From "energy Bridge" To "energy Hub"?: Evolving Discourses of Geopolitics of Energy Transportation in Turkey (1991-2014)
Loading...
Date
2019
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Kadir Has Üniversitesi
Open Access Color
OpenAIRE Downloads
OpenAIRE Views
Abstract
This dissertation is an attempt to incorporate the critical geopolitics approach into the
debate of “Turkey’s geographical role in energy transportation” which became a part of
Turkey’s discourse of geographical exceptionalism in the post-Cold War era. By
analyzing the changes in the discourse of the political/governmental elites with a
historical outlook, the dissertation tries to highlight the politicized and context-based
nature of the concepts and metaphors that are attributed to the geographical role of Turkey
in regional oil and gas pipeline projects. Moving from the assumption that discursive
constructions on geography, rather than geography itself, determine a state’s position, the
study examines how Turkey constructs geopolitical imaginations and images of energy
transportation roles through its discourse and how it consequently shapes certain political
spaces as a way of responding the contextual changes. The metaphors that are used in the
discourse of Turkey’s geopolitical role in energy transportation, i.e. energy bridge, energy
terminal, energy center, energy corridor, energy hub, energy trade center, etc. are hence
evaluated as tools of preparing certain policy choices. The dissertation analyzes the issue
in three chapters. In the first chapter, an overview of theoretical approaches of classical
and critical geopolitics are given with their basic arguments, and emphasis is given to
“discourse” and “practical geopolitics” as the main theoretical framework of the study. In
the second chapter, the post-Cold War context and the discursive effort of Turkey for repositioning itself is explained as a background of its language of geopolitics. In the last
chapter, the way geopolitical discourse of energy is established by the political elites is
analyzed to show how Turkey constructs its geographical position in regional oil and gas
pipeline projects and shapes policies.
Bu tez, eleştirel jeopolitik yaklaşımını, Türkiye'nin Soğuk Savaş sonrası dönemde coğrafi istisnacılık söyleminin bir parçası haline gelen “Türkiye'nin enerji taşımacılığındaki jeopolitik rolü” tartışmasına dahil etme girişimidir. Siyasi elitlerin söylemindeki değişimleri tarihsel bir bakış açısıyla inceleyen çalışma, Türkiye'nin bölgesel petrol ve gaz boru hattı projelerindeki rolüne atfedilen kavramların ve metaforların politik ve bağlamsal temelini vurgulamaya çalışmaktadır. Coğrafyanın kendisinden çok coğrafya üzerindeki söylemsel inşanın bir devletin konumunu belirlediği varsayımından hareketle çalışma, Türkiye'nin enerji taşımacılık rollerine ilişkin jeopolitik tahayyüllerini ve imajlarını söylem vasıtasıyla nasıl oluşturduğunu ve sonuç olarak bağlamsal değişikliklere cevaben belirli politik alanları nasıl şekillendirdiğini incelemektedir. Bu anlamda Türkiye'nin enerji taşımacılığındaki jeopolitik rolü söyleminde kullanılan metaforlar, yani enerji köprüsü, enerji terminali, enerji hub’ı, enerji koridoru, enerji merkezi, enerji ticareti merkezi vb., belirli politika tercihlerini hazırlama araçları olarak değerlendirilmektedir. Çalışma, konuyu üç bölüm halinde koymaya çalışmaktadır. Birinci bölümde, klasik ve eleştirel jeopolitiğin teorik yaklaşımlarına genel bir bakış açısıyla yer verilmekte ve çalışmanın ana teorik çerçevesi olarak “söylem” ve “pratik jeopolitik” konularına vurgu yapılmaktadır. İkinci bölümde, Soğuk Savaş sonrası bağlam ve Türkiye'nin kendisini yeniden konumlandırmaya yönelik söylemsel çabası, Türkiye’nin jeopolitik dilinin arka planı olarak açıklanmaktadır. Son bölümde, Türkiye'nin bölgesel petrol ve gaz boru hattı projelerinde konumunu ve enerji politikalarını şekillendirme biçimini göstermek amacıyla siyasi elitler tarafından enerji söyleminin nasıl oluşturulduğu incelenmiştir.
Bu tez, eleştirel jeopolitik yaklaşımını, Türkiye'nin Soğuk Savaş sonrası dönemde coğrafi istisnacılık söyleminin bir parçası haline gelen “Türkiye'nin enerji taşımacılığındaki jeopolitik rolü” tartışmasına dahil etme girişimidir. Siyasi elitlerin söylemindeki değişimleri tarihsel bir bakış açısıyla inceleyen çalışma, Türkiye'nin bölgesel petrol ve gaz boru hattı projelerindeki rolüne atfedilen kavramların ve metaforların politik ve bağlamsal temelini vurgulamaya çalışmaktadır. Coğrafyanın kendisinden çok coğrafya üzerindeki söylemsel inşanın bir devletin konumunu belirlediği varsayımından hareketle çalışma, Türkiye'nin enerji taşımacılık rollerine ilişkin jeopolitik tahayyüllerini ve imajlarını söylem vasıtasıyla nasıl oluşturduğunu ve sonuç olarak bağlamsal değişikliklere cevaben belirli politik alanları nasıl şekillendirdiğini incelemektedir. Bu anlamda Türkiye'nin enerji taşımacılığındaki jeopolitik rolü söyleminde kullanılan metaforlar, yani enerji köprüsü, enerji terminali, enerji hub’ı, enerji koridoru, enerji merkezi, enerji ticareti merkezi vb., belirli politika tercihlerini hazırlama araçları olarak değerlendirilmektedir. Çalışma, konuyu üç bölüm halinde koymaya çalışmaktadır. Birinci bölümde, klasik ve eleştirel jeopolitiğin teorik yaklaşımlarına genel bir bakış açısıyla yer verilmekte ve çalışmanın ana teorik çerçevesi olarak “söylem” ve “pratik jeopolitik” konularına vurgu yapılmaktadır. İkinci bölümde, Soğuk Savaş sonrası bağlam ve Türkiye'nin kendisini yeniden konumlandırmaya yönelik söylemsel çabası, Türkiye’nin jeopolitik dilinin arka planı olarak açıklanmaktadır. Son bölümde, Türkiye'nin bölgesel petrol ve gaz boru hattı projelerinde konumunu ve enerji politikalarını şekillendirme biçimini göstermek amacıyla siyasi elitler tarafından enerji söyleminin nasıl oluşturulduğu incelenmiştir.
Description
Keywords
Critical geopolitics, Discourse analysis, Turkey’s energy policy, Pipeline politics, Eleştirel jeopolitik, Söylem analizi, Türkiye'nin enerji politikası, Boru hattı politikası