The "Istanbul Experience" and its impact on transforming perspectives towards Turkey: An empirical study on international students from Bremen and São Paulo in Istanbul

Abstract

This work focuses on examining and comparing Brazilian and German students' perceptions towards Istanbul and Turkish people before and after their experiences in Istanbul. Through the research question "Which images do students in Bremen and São Paulo connect with Istanbul/Turkish people in Istanbul?" this study seeks to find out how Brazilian and German students characterize Istanbul and its Turkish citizens, and to what extent stereotypes towards Istanbul and its population are still prevalent in 2020. Through face-to-face and Skype interviews, this study examines the way culture is perceived and points to the importance of reflecting upon culture as diverse, evolving, and fluid, when aiming to dismantle generalizations and preconceptions. Lastly, it demonstrates how personal experiences and interaction with the reality of cultures lead to the deconstruction of stereotypes, enable personal growth, demystify cultural prejudices, and facilitate respectful and successful intercultural communication regardless of differences.

Bu çalışmada, Brezilyalı ve Alman öğrencilerin İstanbul'a gelmeden önce ve sonraki İstanbul'a ve Türklere yönelik algılarını incelemeye ve karşılaştırmaya odaklanılmıştır. Araştırmaya konu olan "İstanbul'un ve Türklerin, Bremen'de ve Sao Paulo'da yaşayan öğrencilerin aklındaki imajı nasıl?" sorusuyla bu çalışmada, Brezilyalı ve Alman öğrencilerin İstanbul'u ve burada yaşayan Türkleri nasıl karakterize ettikleri ve 2020 yılında hem şehre hem de insanlarına yönelik stereotip düşüncelerin ne ölçüde yaygın olduğu sorularına yanıt bulmak amaçlanmıştır. Yüz yüze ve Skype üzerinden yapılan görüşmelerle kültürün algılanış şekli incelenmiş ve önyargıları, genellemeleri ve stereotip düşünceleri yıkmak için kültürün çeşitlilik gösteren, gelişen ve değişken bir yapı olarak düşünülmesinin önemli olduğu vurgulanmıştır. Son olarak, bu çalışmada kişisel deneyimlerin ve kültürlerin ortaya çıkardığı gerçeklikle etkileşim içinde olmanın nasıl stereotip düşünceleri yıktığı, kişisel gelişim sağladığı, kültürel önyargılara açıklık getirdiği ve farklılıklara rağmen saygılı ve başarılı bir şekilde kültürler arası iletişim kurmayı kolaylaştırdığı ortaya konmaktadır.