Güvenç, Serhat
Loading...
Name Variants
Güvenç, S.
Guvenc S.
G., Serhat
Serhat Güvenç
Guvenc, Serhat
Serhat GÜVENÇ
GÜVENÇ, SERHAT
Güvenç, SERHAT
Güvenç,S.
Guvenc,S.
Guvenc,Serhat
Serhat, Guvenc
GÜVENÇ, Serhat
S. Güvenç
G.,Serhat
SERHAT GÜVENÇ
Güvenç, Serhat
Güvenç, Serhat
Güvenç, Serhat
Guvenc S.
G., Serhat
Serhat Güvenç
Guvenc, Serhat
Serhat GÜVENÇ
GÜVENÇ, SERHAT
Güvenç, SERHAT
Güvenç,S.
Guvenc,S.
Guvenc,Serhat
Serhat, Guvenc
GÜVENÇ, Serhat
S. Güvenç
G.,Serhat
SERHAT GÜVENÇ
Güvenç, Serhat
Güvenç, Serhat
Güvenç, Serhat
Job Title
Prof. Dr.
Email Address
serhatg@khas.edu.tr
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output
21
Articles
10
Citation Count
35
Supervised Theses
8
21 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 10 of 21
Book Review Citation Count: 0Why do Leaders Lie: The Truth about Lying in International Relations(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği, 2013) Güvenç, Serhat[Abstract Not Available]Doctoral Thesis Güvenliksizleşmeden yeniden güvenlikleşmeye 2015 yılından beri Türk dış politikası(2024) Güvenç, Serhat; Güvenç, SerhatBu tez Türk Dış Politikası'nı üç farklı zaman kategorizasyonu içerisinde incelemektedir. Böylelikle, Türk Dış Politikası'nın aynı iktidar partisi hükümetlerinde neden farklılaşan özelliklere ve eğilimlere sahip olduğunun irdelenmesi için dönemselleştirme yapılmaktadır. Birbirinden farklı karakteristiklere sahip olan bu dönemlerde yaşanan önemli gelişmelerin vakalar olarak ele alındığı bu tezde, Neoklasik Realizm'in teorik çerçevesi ve Carl Schmitt'in siyaset felsefesi bütünleştirilmektedir. Teorik olarak bu yaklaşımın iç içe geçirilmesi vasıtasıyla farklı periyotlar içerisinde Türk Dış Politikası'nın yaşadığı dönüşüm ve iç politikadaki dinamikler analitik bir düzlemde entegre edilmektedir. Üç farklı dönemselleştirme olan güvenliksizleşme, dönüşüm ve yeniden güvenlikleşme dönemleri önce kendi iç dinamikleri açısından anlamlandırılarak bir bütün olarak nedensel bir bağlama oturtulmaktadır. Bu yapılırken de Türk Dış Politikası çalışmalarının diğerlerinden farklı olarak teorik düzlemde uluslararası ilişkiler teorisi ve siyaset felsefesi alanlarının açıklama gücünden yararlanılmaktadır. Böylelikle, Türk Dış Politikası'ndaki dönemsel değişimin temelinde iç politikadaki dönüşüm ve değişimlerin etkisiyle küresel sistemdeki dönüşüm ve değişimin etkisi analitik bir çerçevede birleştirilmektedir. Özellikle, iç politikada yaşanılan yapısal dönüşüm ve dış politikada yeniden güvenlikleşme dönemi arasında kurulan nedensellik ilişkisi vasıtasıyla iç politikada yaşanan aktörel değişimler dış politikanın oluşmasını da şekillendirmiştir. Bu tez, Neoklasik Realizmin teorik çerçevesi sayesinde iç politikadaki dönüşümün dış politika yapımındaki etkisini ortaya koyarken, Carl Schmitt'in politik felsefesi yardımıyla da iç politikadaki dönüşümün dış politikanın yeniden güvenlikleşme sürecine olan etkisini açığa çıkarmaktadır. Böylelikle, teori ve yaklaşım birbirine entegre edilerek tezin vakaları ve dönüşümü açıklamada farklı bir çerçeve çizmesi hedeflenmektedir.Article Citation Count: 2Revisiting the Britain-US-Turkey triangle during the transition from Pax Britannica to Pax Americana (1947-1957)(Routledge Journals, Taylor & Francıs Ltd, 2020) Güvenç, Serhat; Yılmaz, Şuhnaz; Güvenç, SerhatThis article analyses the triangular relations between Britain, the United States and Turkey in the volatile Middle East and Eastern Mediterranean region at the advent of the Cold War. It examines the political, economic and military strategies that enabled Turkey to adapt to the transitional period from the Pax Britannica to the Pax Americana (1947-1957) in the Middle East and the Eastern Mediterranean. By focusing on this turbulent decade extending from the Truman Doctrine (1947) to the Eisenhower Doctrine (1957), this study posits that the transition from the waning influence of Britain to the coalitional hegemony of the United States was protracted and multi-layered. In this context, Turkey had to walk a diplomatic tightrope while managing certain aspects of continuity and change in a volatile region.Article Citation Count: 6NATO and Turkey in the post-Cold War world: between abandonment and entrapment(Routledge Journals Taylor & Francis Ltd, 2012) Güvenç, Serhat; Özel, SoliFor the last two decades two fears have largely shaped Turkey's view of NATO. These are fears of entrapment and abandonment. Both are symptoms of a type of security dilemma that is peculiar