Kızılırmak, BaranKızılırmak, Baran2020-08-192020-08-19201902147-93052147-9305https://hdl.handle.net/20.500.12469/3223https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/337645Çalışmada kişisel verilerin işlenmesine ilişkin güvence, sınırlama, ilke ve hakların; adli ve önleyici amaçlı faaliyetler bakımından nasıl daraltıldığı (istisna tutulduğu) incelenmektedir. Adli ve önleyici amaçla veri işlemede de sayılan güvence, sınırlama ilke ve hakların bir kısmı geçerlidir. Fakat bunlar özel hukuk ilişkilerinde olduğu kadar geniş boyutta sağlanmamaktadır. Uluslararası ve uluslarüstü mevzuattaki genel eğilim, adli ve önleyici amaçlı faaliyetlerin, kişisel verilerin işlenmesine ilişkin kuralların bir kısmından istisna tutulması; ulusal güvenlik amacıyla gerçekleştirilen istihbari faaliyetlerin ise tamamen istisna tutulması yönündedir. Ancak ikincisine ilişkin tartışmalar sürmektedir. Çalışmada, Türk hukuku ve literatüründeki eksiklik de gözetilerek hem 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hem de konuya ilişkin önemli bazı uluslararası ve uluslarüstü hukuk metinleri incelenmiştir. Bunların adli ve önleyici amaçla kişisel veri işlemede istisnaların öngörülmesine ilişkin yaklaşımı değerlendirilmiştir. Bu güvence, sınırlama, ilke ve hakların her biri ayrı birer çalışma konusudur; bu çalışmada ana hatlarıyla üzerinde durulmakla yetinilmiş olup, konu çalışmanın kapsamını daha fazla genişletmemek amacıyla karşılaştırmalı hukuk disiplini altında incelenmemiştirtrinfo:eu-repo/semantics/openAccessKişisel VeriKollukAdli ve Önleyici Amaçİstisna2016/680 Sayılı DirektifGDPR108 no.lu SözleşmeKişisel Verilerin İşlenmesinde Adli ve Önleyici Amaçla Öngörülen İstisnaların Ulusal ve Uluslararası Hukuka Göre DeğerlendirilmesiArticle22526127N/AN/A337645