Browsing by Author "Erkan, Yonca"
Now showing 1 - 20 of 27
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis 21. Yüzyıl Istanbul Ahşap Restorasyon Uygulamalarının İncelenmesi ve Halet Çambel Yalısının Deprem Etkisinin Analizi(Kadir Has Üniversitesi, 2020) Kahraman, Deniz; Erkan, YoncaToday, it is considered with the national and international laws and regulations as necessary that the historical wooden buildings which are characterized as cultural asset are the common heritage for whole humanity, not for the ones who lives in the geography where they locate; and therefore, they should be transferred to the next generations in their original forms. Since the accumulation of knowledge and experiences related to the traditional wooden construction (carrier system, quality of work and connection details) are not applied currently, they sank into oblivion. Every day, it is getting more difficult to adapt those buildings to today's living standards, security and legal conditions. From this point of view, the traditional wooden buildings which are characterized as cultural assets may lose their uniqueness against the new functional needs and legal requirements. On the other hand; protecting the traditional wooden buildings which are characterized as cultural assets, prolonging their lives and transferring to the next generations with accurate restoration decisions and construction materials are among our most important duties (Günay, 2002). Within the frame of this study, the restoration applications of three traditional wooden buildings which locate in İstanbul and considered in the high risk group in accordance with the AFAD's (Disaster and Emergency Management Presidency) Turkish Earthquake Hazard Maps in terms of carrier system interventions. Accordingly; the purpose, scope and methodology of the study are mentioned in the first chapter of the study. In the second chapter; the material and structural features of wood are explained by referring the physical features and mechanical resistance of wood, factors causing deterioration on wood and fire resistance of wood. In the third chapter; the traditional wooden carrier systems, carrier system elements forming the structure and their junction methods and walls are explained. In the forth chapter; the international protection regulations related to the wood and wooden buildings, Turkish laws and regulations related to protection and the historical changes on the earthquake regulations are discussed. In the fifth chapter; information related to three of the buildings locating in İstanbul from 19th century with ongoing restoration works, their locations, history, architectural features and the restoration works applied on them so far is provided. In the sixth chapter; unique wooden construction system of the Halet Çamber Yalısı (Halet Çambel Mansion) which has ongoing restoration works and was constructed through traditional method is modelled in order to reveal the earthquake resistance of the traditional construction systems through scientific data and to provide evidence whether they can meet today's legal requirements. The carrier system of Halet Çambel Yalısı is analysed and investigated through earthquake loads SAP2000 program in accordance with the TS 647 Building Code for Timber Structures, TS 498 Design Loads for Buildings and 2018 Turkish Earthquake Regulations for Buildings. Thus; the intervention decisions related to the carrier system which are formed through the user demands and functional changes in three different restoration applications carried out in İstanbul are presented. Consequently; it is discovered that the carrier system of the Halet Çambel Yalısı, which has been continuing its existence for almost two centuries and was build through traditional construction methods, meets the requirements mentioned in today's standards and regulations. Accordingly, the wooden buildings which are characterized as cultural assets demolished after demanding to carry out restructuring works and by asserting that they are inconvenient in terms of statics such as Hatice Sultan Yalısı and Turşucuzade Ahmet Muhtar Efendi Konağı are discovered to meet the current legal requirements through the modelling formed for Halet Çembel Yalısı. From this point of view; it is obvious that with a decent project work and restoration application in technical terms without section increase becoming different from the genuine sizes or without changing its unique construction system in the wooden building restoration applications, it is possible to transfer them to the next generations. Keywords: Traditional Wooden Buildings, Wooden Carrier Systems, Hatice Sultan Yalısı, Halet Çambel Yalısı, Turşucuzade Ahmet Muhtar Efendi Konağı, ICOMOS, SAP2000, 2018-TBDY, Restoration, Protection ConceptsMaster Thesis Andonyan ermeni katolik ruhban manastir mektebi koruma sorunlari(Kadir Has Üniversitesi, 2010) Bulbuller, Nalan; Erkan