to military alliances and coalitions. Both fears had their origins in the Cold War in the context of Turkey's 60-year-old NATO membership. They also led to the pursuit of autonomy in Turkish foreign policy both as a response strategy and as a strategic choice in its own right. While the former version featured a heavy dose of reliance on military means or hard power the latter version de-emphasized the military option in foreign policy and relied instead on soft power. A multitude of dynamics accounts for variations in the Turkish approach to NATO for the last two decades: Geography and regional considerations the transatlantic dynamics NATO's restructuring and transformation and Turkey's domestic dynamics. It may be suggested that NATO membership now looms large in the strategic calculations of the new Turkish elite in the aftermath of the Arab Awakening. This development might be the harbinger of the end of an era marked by fears and the pursuit of autonomy in Turkey's approach to NATO.Master Thesis The changing character of the Cyprus problem in Turkish foreign policy: 2004-2020(Kadir Has Üniversitesi, 2021) Güvenç, Serhat; Güvenç, SerhatÖZET Annan Planı ve Kıbrıs'ın Avrupa Birliği'ne katılımı, Kıbrıs konusunda Türk siyasi elitinin başlangıçta nasıl bir duruş sergilediğini gösteren önemli gelişmelerdendir. 2010'lu yılların sonlarına doğru gerçekleşen doğalgaz sondaj çalışmaları konuya ek bir boyut katmış ve son on altı yıldır Kıbrıs'a ilişkin Türk Dış Politikasının şekillenmesine katkı sağlamıştır. Türkiye'nin Kıbrıs'a ilişkin Dış Politikası, özellikle Annan Planı ve daha sonra görülen hidrokarbon keşifleri ile Türkiye'nin siyasi elitinin bazı dış "tehditler" doğrultusunda karşılaştığı iç zorluklar gibi bazı olaylar neticesinde önce güvenlik dışılaştırılmış, daha sonra güvenlikleştirilmiştir. Bu tez, bu durumu daha detaylı araştırmayı ve ardında yatabilecek sebepleri belirlemeyi amaçlamaktadır. Tez kapsamında Kopenhag Okulu'nun önemli bir kavramı olan güvenlikleştirme süreci, eleştirel söylem analizi yoluyla analiz edilmiştir. Bu yöntem, Türk siyasi elitinin söylemlerinin iç ve dış gelişmeler ışığında incelenmesine dayandırılmıştır. Bu tezin de gösterdiği gibi, Türkiye'nin Kıbrıs'a ilişkin dış politikası daha çok bölgedeki egemenliğini sağlamlaştırmak ve bir bütün olarak güvenlikleştirilmesi ile ilintilidir. İlgili dış politika aynı zamanda bir güvenlik sorununun Türkiye tarafından "inşası" ve aciliyetinin bir hayatta kalma meselesi olarak görülmesi ile bağlantılıdır. Anahtar Kelimeler: Kopenhag Okulu, güvenlikleştirme, Kıbrıs, Türkiye, dış politika, Annan Planı, hidrokarbon rezervleri, söylem analizi, varoluşsal tehdit, egemenlikOther Citation Count: 0NATO'nun Evrimi ve Türkiye'nin Transatlantik Güvenliğe Katkıları(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği İktisadi İşletmesi, 2015) Güvenç, SerhatTürkiye NATO’ya 60 yıl aşkın bir süredir üyedir. Bu sürede güvenliğin hedefleri ve araçlarındaki değişime koşut olarak Türkiye’nin NATO’nun kolektif güvenlik sistemine katkısı da nitelik ve nicelik olarak değişim göstermiştir. Türkiye’nin katkıları bağlamında süreklilik gösteren iki unsur göze çarpmaktadır. Bunlardan birisi coğrafi konumudur. NATO’nun tehdit algılarının yoğunlaştığı bölgelere komşuluğu Türkiye ittifak açısından emlak değerini artırmaktadır. Bir diğer konu ise Türkiye’nin diğer müttefiklere oranla mukayeseli üstünlüğü sayılan, düşük maliyetle büyük bir orduyu silahaltında tutabilmesidir. Soğuk Savaş’ta Türkiye’nin ittifaka katkıları bu iki eksende değerlendirilmiştir. Soğuk Savaş sonrası dönemde, alan dışı kolektif güvenlik görevlerine talip olan NATO’nun evrilen gereksinimleri doğrultusunda Türkiye de katkısını dönüştürüp nicelikten niteliğe ağrılık verdi. Ancak NATO’nun Balistik Füze Savunma Sistemi örneğinde olduğu gibi yünümüzde Türkiye’nin ittifaka temel katkısı bir kez daha coğrafi konumunun bir fonksiyonu olarak gündeme gelmiştir.Article Citation Count: 2A tale of two military missions: The Germans in the Ottoman Empire and the Americans in the Republic of Turkey(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2022) Güvenç, Serhat; Guvenc, SerhatTurkey requested big and influential military advisory missions against the Russian threat both from Germany in 1913 and America in 1947. Although these missions were charged with revitalising an antiquated armed force to fight a modern war as soon as possible, in reality Turkish leaders saw both missions as the first