir hafıza mekanı olarak kabul edilen fabrikanın belleği koruma ve ileri taşıma görevine deneme-filmin ne kadar hizmet ettiği tartışılmış, üretilen yeni temsillerle oluşan deneme filmin kendi içinde taşıdığı belgesel konvansiyonları sayesinde aynı görevi yapıp yapamayacağı sorgulanmıştır.Taking its roots from the literary essay genre and developing as it has been fostered by documentary film and avant-garde movement, test-film creates quite a convenient environment to review and discuss the diversified narrative structures all together, thanks to the unrestricted editing and filming sources. A medium length test-film project is designed and brought into action in this thesis, in an effort to compare the expository documentary style tightly attached to objectivity and reality with today's perception of objectivity and reality and also bring the two movements together. Human-time-space trio was utilised to bring the two styles together in a single frame; and the effect that might overcome the perception of space, characters and time in the original film selected. New representatives of human-time-space trio were generated in an attempt to establish connections between the old film and new film. The documentary The Sweat of Glass (1985) by Suha Arin was chosen as an example to the expository documentary in this project. There are two key reasons why Mr. Arin, who is regarded as one of the most distinguished directors of Turkish documentary film, was selected as a director to be compared. Firstly, it is because of the human-space relation which nurtures each other, as we witness in all films of Mr. Arin. Secondly, it is about his personal poetic style that he secured for himself in Turkish documentary filming. On the other hand, the documentary "The Sweat of Glass" stands out in Mr. Arin's cinematography since it takes place at Pasabahce Glass Bottle Factory involving all of its characters. In this thesis, Pasabahce Glass Bottle Factory is regarded as memory-space and considered a symbol that carries the social memory inside and protects it. The project employed audio-visual techniques in order to combine the time-space and human trio, to generate new representations and compare these representations. The objective was to set a new way of narration (phraseology) by playing with the image, audio and dialogue data sets. And, in the written part of the thesis, first of all, the cinematography of Suha Arin and the documentary "The Sweat of Glass" were analysed. Then, the audio-visual techniques that are selected as a method were explained and a detailed description was made on how these techniques would be applied in this projects. And finally, Conclusion part questioned to what extent the techniques were effective in generating the new representations of human-space-time trio. It was discussed how successful the test-film has been in protecting and the memory of the factory deemed as a memory space and also it is questioned whether the test-film consisting of new representations can do the same job, by means of the documentary conventions it involved.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessGorsel-isitsel tekniklerSüha ArınCamın TeriDeneme FilmBelgeselVideografiEssay FilmDocumentaryAudiovisual StudiesVideographySüha Arin Filmografisinden Camın Teri Belgeselinin AnaliziMaster Thesis532031