Kösebay, YoncaIstanbul Ortakoy'de yer alan Hicri 10 Safer 1275 (19 Eylul 1858) tarihli vakfiyeye sahip ve Andonyan Vank Ermeni Mektebi olarak bilinen yapi bu calismada konu edilmektedir. Yapinin tarihine ve fiziki yapisina ait arastirmalarla yerel dokusunu buyuk oranda yitirmis olan Ortakoy semtinin onemli mimari degerlerinden biri olan bu yapinin gelecek nesillere aktarilmasini saglayacak bilgileri arsivlemek ve koruma onarim yontemlerini belirlemek amaclanmistir.Master Thesis Babil-iştar Kapısı Sırlı Tuğlalarının Karakterizasyonu ve Korumaya Yönelik Öneriler(Kadir Has Üniversitesi, 2018) Akar Noei, Tuğba; Kösebay, Yonca ErkanAntik dönemde Mezopotamya'nın en büyük şehri ve başkenti olarak bilinen Babil Şehri'nin tarihi M.Ö.3. bin yıla kadar uzanmaktadır. Günümüz Irak topraklarında bulunan Babil antik kentinde 1899 yıllarında başlayan kazılarda ortaya çıkmış olan İştar Kapısı ve Tören Yolu, antik dönemde M.Ö 604-562 tarihleri arasında II.Nebukadnezzar tarafından sırlı tuğlalarla inşa edilmiş en büyük yapılardandır. Alman arkeolog Robert Koldewey'in 1899'da başlattığı kazılarla gün ışığına çıkan parçaların bir bölümü ile yeniden inşa edilmiş olan bu kapı, günümüzde Staatliche Museen Zu BerlinVorderasiatisches Museum'da sergilenmektedir. Kazılarda ortaya çıkarılan özgün malzemenin diğer bölümü günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü'nde bulunmakta ve kısmi olarak sergilenmektedir. Bahsi geçen arkeolojik bölge 1899-1917 tarihlerinde Osmanlı Devleti sınırları içinde olduğundan, kazılardan çıkan eserlerin 3'1'lik kısmı dönemin Asar-ı Atika Nizamnamesi (Eski Eser Kanunu) gereğince, Osmanlı Devleti'ne teslim edilmek suretiyle Müze-i Humayun'a yani günümüz İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü'ne Almanya'da paneller hazırlandıktan sonra 1930'lu yıllarda getirtilmiştir. Yapılan bu tez çalışmasında İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü deposunda bulunan İştar Kapısı ve Tören Yolu sırlı tuğlalarından (beyaz-sarı-mavi-yeşil sır örnekleri ve sırsız tuğla) örnekler alınarak malzemelerin içerikleri ve karakterizasyonu belirlenmeye çalışılmıştır. Söz konusu malzeme bugüne kadar bilimsel bir çalışmanın konusuolmamıştır. Bu doğrultuda yapılan çalışma yedi bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde araştırma konusu tanıtılmakta ve çalışmanın amacı belirtilmektedir. İkinci bölümde Mezopotamya tarihi, coğrafyası-iklimi konularına değinilmiş ayrıca inancın yaşam ve mimari üzerindeki tüm gelişmelerin temelinde bulunduğunun da altı çizilmiştir. Üçüncü bölümde Babil Şehri'nin tarihi, Yeni Babil dönemi ve İştar Kapısı'nın taçlandığı II.Nebukadnezzar döneminden ve Babil'de yapılan kazıların tarihçesi araştırılarak Robert Koldewey'in Babil antik kentini keşfetmesi konuları araştırılmıştır. Dördüncü bölüm İştar Kapısı yapım aşamaları, Babil Şehri için önemi ve üzerindeki hayvan betimlemelerinin anlamları ve parçaların Almanya'ya götürülerek orada yeniden ayağa kaldırılması konularına değinilmiştir. Beşinci bölümde döneme özgü yerel mimari yapı kaynakları ve kerpiç yapımından tuğlaya geçiş süreci, sırlı tuğlanın kullanım alanları araştırılmıştır. Altıncı bölüm; İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü'nde bulunan, Babil İştar Kapısı ve Tören Yolu'na ait olan sırlı tuğla örneklerinin karakterizasyonunu belirlemeye yönelik kimyasal, petrografik ve aletli analizler yer almaktadır. Yedinci bölümde tez çalışmasının sonuçları ve değerlendirilmesi ile Babil İştar Kapısı ve Tören Yolu'na ait sırlı tuğlaların korunmasına yönelik geliştirilen öneriler ele alınmıştır.Master Thesis Erken Osmanlı Dönemi Yapılarından Mahmut Paşa Türbesi Çinilerinin Bozulma Sebepleri ve Korunmasına Yönelik Öneriler(Kadir Has Üniversitesi, 2014) Taskıran, Gurbuz; Erkan Kösebay, YoncaÇini sanatı Türk süsleme sanatı içinde önemli bir yere sahiptir. Özellikle Erken Osmanlı Dönemi çinilerinde çok renkli ve birbirinden farklı tekniklerin, yeniliklerin uygulandığı görülmektedir. Çiniler bir yapı elemanı olarak karekteristik özelliklere sahiptir. Kendilerine has uygulama biçimleri ve üretim teknikleri kullanıldıkları dönemleri yansıtır Çinilerin varlığı tarihi yapılarda gözlemlenen bozulmalar ve bunların nedenlerinin tespit edilmesinde, koruma ve onarım yöntemlerinin saptanmasında belirleyici bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada İstanbul'un Fatih ilçesi, Mahmut Paşa semtinde bulunan Erken Osmanlı Dönemi yapılarından biri olan Mahmut Paşa Türbesi'nin dış cephes mozaik çinileri incelenmiş olup yapıda ve çinilerde gözlemlenen bozulmalar belgelenerek bunların nedenleri araştırılmış ve korumaya ilişkin öneriler ve uygun yöntemler belirtilmiştir. Bu amaçla, çinilerin mimari yapılarda bir süsleme ve yapı elemanı olarak kullanımı bu malzemelerin sahip olduğu motif, kompozisyon ve teknik özellikler bağlamında değerlendirilmiştir. Bir Erken Osmanlı yapısı olan Mahmut Paşa Türbesi Selçuklu Dönemi çini