Akbulut, Olgun

Loading...
Profile Picture
Name Variants
OLGUN AKBULUT
Olgun, Akbulut
Akbulut,Olgun
Akbulut, Olgun
O. Akbulut
Akbulut, OLGUN
Olgun Akbulut
Akbulut,O.
A., Olgun
Akbulut, O.
AKBULUT, OLGUN
A.,Olgun
Olgun AKBULUT
AKBULUT, Olgun
Job Title
Prof. Dr.
Email Address
olgun.akbulut@khas.edu.tr
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output

14

Articles

8

Citation Count

3

Supervised Theses

2

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 14
  • Article
    Güncel Tartışmalar Işığında İnsan Hakları Sözleşmelerinin Türkiye Anayasal Sisteminde Normlar Hiyerarşisindeki Yeri
    (2014) Akbulut, Olgun
    makalenin konusu uluslararası insan hakları sözleşmeleri ile Türkiye iç hukuku arasındaki ilişkidir. Anayasa da 2004 yılında yapılan değişiklik uluslararası insan hakları hukukunun iç hukukta kanunlara üstünlüğünü ilan etmişti. Bu değişikliğin arkasında yatan net amaç uluslararası insan hakları hukuku ile Türkiye iç hukuku arasındaki çelişkiyi gidermekti. Ne var ki, arada geçen on yıllık süre zarfında, metin düzeyindeki bu çelişkiyi giderme çabası- nın uygulamada otomatik olarak insan haklarının uluslararası standartta korunmasını sağlamadığına tanık olmaktayız. Makalede, Avusturyalı hukukçu Hans Kelsen tarafından geliştirilen normlar hiyerarşisi kuramı üzerine yapılan kısa açıklamalardan sonra, Türkiye de anayasal düzeydeki mevcut düzenlemelerin konuluş amacı ile teknik hukuk ve anayasal yorum teknikleri açısından içeriği tartışılıyor. Yazar, sonuç bölümünde de öncelikle süre giden aykırılığın hukuki ve hukuk ötesi gerekçelerini tartışıp daha sonra da çözüm önermeye çalışıyor.
  • Article
    Resmi Dil ve Anayasalarda Düzenlenişi
    (Türkiye Barolar Birliği, 2012) Akbulut, Olgun; Akbulut, Olgun
    Resmi dil konusu zaman zaman ülkemiz gündemini meşgul ediyor. Görünen odur ki gelecekte de meşgul etmeye devam edecek. Peki resmi dil nedir? Anayasalarda nasıl düzenlenmektedir? Bu makale, öncelikle resmi dile dair bir tanımlamayı takiben, farklı ülke anayasalarında resmi dile dair düzenlemeleri ve bu düzenlemelerin arkasında yatan hukuki ve siyasi bağlantıları yargı kararlarına da referans vererek ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Makalenin diğer bir amacı da resmi diller karşısında diğer dillerin yine anayasalardaki konumunu ortaya koymaktır.
  • Book Part
    The Values Underlying the European Social Charter
    (Brill, 2022) Açimuz, B.; Akbulut, Olgun; Akbulut, O.
    [No abstract available]
  • Book Part
    Minority Self-Government in Europe and the Middle East From Theory To Practice Preface
    (Brill, 2019) Akbulut, Olgun; Akbulut, Olgun; Aktoprak, Elçin
    [Abstract Not Available]
  • Article
    Resmi Dil ve Anayasalarda Düzenlenişi
    (Ankara Barosu Başkanlığı, 2012) Akbulut, Olgun; Akbulut, Olgun
    Resmi dil konusu zaman zaman ülkemiz gündemini meşgul ediyor. Görünen odur ki gelecekte de meşgul etmeye devam edecek. Peki resmi dil nedir? Anayasalarda nasıl düzenlenmektedir? Bu makale, öncelikle resmi dile dair bir tanımlamayı takiben, farklı ülke anayasalarında resmi dile dair düzenlemeleri ve bu düzenlemelerin arkasında yatan hukuki ve siyasi bağlantıları yargı kararlarına da referans vererek ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Makalenin diğer bir amacı da resmi diller karşısında diğer dillerin yine anayasalardaki konumunu ortaya koymaktır.
  • Article
    For Centenary of the Lausanne Treaty: Re-Interpretation and Re-Implementation of Linguistic Minority Rights of Lausanne
    (Brill Academic Publishers, 2023) Akbulut,O.; Akbulut, Olgun
    The Treaty of Lausanne was signed on 24th July 1923 as a peace treaty that ended the first world war for Turkey and the allied powers. In a section entitled "protection of minorities", it provides rights for minorities. However, the beneficiaries of minority rights in Lausanne are more narrow than those provided in other treaties and declarations of the time. With a legal basis in domestic law, Turkey traditionally applied the rights provided in the Lausanne Treaty only for three so-called non-Muslim groups, i.e. Greeks, Armenians and Jews. Neither the Turkish delegation nor the members of the allied forces' delegations could foresee that some members of the Muslim groups of 1923 might quit Islam in the future and recourse to Lausanne rights as new beneficiaries. This article, by referring to preparatory works of the Treaty, examining its legal validity internationally and nationally, and applying interpretative principles of international treaties, argues for the extension of Lausanne rights to other groups via re-interpretation and re-implementation. © 2023 Olgun Akbulut.
