Doğu Karadeniz Yaylalarında Gündelik Hayat ve Karadenizliliğin İnşa, İcra ve Hayal Süreçleri

Abstract

Bu çalışmanın amacı, Doğu Karadeniz yaylalarında yaşayan yaylacıların gündelik hayattaki yaşam biçimlerini, alışkanlıklarını ve uygulamalarını incelemek ve nasıl cemaatler inşa, icra ve hayal ettiklerini ortaya koymaktır. Bu nedenle de Henri Lefebvre'in 'gündelik hayat', Benedict Anderson'ın 'hayali cemaat' ve Ferdinand Tönnies'in 'cemiyet ve cemaate kavramlarını temele alarak Doğu Karadeniz'deki on beş yaylada otuz kişi ile derinlemesine görüşme veri tekniğini kullanarak görüşmeler gerçekleştirdim. Görüşmelerdeki verileri ise ortaklıklar bularak ve kurarak tema analizi yöntemi ile çözümledim. Yaylacıların gündelik hayatlarındaki pratiklerini, rutinlerini ve ritüellerini sorgularken birbirleri ile olan ilişkilerine de odaklandım ve hangi bileşenler ile bir araya geldiklerini incelemeye çalıştım. Sonuç olarak Karadenizliliğin gündelik hayatta baskın şekilde hissedildiği her bir yaylada yaylacılar, yemek, fiziki coğrafya, dil, geçmiş ve şenlikler ile bir araya gelmekte ve her yayla kendi içinde bir cemaat oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra farklı yaylalardaki farklı cemaatler de özellikle de Karadenizlilik kimliğinin, benzer coğrafi şartların ve yaylacılık kültürünün kurduğu ortaklıklar sayesinde bir araya gelmekte ve daha büyük bir cemaati ortaya çıkarmaktadır.The aim of this study is to examine the lifestyles, habits and practices of the transhumants imagine communities in the everyday life. Therefore, based on Henri Lefebvre's 'everyday life' and Benedict Anderson's 'imagined communities' concepts, I conducted interviews with thirty people in fifteen highlands in the Eastern Black Sea Region using in-depth interview data technique. I analyzed the data in the interviews with the theme analysis method by finding and establishing common points. While questioning the practices, routines and rituals of the transhumants in their daily lives, I also focused on their relations with each other and tried to examine what components they come together with. As a result, in each highland where the Black Sea region identity is predominantly felt in everyday life, the transhumants come together with food, physical geography, language, history and festivities and each highland creates a community within itself. In addition, different communities in different highlands come together and create a larger community, especially thanks to the partnerships established by the Black Sea identity, similar geographical conditions and transhumance culture.