Endress, Clıfford

Loading...
Profile Picture
Name Variants
Endress, Clıfford
C.,Endress
C. Endress
Clıfford, Endress
Endress, Clifford
C.,Endress
C. Endress
Clifford, Endress
Endres, Clifford W.
Endres, Clifford W.
Endres, Clifford
Job Title
Prof. Dr.
Email Address
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output

6

Articles

0

Citation Count

0

Supervised Theses

5

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 6 of 6
  • Master Thesis
    The presentation of women in blues and arabesk song lyrics
    (Kadir Has Üniversitesi, 2008) Endress, Clıfford; Endres, Clifford W.
    The Presentation of Women in Blues and Arabesk Song Lyrics mainly tries to bring light to the images of woman in the so called mens music. This thesis explores the representation of women in both blues and arabesk music lyrics to show how both music forms portray the female character and the reasons why she is presented in that way. The overall type and the most compelling images that emerge from both blues and arabesk lyrics are negative: the unfaithful women the deserting women and the gold-digger women. However the larger implication of this thesis is the reason why men depict her as evil: it is the wish to control her. -- Abstrac'tan.
  • Master Thesis
    Saul Bellow`un Herzog, Seize the Day ve Dangling Man adlı eserlerinde kendinden kaynaklanan sürgün ve nihai kurtuluş
    (Kadir Has Üniversitesi, 2003) Endress, Clıfford; Endres, Clifford
    Yahudi kökenli Amerikalı edebiyatçı Saul Bellow, kaleme aldığı yapıtlarında işlediği insanın kendini evrenin merkezine koyup, kendisini hapsettiği dünyasında yaşadığı "toplumdan soyutlanma" teması ile hem Yahudi kökenli Amerikan Edebiyatı'nda hem de Dünya Edebiyatı'nda çok önemli bir yer edinmiştir. Yapıtlarında genellikle Yahudi kökenli Amerikalıların modern ve büyük şehirlerde karşılaştıkları kimlik arayışı sorununu ve yarattığı entelektüel karakterlerin toplumdan kendilerini soyutlamalarını ve bunun neticesinde çektikleri acılan çarpıcı bir şekilde dile getirir. Yazdığı romanlarıyla 1976 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü alması Bellow'un edebi dehasını ve bir dünya yazan olarak ne kadar başarılı olduğunu gösterir. Bu tez çalışmasının amacı Bellow'un eserlerinde hayat verdiği baş karakterlerin - Herzog adlı romanda Moses Herzog, Seize the Day' de Tommy Wilhelm ve Dangling Man' de Joseph - kendilerini entelektüel dünyalarına isteyerek hapsedip bunun neticesinde yaşadıkları toplumdan soyutlanmalarını kanıtlamak olmayıp, aslında bu karakterlerin kendi yaptıkları geçmiş hataları hiç sorgulamadan bulundukları durumlardan başkalarını sorumlu tutmaları ve çektikleri yalnızlık acılarının da bunun neticesi olduğunu kanıtlamaktır. Toplumdan kendi hataları ve kendi istekleri neticesinde dışlanmış bu tür karakterler yaratarak, Saul Bellow'un asıl göstermek istediği kişinin geçmiş hatalarını sorgulayarak ve ders çıkararak önce kendisini affedebilecği ve daha sonra da etrafındakileri hoş görebileceği gerçeğidir.
  • Master Thesis
    Toni Morrison`un Thu Bluest Eye, Song of Solomon ve Tar Baby adlı eserinde zenci toplumunun itham edilmesi
    (Kadir Has Üniversitesi, 2003) Endress, Clıfford; Endres, Clifford
    Amerikalı zenci kadın yazar Toni Morrison yazdığı edebi değeri yüksek olan yapıtlar ile hem Afrika kökenli Amerikan Edebiyatında hem de Dünya Edebiyatında haklı ve önemli bir üne sahip olmuştur. Toni Morrison kaleme aldığı eserlerinde Afrika kökenli toplumunun çoğunluğunu beyazların oluşturduğu Amerikan toplumunda yaşamalarından kaynaklanan zorluklarını, sorunlarını, acılarını (geçmişte köle şimdi zenci olarak), ve kimlik arayışlarını evrensel bir dille yansıtmaktadır. 1993 yılında Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülen ilk Afrika kökenli Amerikalı kadın yazar olarak edebi başarısını perçinlemiştir. Toni Morrison bir çok edebiyat eleştirmenine göre kaleme aldığı özellikle En Mavi Göz (1970), Süleymanın Şarkısı (1977) ve Katran Bebek (1981) adlı yapıtlarında beyaz Amerikan toplumunu kendi güzellik anlayışını, maddi ve kültürel değerlerini Afrika kökenli Amerikalı zencilere empoze etmekle ve bunun neticesinde zencilerin toplumdan dışlanmış hissetmelerine, kendi ırksal kimliklerine nefretle bakmalarına ve beyaz olmayı basan, maddi ve kültürel zenginlikle eşit saymalarına neden olmakla itham etmektedir. Toni Morrison' un romanlarında yansıttığı beyaz Amerikan toplumuna eleştirisel bakış açısını çoğu eleştirmenin de beyan ettiği gibi yok saymak yada bir okuyucu olarak gözden kaçırmak hemen, hemen olanaksızdır. Bu tezin amacı yukarıda adı geçen eserler üzerine yazılmış eleştirilerin - Toni Morrison beyaz Amerikan toplumunu kendi tüm değerlerini zenci topluma telkin etmekle suçlamasının - aksini kanıtlamak olmayıp, aslında Toni Morrison yukarıda bahsi geçen üç önemli yapıtında Beyaz Amerikan toplumu kadar Afrika kökenli Amerikalı toplumunu da bu kendilerine ait olmayan (beyaz ırkın)fiziksel özellikleri - mavi göz, sarı düz saç ve açık ten rengi - maddi ve kültürel değerleri sorgusuz sualsiz kendilerine ait değerlermiş gibi kabullenmelerinden dolayı itham ettiğini kanıtlamaktır.
  • Master Thesis
    Melancholy and infinite sadness: a comparison of Jim Morrison and Kurt Cobain in terms of the romantic hero and the modern anti-hero
    (Kadir Has Üniversitesi, 2005) Cengiz, Nuran Buket; Endress, Clıfford; Endres, Clifford W.
    The Romantic hero represented the last ring in the long chain of heroism. With the Romantic hero the idea of heroism began to be transformed into the idea of anti-heroism. Thus the Romantic hero was on the one hand the last of the heroes and on the other hand the first of the anti-heroes. in the Modernist literature of the 20th century the anti-hero came onto the stage. in a similar way to what happened in literature a transition from the Romantic hero to the modern anti-hero emerged in the popular culture. This can be seen in Jim Morrison and Kurt Cobain. Jim Morrison emerged as the hero of the neo-Romantic 1960s bearing the characteristics of the anti-hero but still being a hero. in his time the neo-Romantic zeitgeist of the era together with the idea of spectacle in rock concerts laid the groundwork for a hero to emerge. in the post-punk era of rock?n?roll history there was no room for a hero. The icon of the post-punk era could only be an anti-hero. This anti-hero was Kurt Cobain. Kurt Cobain did not fit the stereotypical punk anti-rockstar model but instead bore Romantic characteristics as well although this did not turn him into a Romantic hero. Jim Morrison as a Romantic hero embodied the characteristics of both the hero and the anti-hero. in this thesis it is discussed that Jim Morrison and Kurt Cobain were both similar to and different from each other in terms of heroism and anti-heroism. -- Abstract'tan.
  • poetry.listelement.badge
    Citation Count: 0
    The 'High Pastures'
    (Univ Massachusetts Massachusetts Review, 2003) Endress, Clıfford; Endres, Clifford W.; Savcıgil, Selhan
    [Abstract Not Available]
  • Master Thesis
    Blues and arabesk a comparative study
    (Kadir Has Üniversitesi, 2006) Endress, Clıfford; Endres, Clifford W.
    Music is a reflection of a culture. There is a vast collection of musical genres in human history as many as the cultures in the history of mankind. Blues and arabesk are only two examples. Is it possible that these two distinct musical genres formed on lands far apart have common traits? This paper examines the parallelism of blues and arabesk in terms of the formation of the genres. Both blues and arabesk are the products of cultures of people located in a new land carrying their cultural traditions of the places they have left. The music is formed through interaction with the culture met, roots in the old tradition. Blues is not African music, it is African American. Arabesk is neither Turkish Folk nor Turkish Art music. When themes are analyzed it reveals that the strength of these two musical genres in terms of the bonds, the solidarity they offer their audiences generates through the use of the ‘‘implied narrative’’(Stokes) which is known by both the singer and the audience. By dealing with the results of the conditions, the music eloquently fulfills its protest characteristic without protesting the authority directly. In determining the parallelism of two musical genres so different, the cultures they were formed in and especially the experiences of people play an important role. Both blues and arabesk are the products of the culture of their people and the setting they were formed in.