Muhasebe ve Finans Yönetimi Bölümü Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://gcris.khas.edu.tr/handle/20.500.12469/70
Browse
Browsing Muhasebe ve Finans Yönetimi Bölümü Koleksiyonu by Scopus Q "N/A"
Now showing 1 - 10 of 10
- Results Per Page
- Sort Options
Article Citation Count: 0"Bağımsız Mali Müşavirlerin Müşteri Seçimine Etki Eden Faktörlerin ve Karar Alternatiflerinin AHP ve MAUT Yöntemleri Çerçevesinde Değerlendirilmesi: İstanbul Kentine İlişkin Bir Uygulama"(Türmob, 2019) Çanakçıoğlu, MustafaBağımsız Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerin (SMMM) güven, doğruluk ve bilgiye dayanan uzun süreli bir ticari ilişki içerisinde bulunacakları müşterilerinin seçimi sırasında alacakları kararların sonuçları aslında sadece bu iki tarafı değil, işletmenin tüm paydaşlarını da etkilemektedir. Mali müşavirlerin verdikleri hizmetlerin çeşitlenmesinden ve karar alma süreçlerine çok sayıda faktör ve değişkenin etki etmesinden dolayı karar alıcıların kişisel tecrübe ve yargılarına bağlı olarak doğru, hızlı ve güvenilir karar almaları son derece zorlaşmıştır. Bu nedenle karar alma süreçleri için sistematik ve yapısal bir çerçeve ortaya koymak amacıyla çok kriterli karar verme (ÇKKV) yöntemlerinin kullanılması ihtiyaç haline gelmiştir. Bu çalışmada Analitik Hiyerarşi Proses (AHP) yöntemi ile birlikte AHP ve Multiple Attribute Utility Theory (MAUT) yöntemlerinden oluşan hibrid bir model önerilmektedir. Modelde 13 tane seçim kriteri ve 4 tanede karar alternatifi belirlenmiştir. Mali müşavirlerin müşteri seçim kriterleri ve karar alternatifleri için önce AHP yöntemi kullanılarak seçim kriterleri ağırlıklandırılırken, karar noktaları için göreli önem değerleri belirlenmiştir. Modelin ikinci aşamasında AHP yöntemi ile MAUT yönteminin entegre edildiği hibrid bir model kullanılmış, AHP ile seçim kriterleri ağırlıklandırılırken, MAUT yöntemi ile karar alternatiflerinin önem değerleri hesaplanmıştır. Her iki farklı yöntem çerçevesinde elde edilen sonuçlar gözden geçirilmiş, önerilen modelin uygulanabilirliği iki farklı model çerçevesinde test edilmiştir.Article "BANKA PERFORMANSININ ENTROPİ VE COPRAS YÖNTEMİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ: TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA"(İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, 2019) Toprak, Mehmet SabriBu çalışmanın amacı, Türkiye’de faaliyet gösteren mevduat bankalarının finansal performansının çok kriterli karar verme yöntemlerinden Entropi ve COPRAS (Complex Proportional ASsessment) yöntemleri ile değerlendirilmesidir. Bu amaçla sektörde aktif büyüklüğü açısından en büyük 11 bankanın 2017 dönemine ilişkin finansal tablolarından hesaplanan verileri kullanılmıştır. Bankalara ait özkaynaklar, mevduatlar, personel giderleri, personel sayısı ve şube sayısı girdi faktörleri olarak kullanılırken, krediler, net faaliyet karı, aktif karlılık oranı ve özkaynak karlılık oranı ise çıktı faktörleri olarak seçilmiştir. Türk bankalarının finansal performansının değerlendirilmesinde Entropi ve COPRAS yöntemlerinin birlikte ilk kez kullanıldığı çalışmada Entropi yöntemiyle seçilen kriterlerin ağırlıkları belirlenmiş, COPRAS yöntemi ile de bankalar performans açısından sıralanmıştır. Çalışma sonucunda sektördeki büyük bankaların finansal performans değeri açısından en iyi performansa sahip bankalar olduğu tespit edilmiştir.Article BİST KİMYA, PETROL KAUÇUK VE PLASTİK ÜRÜNLER SEKTÖRÜNDEKİ İŞLETMELERİN FİNANSAL PERFORMANSLARININ HİBRİD ÇKKV YAKLAŞIMI ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ(Beykoz Üniversitesi, 2019) Çanakçıoğlu, MustafaBu çalışmada Borsa İstanbul (BIST) imalat sanayinde yer alan kimya, petrol kauçuk ve plastik ürünler sektöründe yer alan firmaların oran analizi yaklaşımı ile birbirleriyle karşılaştırmalı finansal performans analizi yapılmıştır. Çalışma kapsamında 30 işletmenin 2013-2017 tarihleri arasındaki temel mali tablolardan elde edilen 10 finansal oran kriteri kullanılmıştır. Elde edilen veriler “Çok Kriterli Karar Verme” (ÇKKV) yöntemlerinden Entropi ve Gri İlişkiler Analiz (GİA) ile değerlendirilmiştir. Belirlenen seçim kriterlerinin