tekniklerini yansıtan mozaik çinileriyle Selçuklu Dönemi ile Osmanlı Dönemi arasındaki geçiş evrelerine ışık tutmaktadır. Dolayısıyla bu yapıda bulunan mozaik çinilerin yapısal özellikleri, uygulama yöntemleri, hammadde içerikleri, mimari yapıda hangi malzemelerle birlikte kullanıldıklarının aydınlatılmasıyla, onarım yöntemlerinin belirlenmesinde çiniler önemli katkı sağlamaktadırMaster Thesis Ernest Mamboury ve İstanbul Kent Kimliğine Katkıları(Kadir Has Üniversitesi, 2019) Edremit, Zehra Zeynep; Kösebay, Yonca ErkanTarihi süreç incelendiğinde İstanbul her zaman yabancı gezginler tarafından merak edilen, görülmek istenen bir kent olarak karşımıza çıkmıştır. Seyyahların İstanbul'a olan ilgileri kimi zaman mimari bir meraka, teknik bir geziye dayanırken kimi zaman da Avrupalı'ya göre mistik sırlarla dolu Osmanlı sarayı, sultanın yaşamı veya bizzat şehir halkının gündelik hayatına dair sosyo-kültürel çıkarımlar üzerinde yoğunlaşmıştır. İsviçreli Ernest Mamboury de benzer gerekçelerle 1909 yılında İstanbul'a gelmiş ve bu kente aşık olarak bir daha geri dönmemek üzere ailesi ile İstanbul'a yerleşmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun büyük bir değişim yaşadığı son dönemin ve erken Cumhuriyet yıllarının önemli bir tanığı olarak, hayatının sonuna kadar İstanbul'da yaşamıştır. İstanbul'un fiziksel, ekonomik, sosyal ve kültürel değişimine tanıklık etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu izleyen onlarca yıl, Kemalist bir bakış açısıyla tarihin, sanatın, arkeolojinin ve mimarlığın çok önemli kabul edildiği yeni ulusal bir kimlik oluşturma gayreti ile bu dönemdeki ulus-inşa çalışmalarına katkıda bulunmuştur. Mamboury'nin, bu katkıları ulus devlet ve kent kavramlarının nasıl biçimlendiğini anlamak açısından önemli ipuçları vermektedir. Dönemin kültürel ortamına katkı veren yerli ve yabancı kültür ve bilim insanlarıyla birlikte yaptığı İstanbul araştırmaları arasında en bilinen eseri 1925'te yayınlanmış olan İstanbul Rehberi'dir. Seyahatnamelerden şehir rehberlerine geçiş döneminde kaleme alınmış bu eser, içinde bulunduğu toplumun tarihsel-sosyolojik izlerini taşır. Bu yönüyle, bir "sosyal belge" niteliğinde, tarihe ve topluma ayna tutan, bilgi ve kültür sosyolojisi için de vazgeçilmez bir kaynaktır. Kent koruması açısından 1925 yılının İstanbul'unu tanımak ve anlamak açısından en önemli referans yayınlardan biridir. Rehber 1925- 1953 yılları arasında güncellenerek altı değişik baskı yapmış, hızla değişen kentin geçirdiği evreleri takip etmek açısından başarılı bir yol gösterici olmuştur. Küreselleşme, tüm dünyada tüketim kültürünü yeniden şekillendirmiş, ekonomik yapının içine kültürel yapıyı da dahil ederek, yöneticileri "Kent Kültürü" üzerinden ticari gelir elde etme yarışına sokmuştur. Mamboury, Türk yetkililerin de desteğiyle, İstanbul'un özgün turizm değerini ve potansiyelini vurgulamak, Türk sanatının ve tarihinin batılılar tarafından gerektiği şekilde tanınmasını sağlamak açısından önemli çalışmalar yapmıştır. Mamboury öngörülü ve sıradışı kişiliğe sahip, klasik arkeoloji ve Bizans mimarisi hakkında uzmanlaşmış, aynı zamanda, harita ve mimari çizimler ile kentin ve özellikle Bizans mimarisinin belgenlemesi çalışmalarında bulunmuş, Osmanlı sanatı ve çağdaş Türkiye'nin inşası ile ilgili çalışmalar yapmış, yorulmaz bir gezgin ve araştırmacı olarak aynı zamanda otuz yıl gibi bir süre Galatasaray Lisesi Fransızca, teknik resim ve matematik öğretmenliğini de sürdürmüştür. Kent tarihini "belgeleme" serüvenine 1912'de Fransız Cizvit Rahip Guillaume de Jerpanion'un Kapadokya ve çevresinde yaptığı çalışmalarda suluboya resimler yaparak başlayan Mamboury, kazı çalışmalarıyla devam ederek İstanbul ve çevresini adım adım incelemiştir. 1914'ten itibaren özellikle de Bizans dönemine ait eserlerin gün yüzüne çıkarılmasında önemli katkılar sağlamıştır. Bu çalışmalar onun dönemin Türk aydınları ile yakın ilişkiler kurmasına fırsat verirken, yabancı uzmanlarla yapılan birçok projede de yan yana çalışma fırsatı sağlamıştır. Ernest Mamboury günümüzde Bizans ve İstanbul çalışmalarında hala en çok referans gösterilen araştırmacılar arasında bulunmasına rağmen hakkında yazılmış çok az eser olması ise oldukça şaşırtıcıdır. Bu nedenle bu tez çalışmasının ilk bölümünde Mamboury'nin hayatı, önemli çalışmaları ve iş birliği yaptığı aydınlar çerçevesinde hayatı kronolojik sırayla incelenmeye çalışılmış, aynı zamanda "Kent Kimliği", "Kent Kültürü" ve bu kavramlarla birlikte bir "Ulus-devlet" inşasına katkı çerçevesinde değerlendirilmeye çalışılmıştır. İkinci bölümde ise en çok bilinen çalışması olan İstanbul Rehberi, daha detaylı olarak incelenerek tartışılmıştır.Article Citation Count: 1Haydarpasa Train Station: Present Past and Future(Middle East Technical Univ, 2013) Erkan Kösebay, YoncaThe facade of Haydarpasa Train Station has been changed more than once in the course of its century old life time. Until the fire in November 2010 wiping out the