step towards a comprehensive military alliance against the Russians. The outbreak of the First World War in 1914 and the Korean War in 1950 provided chances to induce Germany and America to agree upon Turkish desires for long-term military alliance. The military missions had to transform themselves and assumed duties other than those originally contemplated. In both cases a snowballing process of growth started in a relatively short time. The inflow of thousands of military personnel, most of whom were independent of the mission command and pursued different objectives, resulted in fragmentation and sometimes anarchy. There were many similarities between the experiences of both missions. They both suffered from ignorance, insensitivity, and cultural prejudices due to their poor linguistic and cultural preparation.Article Citation Count: 3Changing Naval Balances In The Eastern Mediterranean: Implications For Turkey(Turkish Policy Quarterly, 2016) Güvenç, Serhat; Egeli, SıtkıThis paper is aimed at providing an assesement of the growing Russian naval strength and assertiveness in the Eastern Mediterranean and its implications for Turkey's place in the regional naval power hierarchy after Moscow's direct involvement in the Syrian conflict in 2015. Although the main focus is on the Eastern Mediterranean the region obviously cannot be decoupled from the Black Sea and to some extent from the Aegean. Therefore this paper argues that the naval power hierarchy in these three regions have both historically influenced and been influenced by developments in others.Article Citation Count: 4The Cold War Origins of the Turkish Motor Vehicle Industry: The Tuzla Jeep 1954-1971(Routledge Journals Taylor & Francis Ltd, 2014) Güvenç, SerhatWith its automobile exports measured in millions of units annually Turkey has become one of the top automobile producing nations in Europe. The current state of the Turkish motor vehicle industry stands in contrast to its modest origins which can be traced back to the early years of the Cold War. In the 1950s a private company ventured into the business of assembling Willy's Jeeps in Turkey. The early developmental trajectory of the Turkish automobile manufacturing resembled the experiences of many other countries that resorted to import substitution to reduce foreign currency dependency for automobile imports. However it differed significantly from others in two ways. First it was not undertaken in response to a coordinated government policy but rather as a one-off private initiative. Second it was justified in the context of the Cold War military and strategic requirements. In other words it stands out among its contemporaries in terms of the prominence of military and defense considerations that shaped US and Turkish military views on a private venture during the Cold War. Although the Jeep assembly experience in Turkey ended in failure its products had remained in service in the Turkish Army for nearly 50 years surviving the Cold War and beyond. The experience also left its deep imprint on Turkey's pursuit of an indigenously designed and manufactured automobile.Article Citation Count: 2Nato’s evolution and turkey’s contribution to the transatlantic security;(International Relations Council of Turkey, 2015) Güvenç, SerhatTurkey has been member of NATO for more than six decades. Turkey’s contributions to NATO’s collective defense have evolved in quantity and quality in step with changes in the ends and means of security. In terms of its contributions to the alliance, two elements of continued stand out. The first one is Turkey’s location. Its proximity to zones of risks and threats in NATO’s assessments has turned Turkey into an asset. The other element is Turkey’s ability to raise and maintain a large army at a relatively low cost. This has been considered Turkey’s “competitive edge” in NATO. Its real estate value and its large army constituted the two main pillars of Turkey’s contribution to NATO during the Cold War. Turkey has shifted its emphasis away from quantity to quality to meet NATO’s evolving requirements for post-Cold War out-of-area collective security missions. Nevetheless, Turkey’s real estate value has come a full circle for the alliance with Ankara’s decision to host an radar site as part of NATO’s Anti-Ballistic Missile Defense System. © 2015, International Relations Council of Turkey. All rights reserved.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »