Altunkaş, Aysun

Loading...
Profile Picture
Name Variants
Altunkas,A.
A., Aysun
Altunkas, Aysun
Essiz S.
Altunkaş,A.
Aysun Altunkaş
Eşsiz Gökhan Ş.
A. Altunkaş
Eşsiz Ş.
Aysun ALTUNKAŞ
Altunkaş, Aysun
Altunkaş, AYSUN
ALTUNKAŞ, AYSUN
AYSUN ALTUNKAŞ
Altunkaş, A.
Aysun, Altunkas
ALTUNKAŞ, Aysun
Altunkas,Aysun
A.,Aysun
Altunkaş, Aysu
Job Title
Dr. Öğr. Üyesi
Email Address
aysun.altunkas@khas.edu.tr
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output

7

Articles

3

Citation Count

1

Supervised Theses

3

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 7 of 7
  • review-article.listelement.badge
    Citation Count: 0
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu Kapsamında İfade Alma ve Sorgu
    (2020) Altunkaş, Aysun
    Şüpheli veya sanık, çoğu zaman olay hakkında bilgi sahibi olan tek kişi olduğundan, onun olaya ilişkin açıklamaları ceza yargılamasında maddi gerçeğin ortaya çıkartılması bakımından çok önemli bir role sahiptir. Ceza yargılamasında şüpheli veya sanığın beyanının elde edildiği işlemler olan ifade alma ve sorgu sırasında, bu işlemleri gerçekleştiren yetkililer olay hakkında bilgi sahibi olurlarken, şüpheli veya sanık da susma, lehine olan delilleri ileri sürme gibi haklar aracılığıyla kendisini savunma imkanına kavuşmaktadır. Bununla birlikte ceza yargılamasının bütününde olduğu gibi, ifade alma ve sorgu işlemleri sırasında da, şüpheli veya sanığın beyanının her ne pahasına olursa olsun elde edilmesi kabul edilmemekte; bu beyanın serbest iradenin ürünü olması aranmaktadır. Bu doğrultuda, ifade ve sorgunun tarzı, CMK’nın 147. maddesinde sıkı şekil şartlarına bağlanırken; CMK’nın 148. maddesinde getirilen düzenleme ile de şüpheli veya sanığın irade özgürlüğünü engelleyici yöntemlerin ifade ve sorgu sırasında kullanılması yasaklanarak, bu usullerle elde edilen ifadelerin rıza ile olsa da delil olarak değerlendirilmesi yasaklanmaktadır. Dolayısıyla bu çalışma kapsamında öncelikle konuyla bağlantılı kavramlar hakkında açıklamada bulunulacak, ardından ifade ve sorgunun tarzı, ifade ve sorgu sırasında tutulan tutanakların ceza yargılamasındaki delil değeri, ifade alma ve sorguda yasak usuller ve bu usullere başvurulmasının sonuçları hakkında bilgi verilecektir.
  • Master Thesis
    Türk Hukuku'nda Göçmen Kaçakçılığı Suçu- Tck Md.79
    (Kadir Has Üniversitesi, 2019) Bahadır, Busenaz; Altunkaş, Aysun
    Tarihin ilk çağlarından itibaren insanlar, bireysel ya da topluluk olarak çeşitli nedenlerle göç etmektedirler. Bunlardan en önemlileri ekonomik sebepler, daha iyi şartlarda yaşama isteği, savaşlar, iklim koşulları gibi nedenlerdir. Bunun sonucunda bireyler hedef ülke olarak belirledikleri ülkelere gitmek için, maddi bir çıkar karşılığında bu işi üstlenen kişi ya da örgütlerle anlaşmaktadırlar. Yasal olmayan yollarla ve çoğunlukla insanlık dışı şartlarda süren bu göç serüveninde bireylerin hakları zedelenebilmekte hatta ölümler meydana gelebilmektedir. Yasadışı göçler uluslararası toplum düzenini ve devletlerin sınır güvenliklerini tehdit ettiği için, uluslararası sözleşmeler ve ek protokollerle bu problemlerin önlenmesi amaçlanmıştır. Uluslararası sözleşmelerin getirdiği yükümlülüklerle birlikte, mülga 765 sayılı TCK'nın 201/a. maddesinde ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Uluslararası Suçlar" başlıklı kısmında yer alan 79. maddesinde "Göçmen Kaçakçılığı Suçu" düzenlenmiştir. Bu suçun inceleme konusu yapılmasındaki amaç, konuya ilişkin çalışmanın sınırlı sayıda olması ve özellikle son 5 yıldır ülkemizin ana gündemlerinden birini oluşturmasıdır. İki kısımdan oluşan çalışmamızın ilk bölümü, göç ve ilgili kavramlar, dünyada ve Türkiye'de göçün tarihsel gelişimi, göçün sebepleri, sınıflandırılması ve yasadışı göç başlıklarından oluşmaktadır. İkinci bölümünde ise 765 sayılı ve 5237 sayılı TCK'da düzenlenen göçmen kaçakçılığı suçunun karşılaştırılması, göçmen kaçakçılığı suçunun bazı ülke mevzuatlarındaki düzenlenmesi ve benzer suç tipleriyle karşılaştırılması yapılmış, daha sonra soruşturma usulleri ve yaptırımla birlikte suç tipi incelemesine yer verilmiştir.
  • Article
    Citation Count: 0
    5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu Kapsamında Parada Sahtecilik Suçu (tck M.197)
    (2021) Altunkaş, Aysun
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 197. maddesinde düzenlenen parada sahtecilik suçu, belgede sahtecilik suçları ile birlikte, kamu güvenine karşı suçlardan uygulamada en çok karşılaşılanlarından birini oluşturmaktadır. Maddede parada sahtecilik başlığı altında üç ayrı suça yer verildiği görülmektedir. Çalışma kapsamında parada sahtecilik suçu, bütün unsurlarıyla ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmeye ve maddenin özellikle görüş ayrılıklarına yol açan tartışmalı hususları aksettirilmeye çalışılmıştır. Uygulamanın konuya yaklaşımını yansıtmak amacıyla mümkün olduğunca fazla sayıda Yargıtay kararına da çalışma içerisinde yer verilmiştir.
  • Master Thesis
    6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme Suçu (tck M. 136 ve 137)
    (Kadir Has Üniversitesi, 2021) Yağlıdere, Umut Emre; Altunkaş, Aysu
    Kişisel verilerin değerinin gün geçtikte artması, bu değerin daha hassas bir şekilde korunması gerekliliğini doğurmuştur. Bu anlamda gerek ulusal gerekse uluslararası alanda çok sayıda çalışmalar gerçekleştirilmiş, kişisel verilerin güvence altına alınmasını amaçlayan birtakım yasal düzenlemeler oluşturulmuştur. Esasında kişisel verilerin korunması ihtiyacı asırlar öncesinde hasıl olmuştur. Ancak özellikle 20. yüzyılda bireylere ait bilgilerin gerek kamu gerekse özel sektörde otomatik yöntemler aracılığıyla işlenmesi ve bu işlemenin bireyler üzerinde ayrımcılık, mağduriyet gibi birtakım olumsuz sonuçlar doğurması, korumanın yeniden şekillenmesi gerektiğini ortaya çıkarmıştır. Bilhassa 2000'li yıllarla birlikte bireylere ait bilgiler bir bütün olarak ele alındığında, bu bilgilerin yepyeni ve önemli değerler taşıdığı su götürmez bir gerçek olmuştur. Nitekim artık kişisel verilerin korunması hakkı yalnızca özel hayatın gizliliği ile değil, birçok hak ile ilişkilendirilmekte, hatta bağımsız bir hak olarak nitelendirilmektedir. Diğer yandan bu bilgilerin ifşası, teknolojik gelişmelerin de sağladığı kolaylıkla günümüzde daha önceki dönemlere göre oldukça basittir. Dolayısıyla günümüz koşullarında, insan haklarına dayanan bir değer olan kişisel verilerin daha hassas bir şekilde korunması gerekir. Bunun için de kişisel verilerin ifşası ve koruduğu değerin ihlalinin yaptırıma bağlanması gereklidir. Bu tez çalışmasının amacı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 136. maddesinde düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu ve suçun nitelikli hallerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında incelemektir. Bu bağlamda çalışmada; çok da yeni olmamakla birlikte Türk mevzuatına yakın tarihte dahil olan kişisel verilerin korunması hakkının ulusal ve uluslararası alanda nasıl düzenlendiği, bu hakkın bilhassa Türk ceza hukuku, ceza muhakemesi hukuku ve diğer bazı hukuk dalları arasındaki ilişkisi incelenerek verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun nasıl ele alınması gerektiği değerlendirilmeye çalışılmıştır.
  • Master Thesis
    Bilişim Suçları ve Siber Güvenlik
    (2024) Şenel, Kerem; Altunkaş, Aysun
    Bilişim alanı insana sunduğu faydalar ve konfor kadar kişi, kurum ve devletler için potansiyel riskler de oluşturmaktadır. Toplumsal kontrol mekanizması olan hukukun bilişime uygulanması teknik unsurlar dahil her şeyden önceliklidir. Bilişim alanının bilgisayar, İnternet ve siber güvenlik gibi teknik ve siyasi unsurları kapsadığı düşünüldüğünde; bilişim suçlarına ilişkin bu çalışma, multi-disipliner bir yaklaşım içerisinde değerlendirilmiştir. Çalışmanın amacı bilişim suçlarının; bilişime bağımlı ve bilişimle bağlantılı suçların, işlenme yöntemleri, araçları ve türlerinin özel ve resmi kuruluş ölçeklerinde hukuk perspektifinden değerlendirilmesidir. Türkiye Cumhuriyeti ve uluslararası mecradaki yaklaşımlar, sorunlar ve mücadele yöntemleri de irdelenmiştir. Hayatın bu kadar merkezinde olan bir konu olarak siber güvenlik bu çalışmanın önemini de ortaya koymaktadır. Çalışma kapsamı genel olarak bilişim suçlarıyla sınırlandırılmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden literatür taramasının kullanıldığı bu çalışma beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümünde konuya giriş yapılarak çalışmanın önemi; amacı, araştırma yöntemi ve konunun sınırları belirtilmiştir. İkinci bölümde genel bilgiler başlığında; bilgi, bilim felsefesi ve teknoloji ilişkisi; bilişim alanı, bilişim sistemi ve bilişim ağı kavramları irdelenmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde bilişim unsurlarından; bilgisayar, İnternet, yapay zekâ ve blok zinciri gibi dijital dünyanın yeni kavramları tartışılmıştır. Dördüncü bölümde gündemi meşgul eden siber güvenlik olgusu; siber alan, siber güvenlik kavramı, bilgi güvenliği, bilişim suçu failleri ve siber korsanlar, siber savunma, ülkelerin siber güvenlik kapasiteleri ile kurumları ve siber savaşlar başlıkları altında açıklanmıştır. Tez çalışmasının odağını oluşturan beşinci bölümde; bilişim ile hukuk ilişkisi kurularak, 'bilişim hukuku' kavramı, bilişim suçlarının ortaya çıkışı, bilişim suçlarında kavram karşılaştırmaları, klasik suçlardan farkları, kriminoloji ve cezalandırmanın bilişim suçları üzerine etkileri, bilişim suç politikası, bilişim suçlarının işlenme yöntemleri, bu suçlarla mücadelenin uluslararası hukuk boyutu ve önlenmesine ilişkin uluslararası çalışmalar ile 'Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi'ndeki Suç Türlerinin Türk Ceza Hukuku Üzerinden Değerlendirilmesi' yapılmıştır.
  • Article
    Citation Count: 1
    TÜRK CEZA HUKUKUNDA AF
    (2023) Altunkaş, Aysun
    Tarihte ilk örneklerinde hükümdara yakın ya da iktidarı destekleyen kişilerin cezasız kalmasına sebebiyet verdiği için eleştiri- len af kurumu, bugün de siyasi ya da pragmatist saiklerle toplumsal yarar dikkate alınmaksızın ilan edilmesi nedeniyle eleştirilmeye ve tartışılmaya devam etmektedir. Bu yoğun tartışmalara ve aleyhinde ileri sürülen çeşitli görüşlere rağmen, af kurumunun Türk hukuku dahil olmak üzere hemen her hukuk sisteminde varlığını korumaya devam ettiği de bir gerçektir. Bu çalışma ile uygulanmaya başladığı ilk günden itibaren tartışmaların ve eleştirilerin odağında yer alan af kurumunun Türk hukukunda nasıl düzenlendiği, bu düzenleme şek- linin etki ve sonuçları hakkında bilgi verilmesi ve uygulamada örtülü af ilan etmek ya da af kanunları bakımından Anayasa’nın aradığı nite- likli çoğunluk kriterini dolaşmak için kullanıldığı ya da etkisi itibariyle aslında af niteliğinde olduğu iddia edilen hapis cezasının infazının ertelenmesi, hükmün açıklanmasının ertelenmesi, koşullu salıveril- me gibi kurumlar ile af kurumunun benzerlik ve farklılıklarının ortaya konulması amaçlanmaktadır. Çalışmanın sonuç kısmında ise af kuru- muna gerçekten ihtiyaç bulunup bulunmadığı, af kurumunun teme- linde yatan amaçların başka kurumlar aracılığıyla karşılanıp karşıla- namayacağı, af ilanında hangi hususlara dikkat edilmesi ya da özen gösterilmesi kaydıyla af kurumuna yönelik eleştirilerin bir nebze de olsa bertaraf edilebileceği konularında tespit ve değerlendirmelere yer verilmeye çalışılacaktır.
  • Article
    Citation Count: 0
    Kişilerin Hayatını ve Sağlığını Tehlikeye Sokacak Biçimde İlaç Yapma veya Satma Suçu (tck M. 187)
    (Marmara Üniversitesi Yayınları, 2013) Altunkaş, Aysun
    İnsanların sağlıklarını korumak ya da bozulan sağlıklarına yeniden kavuşmak için ilaç kullanmalarının tarihi, neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir. Ancak ilaçlar, insanların sağlıklarına yeniden kavuşmasına yardım ederken, bir taraftan da bilinen veya muhtemel yan etkileri nedeniyle insanların sağlıklarında bir takım olumsuz sonuçlara neden olabilmektedirler. Hatta kimi zaman insanların sağlıklarına yeniden kavuşmak amacıyla kullandıkları ilaçlar, onların hayatlarını kaybetmelerine dahi neden olabilmektedir. İlaçların, insanların sağlıklarının korunmasında büyük bir etkisi olduğu gibi, insanların sağlıklarının ve hatta yaşamlarının zarar görmesinde de büyük bir etkisi olabilmektedir. Bu nedenle ilaçların çok dikkatli bir şekilde üretilmesi ve satılması gerekmektedir. Bu doğrultuda TCK’nın 187. maddesinde kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma fiilleri suç olarak düzenlenmiştir. Bu çalışmada da, söz konusu suç klasik suç inceleme yöntemine göre ele alınarak, suçun kapsamı belirlenmeye çalışılacaktır