roof the building was recalled only with a single image although the original facade of the building was slightly different than it is commonly remembered one. Currently while the wounds of the building are on the verge of healing a new identity for the station is being tailoredreview-article.listelement.badge Citation Count: 0Haydarpaşa Tren Garı: Bugün, Dün ve Yarın (1) Kentin Bedeninde Bir Yara (2)(2013) Erkan, Yonca Kösebay[Abstract Not Available]Master Thesis İstanbul Vakıf Hanları ve Koruma Sorunları(Kadir Has Üniversitesi, 2013) Erol, Fatma Binnur; Erkan Kösebay, YoncaOrta Asya’dan baslayarak Osmanli İmparatorlugu topraklarinda geliserek yayginlasan vakif kurma anlayisi bircok alanda oldugu gibi mimaride de etkili olmustur. Vakif anlayisi ile insa edilen hanlar kent dokusunda onemli yapilar olmuslardir. Han mimarisi ticari gelismeler ve ihtiyaclar dogrultusunda sekillenerek 19.yy.’a kadar gelismistir. Vakif hanlar 19.yy.’in sonunda İstanbul’da Evkaf Nezareti gunumuzdeki adi ile Vakiflar Genel Mudurlugu tarafindan donemin modern malzemeleri ile bir dizi halinde tasarlanarak insa edilmistir. Cumhuriyet doneminde de insasina devam edilen bu yapilar Vakiflar Genel Mudurlugu’ne gelir getirmek uzere yapilmistir. Teknolojik gelismelerin etkisi ile birlikte klasik han mimarisinden farkli olarak gelismis gecmisin sade han yapilarinin yerine adeta cephenin ozellikle bezemelerle donatildigi yeni bir uslupla yapilmistir. Bircogu ticaret fonksiyonunun yuksek oldugu Eminonu ve Karakoy’de oda bazinda kiralanmak uzere ticarethane olarak insa edilmistir. Vakif hanlar konut ve yatakhane islevleri ile Ýstanbul’un Beyoglu ve sehzadebasi semtlerinde de karsimiza cikmaktadir. Bu calismada cesitli donemlerde insa edilen farkliliklari ve benzerlikleri icinde barindiran yedi vakif hanin mimari ozellikleri incelenmistir. Vakif hanlardan bir kismi gunumuzde Vakiflar Genel Mudurlugu tarafindan Restore Et-İslet-Devret ve sistemi ile restore edilerek islev degisikligine ugramis turizm sektorunde otel olarak hizmet vermeye baslamistir. Ancak soz konusu vakif hanlarda koruma kapsaminda yapisal cevresel ve yeniden islevlendirmeye dayali sorunlarla karsilasilmaktadir. Yapilan tespit ve belgeleme yontemleri sonucunda vakif hanlarinin mimari degerleri goz onune alinarak onerilerde bulunulmustur.Master Thesis İznik Elbeyli Köyü Kırsal Mirasının Korunması(Kadir Has Üniversitesi, 2021) Talyak, Nazli Doğan; Erkan, YoncaKırsal yerleşmeler doğa ile bütünlük içerisinde iklim, bitki örtüsü, topoğrafya, jeomorfolojik yapı ve yerel malzeme özellikleri ile sosyoekonomik ve sosyokültürel unsurlarla harmanlanarak oluşmuş alanlardır. Kültürel peyzaj kavramının bir parçası olan kırsal yerleşimlerin kaybolmakta olan izlerinin koruması, geleneksel kültür mirasının sürdürülebilirliğinin sağlaması gerekmektedir. Bursa İlinin İznik ilçesine bağlı Elbeyli kırsal yerleşim alanı bulunduğu yörenin özelliklerini yansıtan zengin kırsal miras unsurlarına sahiptir. Yerleşimin bir bütün olarak yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması sahip olduğu kırsal doku ve kültürel miras özelliklerinin korunmasıyla mümkündür. Elbeyli kırsal yerleşim alanında geleneksel mimari mirası belgeleme adına herhangi bir çalışma yapılmamış olması, çağdaş yapılaşmanın giderek artması sonucunda geleneksel dokuda fiziksel ve yapısal bozulmaların görülmesi, yerleşimin sahip olduğu kırsal miras değerlerinin geleceğe aktarılabilmesi açısından endişe yaratmaktadır. Elbeyli köyünün kırsal mirasının korunmasına katkıda bulunmak amacıyla yürütülen bu çalışmada öncelikle yerleşmenin tarihsel geçmişi incelenmiştir. 1530 tarihli İcmal Tahrir Defterinde vakıf köyü statüsünde olduğu belirlenmiştir (Kaplanoğlu, 2021, s.156). Köyün İznik merkezi ile olan ilişkisine verilen önem sebebiyle Osmanlı dönemine ait şehir ve kır yerleşim birimi tanımları incelenmiştir. Elbeyli yerleşiminin fiziksel gelişimine ışık tutmak adına kırsal mirası şekillendiren etmenler doğal çevre, ekonomik ve kültürel etkenler başlıkları üzerinden incelenmiştir. Elbeyli Köyü ile ilgili belirlenecek koruma yaklaşımlarına temel oluşturması adına kırsal mirasın korunmasına ilişkin uluslararası ve ulusal yasal düzenlemeler incelenmiştir. Elbeyli kırsal yerleşiminin coğrafi özellikleri tanımlanmış, tarihsel gelişimi ve sosyoekonomik yapısı hakkında bilgi verilmiştir. Fiziksel gelişiminin incelenmesinin ardından yerleşim dokusunu oluşturan değerler ortaya konulmuştur. Alanın geleneksel dokusu yerleşim ölçeğinde ve yapı ölçeğinde irdelenmiş, fiziksel gelişim ve mimari dokuya ilişkin tüm veriler Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) veri tabanında ArcGIS Pro programı kullanılarak çeşitli grafik yöntemlerle haritalandırılmıştır. Alanın geleneksel mimarisinde görülen bozulmalar tarihsel çevre niteliğinin bozulması, yapısal ve fiziksel bozulma başlıkları altında değerlendirilmiştir. Tüm bu veriler ışığında İznik Elbeyli köyü kırsal mirasının koruma sorunları ve önerilerini belirlemek amacıyla fiziki çevre, yapısal, sosyokültürel ve ekonomik durumu ele alan Güçlü Yönler, Zayıf Yönler, Fırsatlar ve Tehditler (GZFT) Analizi yapılmıştır. Buradan hareketle alanın korunmasına yönelik öneriler geliştirilmiştir. Anahtar Sözcükler: Yerleşme, kırsal miras, kırsal mimari, kültürel peyzaj, koruma, geleneksel kültür, İznik, ElbeyliArticle Citation Count: 0İżnik Town and Its Rural Landscape: Decision Making, Socio-Demographic Profiling and Conservation Policy Development(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2024) Songulen, Nazli; Reis, Amine Seyhun Alkan; Guvenc, Murat; Erkan, Yonca; Cavur, MahmutIn light of recent advances in landscape conservation, this study introduces a profiling model that provides context-sensitive heritage conservation strategies. The model is adaptable and focuses on socio-demographic profiling of a rural landscape. It uses Iznik (ancient Nicaea) town, a UNESCO World Heritage candidate, and the surrounding rural landscape as a case study area. The model captures the intricate interplay between the socio-demographic conditions of agriculture-based local communities and rural heritage, offering policy options to enhance community well-being and conserve rural heritage. Based on the complementary use of Cluster and Multiple Correspondence Analysis, the model employs multi-layered analysis of quantitative and qualitative data. The model identifies six distinct clusters, revealing the vulnerability and resilience of rural settlements around Iznik town, and the priority sites where rural heritage and local populations face immediate threat. Fostering a symbiotic relationship between data-driven insights and locally informed policies, this model generates evidence-based, people-centred policy outputs for heritage conservation, which may be applicable in a variety of contexts.Master Thesis Kent Siluetlerinin Kentsel Miras Açısından Değerlendirilmesi: İstanbul Örneği ve Koruma Önerileri(Kadir Has Üniversitesi, 2019) Aslan, Ecem; Erkan Kösebay, YoncaKent siluetleri kentin geneliyle ilgili dinamikleri ifade etmektedir ve kentleşmiş kültürlerin en önemli sembollerinden birini oluşturmaktadırlar. Kentsel kimliğin önemli bir parçasını oluşturan siluetler kentler için akılda kalıcı temsiller yarattıkları gibi kent belleği ve kentsel miras açısından da önem taşımaktadırlar. İstanbul da kentsel kimliğini çok katmanlı ve tarihi yapısının kolayca algılanmasına izin veren, zaman içinde gelişen siluetiyle ortaya koymaktadır. Eşsiz konumu ve topografyası ile Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarının mimari gelenekleriyle harmanlanan silueti İstanbul’un kentsel mirasının önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Ancak küreselleşme ve plansız kentleşmeyle birlikte yeni eklenen yapılar nedeniyle İstanbul’un silueti hızla değişmektedir. Bu tez çalışması, kent siluetlerini görsel ilişkiler üzerinden inceleyerek İstanbul silueti özelinde siluetin bileşenlerini belirlemeyi ve kentsel mirasın bir parçası olarak korunmasıyla ilgili çalışmaları incelemeyi amaçlamıştır. Kent görünümlerinin tarihsel gelişimini ve evrensel koruma standartlarını inceledikten sonra Tarihi Yarımada’nın siluetine odaklanarak siluetin bileşenlerini ortaya koymaya çalışmıştır. 1100 ile 1913 yılları arasında İstanbul’u ziyaret eden gezginlerin seyahatnameleri üzerinden yapılan analizlerle kent siluetinin tarif edilmesinde tekrar eden temalar olan “kente yaklaşmak”, “siluette etkili fiziksel bileşenler”, “ambiyans öğeleri” ve “bir temaşa mekanı olarak İstanbul silueti” üzerinden siluetin somut ve soyut bileşenleri ortaya konmuş ve temaşaya olanak veren “seyirlik” değerine odaklanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nda Tanzimat Dönemi’nden itibaren başlayarak siluetin kentsel mirasın bir parçası olarak korunması için alınan önlemler ve planlama çalışmaları kentsel müdahalelerle birlikte ele alınarak siluetle ilgili koruma kararları incelenmiştir . Bu analizler sonucunda kent siluetinin kentlerin dinamik yapısı gereği sürekli gelişmekte olmasına dayanarak tarihi kentlerin siluetlerinin korunması ve geliştirilmesi için öneriler sunulmuştur. iii Kent siluetinin kentsel deneyimden ayrı tutulamayacak seyirlik bir değeri vardır ve siluetin kentsel mirasın bir parçası olarak korunabilmesi için bu değerin yaşatılması ve günlük hayatın bir parçası olacak şekilde düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Siluetler görsel ilişkiler ve kentsel deneyimle birlikte kapsamlı bir şekilde incelendiğinde kent siluetlerinin sürdürülebilirlik kavramı çerçevesinde günümüz şartlarına uygun olarak gelişmesi ve geleceğe aktarılması sağlanabilecektir.Master Thesis Kırsal Mirasın Korunması: İznik Müşküle Kırsal Yerleşimi Örneği(Kadir Has Üniversitesi, 2022) PİLEVNE, DAMLA; Kösebay, Yonca ErkanToday, rural settlements are gradually losing their population in the face of fast-growing cities that have become centers of attraction. The heritage of traditional rural settlements, which are shaped in harmony with the natural environment and where economic life is based on the processing of natural resources, stands as expressions of the cultural richness of humanity. The protection of rural heritage, which is under threat of cities that spreads uncontrollably, is an increasingly important phenomenon within the framework of contemporary conservation discipline since rural areas loss their population, human resources, and consequently the accumulated traditional knowledge of humanity. In this context, the thesis study examines the concept of rural heritage through the example of Müşküle settlement of İznik district, documents the heritage values of the area and develops proposals for the conservation of the area in question.Article Citation Count: 0Luleburgaz Train Station at the Turn of the Twentieth Century(Middle East Technical Univ, 2011) Erkan Kösebay, YoncaThe literature on the architecture of the Ottoman railway buildings is highly limited. In terms of architectural history the data presented here gathered through original documents at archives and personal collections is especially significant. In this paper five original drawings are introduced. Based on these documents information on the construction techniques plans and materials of the railway buildings are revealed. It is also understood that in this particular period of time several revisions were made in the original plan(ning) of the station such as the lodgments which were added for new officers. In that sense this paper illuminates the stratified history of the railway construction in the Ottoman Empire through one particular example. The original documents presented here vary in scale (from 1/25000 to 1/100) which makes it possible to deduce information from the level of urban scale to the level and scale of materials in concern. Other than the drawings hand written notes on these plans provide momentous data concerning the railway history.Article Citation Count: 0Mapping Vertical Greening on Urban Built Heritage Exposed To Environmental Stressors-A Case Study in Antwerp, Belgium(Mdpi, 2023) Kale, Eda; De Groeve, Marie; Pinnel, Lena; Erkan, Yonca; Haciguezeller, Piraye; Orr, Scott Allan; De Kock, TimUrbanisation amplifies environmental stressors, including heat, air and noise pollution, while constraining horizontal space for green areas. Vertical greening (VG) offers a sustainable alternative to mitigate these environmental stressors and enhance the well-being of urban residents, particularly in densely built areas. However, heritage buildings are often excluded from VG initiatives due to concerns regarding potential damage caused by invasive plants. Nonetheless, these concerns mainly apply to abandoned structures lacking proper maintenance, overlooking the implementations of VG on urban built heritage. This study addresses this research gap through an evidence-based framework under three main research questions; first, by studying the presence of VG implementations in urban built heritage among neighbourhoods that lack green spaces and face high environmental stressors; second, by investigating the heritage designation status of buildings with VG; last, by analysing street morphologies where most VG implementations are observed. Antwerp, Belgium, a historical city actively promoting VG initiatives, is selected as the study area. Environmental risk index maps for historic urban areas are used for determining case studies among 63 neighbourhoods. VG implementations in three selected neighbourhoods are documented using GIS and field surveying methods. The results reveal that VG is implemented on up to 7-14% of buildings in these neighbourhoods. In the Historical Centre, 59% of these VG implementations are observed on heritage buildings. In densely built neighbourhoods with limited green space, neither narrow streets nor the heritage designation status of buildings hinders VG implementations. This illustrates the great potential for heritage buildings in adopting such types of nature-based solutions, nevertheless requiring proper guidance and integration strategies for implementing VG on heritage buildings. While these results are specific to the study locations, they provide valuable insights for policymakers and urban planners, supporting them to further explore the environmental contributions of VG on heritage buildings and create effective integration strategies.Master Thesis Nişancı Mehmet Bey Medresesi Koruma Sorunları ve Öneriler(Kadir Has Üniversitesi, 2010) Çağıran, Ergün; Erkan Kösebay, YoncaGecmisten gunumuze ulasabilmis gerek tasinabilir gerekse tasinmaz kultur varliklarinin korunabilmeleri onarilabilmeleri icin bilimsel bir yontemle yapi malzemelerinin incelenmesi bir zorunluluktur. Boyle bir inceleme kuskusuz ki gunumuz teknolojisinin olanaklarini kullanarak ve projelendirilerek kurgulanan bir arastirma zemininde yapilmalidir. Bu tez calismasinda tarihsel surecte medreselerin gelisimi islevi yapilanmasi ve Osmanli Ýmparatorlugu icinde medreselerin tasidigi onem genel hatlariyla incelenmistir. uzerinde calisma yapilan Nisanci Mehmet Bey Medresesi'nin tarihcesi banisi konumu yapisal ve mimari ozellikleri degerlendirilmistir.Master Thesis Osmanlı Dönemi'nde Yazma Eserlerin Kütüphanelerde Koruma Gelenekleri(Kadir Has Üniversitesi, 2018) KAZEMIPOURLEILABADI, NEGAR; Erkan Kösebay, YoncaKütüphanelerin gelişmesiyle birlikte, Kitap sanatlarının önemi günümüze kadar ulaşmıştır. Değerli içeriklere sahip olan kitaplar yada nefis bir şekilde hazırlanan kitapların korunmasında, vakıf kütüphaneleri önemli bir yere sahiptir. Vakıf kütüphanelerin gelişimi, bu kütüphanelerin yönetimi ile ilgili yazılan ve vakıf şartlarının belirtildiği kayıtlarda(vakfiyeler) kitapların korunması ve hizmete sunularak, varlıklarını sürdürmeleri istenmiştir. Vakfiyede belirtilen şartlara göregöre düzenli bir şekilde kitapların bakımlarının yapılması ve kitap koleksiyonlarının kataloglarının hazırlanmasının kitapların korunmasında önemli bir yere sahiptirolduğu anlaşılmaktadır.Vakıf yazılarının hazırlanması ve vakıf şartları, vakıf sahiplerine bağlı olarak değişmiştir. Vakıf kütüphaneleri, farklı kaynaklara bağlı olarak özel veya halka açık olarak vakfedilmiştir. Bu şartların, bağış şekline bağlı olarak değiştiği bilinmektedir.Osmanlı vakıf kütüphanelerin sistematik bir şekilde, yapısal özellikleri kitapların korunmasına yönelik yapıldığı, seçilen personelden mimari tasarıma kadar bu doğrultuda kurgulanmıştır. Yinede zaman içinde söz konusu vakıf şartlarının unutulması veya personel tarafından ihmal edilmesi, kitapların yok olmasına yolaçmıştr. Vakfiiye şartlarına ilgi çekmek ve onları önemli kılmak adına, vakfiye şartlarının kısa cümlelerle, mühür şeklinde kitaplara basılması veya el yazısıyla bir kaç satırda kitaplarda yazılması bir gelenek haline gelmiş ve çoğu kütüphane veya şahıs bu geleneğe uymuştur. Kitapların korunması adına yazılan bu tılsımlı yazıların genelde bir batıl inanç üzerine kurulduğu düşünülse de, bazı örneklerde, inancı destekleyen bir bilgi olduğu ortaya çıkmıştır.Article Citation Count: 11Railway Heritage of Istanbul and the Marmaray Project(Taylor & Francis Inc, 2012) Erkan Kösebay, YoncaThis study explores the significance of Istanbul's railway heritage and discusses the criteria for evaluating the historical importance architectural value and social issues surrounding the city's rail system leading into an examination of the consequences of the Marmaray Project. The Marmaray Project is a commuter rail system designed to unify Istanbul's two independent rail transportation systems and it will connect Halkali on the European side with Gebze on the Asian side of the city. With the beginnings of rail construction in the 1870s the waters of the Bosphorus separated the Oriental Railway on the European side from the Anatolian and the Baghdad Railway preventing a direct connection between Europe and Asia. The Marmaray Project will actualize this universal long desired dream via an under water tunnel. However the design of the project bears significant risks for the city's railway heritage dating back to the 19th and 20th centuries. At risk are structures used by travelers lodgings ateliers depots water closets (WC's) underpasses retaining walls bridges and old trees.Master Thesis Somut Olmayan Kültürel Miras Kapsamında Kuyumculuğun İstanbul Örneğinde İncelenmesi(Kadir Has Üniversitesi, 2013) Anmaç, Gülçin; Erkan Kösebay, YoncaGünümüzün gelenek ustalarının devam ettirdikleri kuyumculuk sanatında, halen kullandıkları tekniklerin özellikleri örnekleri ile açıklanmıştır. Sürdürdükleri üretim süreçleri, İstanbul'da kuyumculuğun merkezi sayılan Kapalıçarşı'da yapılan görsel belgelemeler sonucunda elde edilen örnekler verilerek açıklanmıştır. Bu tespitleri takiben, SOKÜM kapsamında hammaddesi metal olan geleneksel sanatlarımızın devamlılığı için yapılanlar, geleneksel yöntemleri kullanarak maden işleri yapan kuyumcu ustalarının tespiti için gerçekleştirilen belgeleme yöntemleri ve bu yöndeki çeşitli uygulamalar incelenerek, tespit edilen bazı noktalarda çeşitli önerilerde bulunulmuştur.Master Thesis Süleymaniye Camii ve Çevresi Dünya Miras Alanı Rekonstrüksiyon Uygulamaların Değerlendirilmesi(Kadir Has Üniversitesi, 2016) Varol, Çağlar; Erkan, YoncaSüleymaniye semti, tarihsel gelişimi açısından farklı medeniyetlerden izler taşıması (Roma, Bizans, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti) ve özellikle Süleymaniye Külliyesi gibi doğu ve batı sanatını etkilemiş eşsiz bir eserin bu alanda yer alması nedeniyle evrensel bir değer olarak, kültürel miras özelliğine sahiptir. Bu sebepledir ki 1985 tarihinde UNESCO Dünya Miras Listesi'ne dâhil edilmiştir Süleymaniye Camii ve Çevresi Dünya Miras Alanı'nın Dünya Miras Listesi'ne dâhil edilmesindeki diğer bir sebebi de Osmanlı dönemi ahşap konut geleneğini yansıtmasıdır. Bu çalışmada Süleymaniye Camii ve Çevresi Dünya Miras Alanı'nda bulunan sivil mimarlık örneklerinin koruma durumları ve rekonstrüksiyon uygulamaları incelenmektedir. Alanın Dünya Miras Listesi'ne girdiği 1985 tarihinde yapılan tespitler alanda 525 ahşap yapının bulunduğu göstermektedir. Zaman içerisinde yasal düzenlemeler sebebiyle alanın sosyal, kültürel ve mimari dokusu tahrip edilmiştir. Bu çalışmada, alanda yer alan korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli sivil mimarlık örneği taşınmazdan 266 yapının özgün durumuyla korunamadığı belirlenmiştir. Bu 266 sivil mimarlık örneği yapıdan; 118 tanesinin yıkıldığı, 33 tanesinin yerine niteliksiz yapı ve 85 tanesinin yerine rekonstrüksiyon yapıların inşa edildiği görülmüştür.1 Bu bağlamda Tarihi Yarımada Yönetim Planı'nda (2011) yer alan tespitlerde, alanda 494 adet korunması gerekli kültür varlığı tescilli taşınmazın bulunduğu dikkate alınacak olursa Süleymaniye Camii ve Çevresi Dünya Miras Alanı'nda yer alan sivil mimarlık örneği yapıların yarısından çoğunun özgünlüğünü kaybettiği tespit edilmiştir. Bu çalışma kapsamında Süleymaniye Yenileme Alanı (2006) ile sınırları örtüşen Süleymaniye Camii ve Çevresi Dünya Miras Alanı'nda 2863 ve 5366 sayılı yasalar doğrultusunda rekonstrüksiyon önerisi bulunan 256 yapı belirlenmiştir. Bunlardan Süleymaniye Camii ve Çevresi Dünya Miras Alanı sınırlarındaki rekonstrüksiyon (yeniden yapım) müdahale eylemeleri daha detaylı incelenerek koruma kavramları, malzeme, plan özellikleri ve kullanım değerleri bakımından irdelenmiştir.Master Thesis Türkiye'de Modern Sporların Miraslaştırılması(Kadir Has Üniversitesi, 2017) Güngör, Fatma Dilek; Erkan, Yonca"Tarih geçmişi nasıl açıkladığımız, miras ise onu nasıl koruduğumuzdur" (Holt 2012: 263). Kültürel miras içinde yaşadığı toplumun süreçlerinden bağımsız olamaz. Geçmişte yaşanan her olay tarihin sayfalarında yer alabilir. Ancak her tarihsel olgu miras değeri kazanamaz. Kültürel miras geçmişle ilgisi olan yerlerin, kişilerin, onlarla ilgili olan obje, olay ve hatıraların zaman içinde toplumsal kabul görerek bir değer oluşturması ve bunların toplumsal bellekte korunarak miraslaşmasıyla ortaya çıkmaktadır. Kültürel miras toplumsal uzlaşı gerektiren selektif bir süreçtir. Kurumlar, medya ve toplum kişilerin, yerlerin ve onlarla ilgili obje ve olayların miraslaştırılmasına aracılık edebilmektedir. Bu tez çalışması, sporu kültürel mirasın bir öğesi olarak ele alarak, Türkiye'deki modern sporların miraslaştırılma süreçlerini anlamayı amaçlamıştır. Ülkemizde modern sporların Türkiye'ye girmeye başladığı 19. yüzyıldan günümüze geçen yaklaşık 150 yıllık süreçte ülkedeki sporun gelişimini etkileyen faktörleri anlayabilmek için spor tarihindeki önemli basamaklar, dünya ve ülke tarihindeki önemli olaylar, uluslararası spor dünyasındaki ana gelişmeler bir arada ele alınarak bir dönemlendirme çalışması gerçekleştirilmiştir. Türkiye'de sporun gelişimini doğrudan etkileyen 4 ana "tema" olan "Modernleşme", "Devletçilik", "Profesyonellik" ve "Neo-liberalizmin" etkileri üzerinden yapılan dönemlendirme sonucunda tarihsel ve toplumsal bir analiz çalışması gerçekleştirilmiştir. Sporun kültürel miras değeri üstün nitelikli ve başarılı spor insanları, kimliğimiz ve anılarımızla ilişkilendirdiğimiz mekanlarda ve bunlarla ilişkili olay ve objelerde ortaya çıkmaktadır. Tarihsel ve toplumsal analiz çalışmasında da kültürel miras değeri taşıyan spor insanları, isimlerinin spor tesislerine verilmesi, kamusal alana heykellerinin dikilmesi, parklara, sokaklara, lig sezonlarına isimlerinin verilmesi yoluyla miraslaştırılmışlardır. Spor tesisleri ise kamusal alanda büyük ve halkla iç içe binalar oldukları için taşıdıkları ismi toplumsallaştırma özelliği taşımakta, dönemlerini ve mimari dönemi simgeleyen yapılar oldukları için somut kültür varlığı olarak kabul edilmektedirler. Bu çalışma, tespit edilen bu miras göstergeleri ve diğer örnekler üzerinden sporun miraslaştırılmasını açıklamaya gayret etmektedir. Türkiye'de spor mirasını geleceğe taşıyacak öğelerin başında sistematik biçimde spor mirasını koruyup sonraki nesillere aktarabilecek olan spor müzeleri gelir. Ülkemizde akademik bakış açısıyla bir spor müzesinin kurulması, var olan farklı alanlardaki müzelerde sporun alt başlık olarak yer alınması, arşiv ve özel koleksiyonların dijital platformlar aracılığıyla kitlelerin ulaşımına açılması spor mirasını geliştirecektir. Sporun kesiştiği farklı disiplerin ortaya çıkarılması, geniş kitlelerin ilgisini çekecek şekilde sporun ve spor mirasının turizm potansiyelinin değerlendirilmesi de spor mirasının korunması için kaynak ve motivasyon yaratacaktır. Tüm bunların yanında ülkemizde sporun yaygınlaşması ve sporun oynanmaya devam etmesi spor mirasımızı üretecek, zenginleştirecek ve geleceğe taşıyacak en önemli etken olacaktır.