İletişim Fakültesi
Permanent URI for this communityhttps://gcris.khas.edu.tr/handle/20.500.12469/52
Browse
Browsing İletişim Fakültesi by Language "tr"
Now showing 1 - 17 of 17
- Results Per Page
- Sort Options
Article Citation Count: 1Bankacılık Hizmetlerinde İletişim Süreci: Bankalarda Reklam Faaliyetleri(Marmara Üniversitesi, Sos. Bil. Enst., 2008) Meral Seden, PınarÜlkelerin kalkınmasında önemli bir rol üstlenen bankalar, hedef kitlelerinde marka bağımlılığını yaratabilmek, piyasadaki paylarını arttırabilmek amacıyla pazarlama iletişiminden yararlanmaktadırlar. Bankalar bu amaçları gerçekleştirebilmek için iletişim sürecini kullanırken, halkla ilişkiler, kişisel satış ve reklam iletişiminden faydalanmaktadırlar. Özellikle reklam iletişimi, bankaların hedef kitleye kendilerini ve ürünlerini ifade etmede, müşterilerin o bankanın hizmetlerini tercih etmesinde önemli bir role sahiptir. İşletmeler, ürün reklamları ile ürettikleri mal ve hizmetlerinin satışını artırmak ve kar sağlamayı hedeflerken, satışlar üzerinde dolaylı yoldan etkisi olan kurumsal reklamlar ile de kurumun iletişim amacını gerçekleştirmektedirler. Kurumsal banka reklamlarında müşteriye ,bankanın faaliyetleri, çalışmalarının iktisadi sonuçları, gelecek dönemde uygulanması planlanan çalışma programı, yeni hizmetler, pazarın durumu, devletçe alınan kararlar, dış alım ve satım konusundaki görüş ve tahminler, bankanın ürünleri gibi bilgiler iletilmektedir. Diğer reklam kampanyalarında olduğu gibi, banka reklamlarının hazırlık süreci de, araştırma ve amaçların belirlenmesi, hedef kitlenin tespiti ve reklam mesajının oluşturulması, reklam bütçesi ve reklam ortamlarının tespiti gibi başlıca üç aşamadan meydana gelmektedir.Article Citation Count: 0BİR ANA MENDİETA VARMIŞ, BİR ANA MENDİETA YOKMUŞ(Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, 2018) Balkır Kuru, Nur8 Eylül 1985’te New York’taki Soho polis departmanı bir acil durum çağrısı aldı. Ünlü minimalist sanatçı Carl Andre, karısı Ana’nın, yaşadıkları apartmanın 34’üncü kat penceresinden düştüğünü söyleyerek yardım istiyordu. Yardım ekipleri ulaştığında Ana Mendieta’nın cansız bedenini New York Performans Sanatları Okulu’nun çaprazında buldu. Komşuları kısa süre önce onların dairesinden kavga sesleri duyduklarını söylüyorlardı. Mendieta’nın vücudundaki izlerden ve pencerenin konumundan yola çıkan polis, cinayetten şüphelenerek Andre’yi zanlı olarak gözaltına aldı. Davada, Andre’nin avukatları, sanatı ve hayat hikayesinden yola çıkarak Mendieta’nın intihara meyilli bir kişilik yapısı sergilediğini iddia ettiler. Mahkeme, Mendieta’nın intihar ettiğine, sanatına bakarak karar verdi. İronik biçimde, Mendieta’nın toprağı kazarak varlığa dönüştürdüğü “kendi”nden kalan boşluğu “intihara meyilli beden” ile doldurup kapattı. Sanatçının ölümü ve fiziki yokluğu, sanatının temel soruları olan zaman, mekan, beden, kimlik gibi kavramlar etrafından yorumlanarak ünlü “Silueta” serisinin altına, tabiri caizse serinin son işi olarak eklendi. Küba kökenli Amerikalı performans sanatçısı, heykeltraş, ressam ve video sanatçısı Ana Mendieta’nın yarattığı imgeler yeryüzü ve ruh arasında ilişkileri sorgularken, sevgi, ölüm ve yeniden doğuş ile ilgili hayati sorularla yüzleşir. İlk başlardaki yenilikçi ve provokatif performanslarının yerini sonraları sembolik ve geçici işlere bırakmış olsa da, Mendieta beden, zaman, boşluk, doğa ve onların arasındaki ilişkisel bağları her zaman sanatının ana malzemesi yapmıştır. Bu yazı, Mendieta’nın fiziki ve ruhsal varlığını ortaya çıkarmak için kullandığı metotları kavramsal açıdan inceleyecektir. Mendieta’nın doğuştan gelen ırk ve cinsel kimliğini ayrıştırıp varoluşsal açıdan sorgulaması, Heidegger’in varoluşsal uzam ve Merleau Ponty’nin yaşayan beden kavramları üzerinden değerlendirilecektir. Yanı sıra, Marcel Duchamp, Frida Kahlo, Rachel Whiteread gibi, benzer sorunsalları irdeleyen sanatçıların çalışmalarıyla kıyaslama yapılacaktır.Article Citation Count: 0Covering Turkey: The Dilemmas of Foreign Correspondents between the Desk and the Field(Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2014) Yanardağoğlu, EylemIn the last decade, Turkey’s appeal for international news organizations has risen dramatically. In 1991, there were 85 accredited foreign reporters based in Turkey, the number was recorded as 145 in 2000, 200 in 2005. At the end of 2013, there were 317 accredited members of the foreign media, working for 284 different media organizations. This study accounts for the noticeable increase in the number of foreign correspondents in Turkey. By analyzing data collected via 20 in-depth interviews and online questionnaires, it offers insight on the personal and professional characteristics and practices of foreign journalists covering Turkey. The findings suggest that correspondents “feel responsible” for explaining the complexities in Turkey for their audiences, highlighting the dilemmas between the “desk” and the “field”. They also indicate that Istanbul as an emerging global city does in its own right attracts new media connections.Article Citation Count: 0Dijital-Siber-Sosyal; Yeni Bir Medyadan Yeni Bir Yaşam Alanına Dönüşüm(2016) Polat, İsmail HakkıDijital-Siber-Sosyal; Yeni Bir Medyadan Yeni Bir Yaşam Alanına DönüşümArticle Citation Count: 0DOMESTİK ETNOGRAFİ ÖRNEĞİ OLARAK BEN UÇTUM SEN KALDIN(Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2015) Koçer Çamurdan, SuncemIn what ways does documentary camera with its unique capacity to disentangle reality penetrate and reconstruct history? At the intersections of history and memory and of family and self, how do documentary narratives crafted through the pursuit of personal life stories, longed family members, and childhood recollections contest hegemonic ideologies about identity? This article focuses on I Flew You Stayed (2012) by Mizgin Müjde Arslan as a reflexive narrative of tracing longed family members and occult life stories. As Arslan searches for her family history to fill out painful gaps in her life journey through documentary practice, she ends up uncovering a restless history construed by ideologies that silence counter-hegemonic voices in unique ways.Article Citation Count: 0Finansal Hizmet İşletmelerinde Kurumsal Reklamcılık(İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2007) Meral, Pınar SedenKurumsal reklamcılık, bütünleşik pazarlama iletişimi anlayışı dahilinde, halkla ilişkiler ve reklamın birlikte hareket ettiği bir alandır. Kurumsal reklam, kurum kültürü, kurum kimliği ve