ağırlıkları Entropi tekniği kullanılarak hesaplanmıştır. Ardından GİA yöntemi kullanılarak karar seçeneklerinin göreli önem değerleri hesaplanmış, firmalar her yılın performans değerlerine göre sıralandırılmıştır.Article Citation Count: 0Borsa İstanbul’da İşlem Gören Çimento Firmalarının Entropi-Eatwios Bütünleşik Yaklaşımı İle Finansal Performanslarının Değerlendirmesi(Yaşar Üniversitesi, 2019) Çanakçıoğlu, MustafaGelişmekte olan ülkelerde inşaat, altyapı ve üstyapı projelerinin gerçekleştirilebilmesi büyük oranda çimento sektörü ile ilişkilidir. Bu nedenle ülkelerin çimento sektörlerine ilişkin performans ve etkinliklerinin ölçülmesi gelecekte büyüme ve gelişme perspektifine ilişkin bir takım göstergeler ortaya koyabilmektedir. Türkiye’nin bu perspektifte ilgili sektörlerinin analizi gelecek projeksiyonu için hayati düzeyde öneme sahiptir. Bu kapsamda, Borsa İstanbul (BİST) Taş, Toprak Endeksinde yer alan çimento işletmelerin finansal performanslarının incelemesi bu çalışmanın temel amacıdır. Bu çalışmada BİST’te işlem gören çimento firmalarının performanslarını analiz etmek üzere çok kriterli karar verme teknikleri olarak kullanılan Entropi ve EATWIOS (Efficiency Analysis Technique with Input Output Satisficing) yöntemlerinden oluşan hibrid bir modelin kullanılması önerilmektedir. Araştırma örneklemi, Borsa İstanbul’da işlem gören 15 çimento üretimi yapan işletmeden oluşmaktadır. Analiz sonucunda en iyi finansal performansa sahip olan çimento işletmesinin Adana Çimento olduğu belirlenmiştir.Article Citation Count: 0Dematel ve Moora Bütünleşik Yaklaşımı İle Bist Metal Eşya, Makine Endeks’indeki İşletmelerin Finansal Performanslarının Değerlendirilmesi(Melih Topaloğlu, 2019) Çanakçıoğlu, MustafaAmaç – Bu çalışmada, Borsa İstanbul (BIST)’da işlem gören Metal Eşya, Makina Endeksi’ndeki 28 işletmenin finansal performanslarının analiz edilmesi ve sonuçların karşılaştırılması amaçlanmıştır. Yöntem – İlgili firmaların performanslarının analizi için Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) yöntemlerinden DEMATEL (The Decision Making Trial and Evaluation Laboratory) ve MOORA (Multi-Objective Optimization on the basis of Ratio Analysis) yöntemleri yardımıyla hibrid bir model uygulanmıştır. Bulgular – Endeksdeki İşletmelerin 2016-2018 yıllarını kapsayan 3 yıllık döneme ait likidite, faaliyet etkinliği, mali yapı ve kârlılık oranlarından oluşan on dört seçim kriteri belirlenmiş ve çalışmanın kapsamında seçilen uzmanlara 1 - 4 ölçeği çercevesinde anket yöneltilmiştir. Elde edilen cevaplar dikkate alınarak seçim kriterlerinin ağırlık değerleri DEMATEL yöntemi perspektifinde hesaplanmıştır. Uygulama kapsamındaki işletmelerin performansları ise MOORA yöntemiyle değerlendirilmiş ve firmalar her yılın performans değerlerine göre sıralandırılmıştır. Çalışmada son olarak Borda metodu kullanılarak firmaların performansı, tüm yıllara göre yeniden sıralandırılmıştır. Tartışma – İşletmelerin performanslarının değerlendirilmesi hem kendileri hem de sektördeki rakiplerinin durumunu görmeleri açısından önemlidir. Son yıllarda Borsa İstanbul’da faaliyet gösteren işletmelerin bağlı oldukları sektörler veya endeksler bazında yapılan çeşitli çalışmalar, hem bu işletmelere hem de bu işletmelerle ilgilenen paydaşlara değerli bilgiler ve yorumlar sunmaktadır. Çalışmada seçilen dönemler, kullanılan muhasebe oranları ve hibrid modele göre Metal Eşya, Makina Endeksi’ndeki 28 işletmenin performans analizi sonucunda, 3 yılın ortalaması olarak EMİNİŞ Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. en iyi şirket olmuştur.Article Citation Count: 0GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE’DEKİ MUHSEBE SİSTEMLERİ(Mehmet Dursun ERDEM, 2018) Çanakçıoğlu, MustafaMuhasebenin ilk nerede, ne zaman, ne şekilde ortaya çıktığı tam ve kesin olarak bilinmemekle beraber muhasebe ile ilgili ilk yazılı belgelere M.Ö.5000 yıllarında Sümerliler ’de, M.Ö.4000 yıllarında İbraniler ’de, rastlamak mümkündür. Bilinen ve günümüzde de kullanılan çift taraflı kayıt sistemi Toskana’lı din adamı ve matematik bilgini Luca Pacioli tarafından geliştirilmiştir. Tarih içerisinde kullanılan ve ömrünü tamamlayan muhasebe kayıt yöntemlerinden birisi de Anadolu da bir muhasebe kayıt kültürü olan Merdiven Yönetimi’dir. Bu yöntemi, önce Abbasiler sonra da Selçuklu ve Osmanlıların kullanmıştır. Osmanlıda 19. yüzyılda Tazminat Fermanıyla başlayan modernleşme hareketiyle birlikte çağın gerisinde kalan “Merdiven yöntemi”, II. Abdülhamit döneminde kaldırılmıştır. 1879 yılından itibaren Fransızların da etkisiyle Osmanlı İmparatorluğunda “Çift Taraflı Kayıt” sistemi kullanılmaya başlanmıştır. 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti ile ekonomik kalkınmanın sürecinde başlayan sanayileşme hareketi muhasebe sistemlerine duyulan ihtiyacı daha da önemli hale getirmiştir. Alman işletme profesörü Ewald Sachsenberg’in, hazırladığı hesap planı ve maliyet sistemi önce Sümerbank daha sonra da kurulan tüm devlet işletmelerinde kullanılmıştır. Bu hesap planı zaman içinde gelişen muhasebe işlemlerine uyarlanarak 1992 yılında Tek Düzen Muhasebe Sistemi olarak Türkiye’de bilanço esasına dayalı tüm işletmeler açısından zorunlu hale getirilmiştir. Çalışmamızda Osmanlı İmparatorluğu’nda ve Türkiye Cumhuriyeti’nde kullanılan muhasebe sistemleri ve bu sistemlerin gelişmeleri geçmişten günümüze tarihi bir süreç içerisinde ele alınmıştır. Ayrıca, çalışmamamızda küreselleşmeyle birlikte başlayan uluslararası finansal raporlama standartlarının (UFRS) Türkiye’deki gelişimi de anlatılmıştır. Son olarak 2018 tarihinden itibaren uygulanmakta olan Büyük ve Orta Boy İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standardı’nın, (BOBİ FRS) UFRS ile karşılaştırılması yapılarak işletmelerin, bu sistemler içerisindeki konumuna değinilmiştir.Article Citation Count: 3The impact of short selling on intraday volatility: evidence from the Istanbul stock exchange(IEEE, 2012) Çankaya, Serkan; Eken, Mehmet Hasan; Ulusoy, VeyselThis paper examines the interrelation between short selling and volatility as differing from previous research in that it focuses on intraday activities rather than the daily price movements. We demonstrate that the effects of short selling activity changes during the two sessions of the day and rest of trading hours. The study also presents evidence that there is a considerable amount of short selling activity in the Istanbul Stock Exchange (ISE) particularly at the beginning of opening sessions which significantly impacts the volatility of the market for the rest of the trading day. © EuroJournals Publishing Inc. 2012.Article Citation Count: 0KURUMSAL RAPORLAMANIN EVRİLME SÜRECİNE İLİŞKİN BİR İRDELEME(İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, 2015) Aydın, Sevgi; Yaratma, DeğerBilindiği gibi çeşitli isimlerle hazırlanan kurumsal raporların temel amacı bilgi üretmektir. Kurumsal raporlar vasıtasıyla üretilen bilgi, raporun türüne göre farklı kullanıcılara karar desteği sağlamak amacıyla sunulmaktadır. Kurumsal rapor türlerinden biri olan sürdürülebilirlik raporları, işletmelerin fiziksel ve sosyal çevreleriyle tüm etkileşimlerini içeren ve bütün işletme paydaşlarına sunulmak üzere hazırlanan raporlardır. İşletmelerin finansal bilgileri ile finansal olmayan bilgilerinin tek bir raporda sunulması temelinde ortaya çıkan entegre raporlama, sürdürülebilirlik raporlarının finansal raporlarla bütünleştirilmesi anlamına mı gelmektedir? Bu çalışmanın amacı; klasik kurumsal raporlamanın evrilme sürecinin, unsurları ve boyutları itibariyle irdelemesini yapmaktır.Article Citation Count: 0LOJİSTİK SÜREÇLERDE SORUMLULUK MUHASEBESİ(ERZURUM KÜLTÜR VE EĞİTİM VAKFI, 2019) Çanakçıoğlu, MustafaGelişen, büyüyen ve rekabet ortamının yoğun olduğu sektörlerde, işletmelerin tek elden yönetilmesi yerine, yönetimin paylaşılması yani merkezi olmayan yönetimin benimsenmesi daha doğru bir yaklaşımdır. Böylece işletmelerin modern ve dinamik iş ortamında piyasada ayakta kalabilmeleri organizasyon yapılarındaki örgütsel sorumlulukların belirlenmesiyle de ilişkilidir. Bu nedenle, işletmenin amaçlarına uygun olarak kaynak kullanımının doğru bir şekilde yönlendirilmesi, organizasyonda etkin bir planlama, gider ve gelirlerin kontrolünün sağlanması, toplam işletme performansının artırabilmesi adına sorumluluk merkezlerinin varlığı daha da önemli hale gelmiştir. Başlangıçta taşıma ve depolama ile sınırlı olan lojistik sektörü, küreselleşmeyle birlikte artan rekabet karşısında satın alma, üretim ve stok planlaması, elleçleme, ambalajlama ve sipariş işleme gibi faaliyetleri de içerir duruma gelmiştir. Bu çalışmada uluslararası boyutlarda faaliyet gösteren lojistik sektöründe yer alan aktörler ile lojistik süreçlerde meydana gelen akışlar tanımlandıktan sonra söz konusu süreçlere göre oluşan 3 parti lojistik firmalarının organizasyon yapısında yer alması gereken sorumluluk merkezlerinin önemi ve fonksiyonu ele alınacaktır. Bu kapsam dâhilinde çalışma, lojistik süreçlerde gerçekleşen fonksiyonlara ilişkin sorumluluk merkezlerinin tanımlanması ve oluşturulmasına odaklanmıştırArticle Citation Count: 0Welfare effects of coasean transactions: A generalized graphical approach(Yerküre Tanıtım ve Yayıncılık Hizmetleri A.Ş., 2011) Ocakcıoğlu, A. BoraThis article is about the graphical description and analysis of the welfare effects of the Coasean1 transactions between the polluters and the pollutees. 2 Professor Coase, in an article entitled The Problem of Social Cost (1960)3 asserted that in the absence of transaction costs, the opposed parties involved in an activity having “harmful effects” on each other may reach within the market an agreement that can lead to an efficient allocation regardless of the initial endowment of the property rights. According to this agreement, when the polluter has the property right (the right to pollute) the pollutee will offer him/her an indemnity to cease or decrease the activity causing the pollution. On the contrary, when the pollutee has the property right (the right not to be polluted) this time the polluter will offer him/her an indemnity to buy the right to pollute. Ronald Coase put the problem as the following: “This paper is concerned with those actions of business firms which have harmful effects on others…The economic analysis of such a situation has usually proceeded in terms of divergence between the private and social product of the factory in which economists have largely followed the treatment of Pigou in The Economics of Welfare.” 4 As we know, Professor Pigou in his book “Economics of Welfare” proposed that the government can correct the distorted market allocation caused by externalities by imposing an appropriate tax on the polluter. This is what today is called the Pigouvian5 tax. The Pigouvian tax is imposed on the polluter as the price of polluting with a view to decrease it (actually this approach is taught even today in modern books of public finance.) But Coase asserts that approaching the problem via Pigouvian taxes is of reciprocal nature: because, Pigouvian taxes designed to eliminate the harm on the pollutee inflict harm on the polluter. As a matter of fact a Pigouvian tax decreases production and consequently part of the producer’s surplus (and also the consumer surplus of the concerning consumers.) According to Coase instead of Pigouvian taxes the conflicting parties may reach an agreement within the market framework in which the party who does not have the property right may offer an indemnity to the other party having it. George Stigler called Coase’s argument as “theorem”6 . After Coase a large number of scholars went over the matter. An immense literature was developed on the subject. Some of the articles were against and some for the Coase’s assertion. Here in this article none of these are discussed and the validity of the Coasean assumptions and propositions are not questioned at all. The original contributions in this article are the following: 1-The generalization of the cases or models within which the polluters and the pollutees can bargain; 2-The microeconomic equilibrium of the concerning parties after the transaction; 3- The welfare change of each side after the transaction. This article takes the Coase’s assertion as valid and uses the tools of the public sector economics and especially of cost-benefit analysis in the description of different possible transaction cases and equilibrium analyses.