  • Article
    ANAYASA MAHKEMESİ’NİN CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU KARARI ÜZERİNE GÖZLEMLER
    (Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneği, 2014) Akbulut, Olgun; Akbulut, Olgun
    Bu makale Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu Üzerine verdiği kararının incelenmesine ayırılmıştır. Makale Anayasa Mahkemesi kararının daha çok Onbirinci Cumhurbaşkanının görev süresine dair yorumlarını, konu ile ilgili doktrindeki görüşlerle birlikte, incelemektedir.
  • Master Thesis
    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Hukukunda İç Hukuk Yollarının Tüketilmesi İlkesi ve Türkiye Uygulaması
    (2024) Karışan, Canan; Akbulut, Olgun; Akbulut, Olgun
    Uluslararası hukukun genel kurallarına paralel olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) hukuku sisteminde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurulmadan önce sözleşmeci devletin iç hukukundaki başvuru yollarının tüketilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. İç hukuk yollarının tüketilmesi zorunluluğu esasen sözleşmeyle kurulan koruma mekanizmasının, ulusal insan hakları savunma sistemlerine göre ikincil nitelikte olmasından ileri gelir. İkincillik prensibi ise sözleşmenin 13. maddesinde düzenlenen hak veya özgürlük ihlallerine ilişkin sözleşmeci devletler tarafından iç hukukta etkili hukuk yolları kurulacağı taahhüdünden kaynaklanmaktadır. Çalışmamızın ilk ana bölümünün ilk alt başlığında öncelikle iç hukuk yollarının tüketilmesi ilkesinin amacı ve bu ilkenin AİHM tarafından her başvurunun özelliğine göre belirli bir esneklik çerçevesinde uygulanması ele alınmıştır. İkinci alt başlıkta, başvurucunun iç hukuk yollarına başvururken usul ve kurallara riayet etmesi ve ihlal edildiğini iddia ettiği sözleşme hükmünü en azından zımnen ve özü itibariyle ileri sürmesi sorumluluğu ele alınmıştır.
  • Other
    The International Human Rights Movement - a History by Aryeh Neier Princeton/Oxford: Princeton University Press, 2012, 357 Pages, Isbn: 9780691135151.
    (T.C. Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi, 2012) Akbulut, Olgun; Akbulut, Olgun
    [Abstract Not Available]
  • Master Thesis
    İnsan Hakları Krizlerine Yapılan İnsancıl Müdahalelerin Hukuki Dayanakları
    (Kadir Has Üniversitesi, 2019) Şenel, Mahmut Enes; Akbulut, Olgun; Akbulut, Olgun
    İnsancıl müdahale tanımı tam olarak belli olmamakla birlikte temelde kabul edilen özelliklere sahiptir. Bunların başında yapılacak olan müdahalenin insancıl amaçlarla yapılıyor oluşu yer almaktadır. Bunun yanında yapılan müdahalenin zorlayıcı olması yani müdahale edilen devletin bunu kabul etmiyor olması gerekmektedir. Bu da o ülkenin iç işlerine müdahale anlamına gelebilecektir. Doktrinde tartışılan konu olaraksa müdahalenin askeri güç ile olmasının gerekliliği yatmaktadır. Bazı görüşler kuvvet kullanımı ya da en azından kuvvet kullanma tehdidini gerekli görmekte ise de diğer bir görüş olarak ülkenin iç işlerine müdahale edildikten sonra yapılacak olan müdahalenin siyasi veya ekonomik yaptırımlar içermesini de yeterli bulmaktadır. İnsan haklarının yoğun olarak ihlalleri de insancıl müdahale için sebep oluşturabilmektedir. Bu ihlallerin ortadan kaldırılabilmesi ve uluslararası barış ve güvenliğin korunması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları ile müdahalelerde bulunulmuştur. Bunun yanında devletler de tek başlarına ya da grup olarak müdahalede bulunmuştur ve bulunmaktadır. Yapılan bu insancıl müdahalelerin sebepleri birbirlerine benzemekle beraber ciddi anlamda farklı yanları da bulunmaktadır. O kadar ki bir olayda aynı sebep ile müdahale edilmişken bir diğerine müdahale edilmemiş olabilmektedir. Müdahalenin eşik değeri de olaydan olaya farklılık gösterebilmektedir. Peki bu sebepler nelerdir ve hangi durumlara göre değişmektedir? Belli olan sınırlar var mıdır yoksa tamamen bir keyfilik mi söz konusudur? Yapılan insancıl müdahale sınırlar çerçevesinde yapıldığında hukukilik kazanabilir mi, yoksa iç işlerine müdahale her durumda hukuksuz mu olacaktır?