kurum imajı gibi halkla ilişkilerin uygulama alanı içerisinde bulunan kavramlara yönelik olarak gerçekleştirilmektedir. Sanayi üretime yönelik işletmelerde ürünün fiziksel varlığı, o işletmenin tanımını yapabilmek için güçlü bir baz sağlar. Bununla birlikte hizmet işletmeleri, hizmetlerin soyut olmaları sebebi ile böyle bir imkana sahip değildir. Hizmet işletmeleri, başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile öncelikle hizmet üreten ve satan iktisadi birimler olarak tanımlanabilir. Hizmet işletmesi reklamları, bankacılık, sağlık, sigorta gibi hizmet sunan firmaların yaptıkları reklamlardır. Finansal hizmetler, tüm banka hizmetleri ile kredi verilmesi, sigorta, bireylerin emekliliği, para yatırımı veya ödenmesi ile ilgili tüm hizmetleri kapsamaktadır. Finansal hizmet veren kurumların reklamları özellikle banka, sigorta ve bireysel emeklilik ile ilgili alanlarda yoğunlaşmaktadır. Farklı kurumlar tarafından verilen finansal hizmetlerin farkları, hizmetlerin birbirine benzemesi sebebiyle, çoğu zaman hedef kitle tarafından algılanmamaktadır. Bu amaçla, finansal kurumsal reklamlar, tüketicinin dikkatini çekebilmek, diğerlerinden farklı olduğunu ortaya koyabilmek için tüketici algılarını etkilemeye çalışmaktadırlar. Bu çalışmanın amacı, kavramsal olarak finansal hizmet üreten işletmelerde kurumsal reklamın kullanımını incelemektir. Bu amaçla, öncelikle kurumsal reklam ve hizmet kavramlarının teorik çerçevesi belirlenerek, finansal hizmet üreten işletmelerde hizmet pazarlamasının kullanımı ve kurumsal reklam faaliyetleri açıklanmaya çalışılmıştır.Article Citation Count: 0Halkla ilişkiler anlayışıyla bütünleşik pazarlama iletişimi(İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2009) Tunçel, HakanPazarlama iletişimi etkinliklerinde halkla ilişkiler disiplininin önemi yıllar boyu genellikle ikincil dere‐ cede görüldü. Pazarlama karmasındaki tanıtım ayağı, ağırlıklı olarak reklamdan oluşuyordu. Halkla ilişkiler, ürünlerle ilgili basında haberlerin yayınlanması ihtiyacı olduğunda hatırlanan sadece ekstra bir tanıtım aracıydı. Halkla ilişkilerin ağırlıkla kurumsal iletişimden sorumlu olduğu kabul edilirdi. 1990’lı yıllarda dünyadaki siyasi, ekonomik ve teknolojik gelişmelerle birlikte pazarlamacılar sadece kitlesel reklamla pazarlama hedeflerine ulaşmalarının artık oldukça zor olduğunu kavradılar. Müşteri‐ lerle uzun vadeli ilişkiler kurulması ve sürdürülmesi için halkla ilişkilerin kendine özgü kolaylaştırıcı özellikleri daha çok kullanılmaya başlandı. Ürün markası iletişiminde, halkla ilişkilere duyulan ihtiya‐ cın artmasıyla Pazarlama Amaçlı Halkla İlişkiler (Marketing PR) alanı doğdu. Bu dönemde ortaya çıkan, tek bir mesaj ve ortak hedefler doğrultusunda, tüketicilerle bütün temas noktalarında buluşarak, bütün iletişim araçlarının uzun vadeli birbiriyle uyumlu yönetilmesi yaklaşımı olan bütünleşik pazar‐ lama iletişiminin şekillenmesinde halkla ilişkiler disiplininin önemli etkileri bulunmaktadır. Bu maka‐ lede, pazarlama iletişiminin kavramsal çerçevesi ve bütünleşik pazarlama iletişimi yaklaşımının geli‐ şimi özetlenerek, bütünleşik pazarlama iletişiminde halkla ilişkiler anlayışının etkileri tartışılmış ve ikincil verilere dayanılarak Alo deterjan markasının ‘Süper Anne’ isimli kampanyası yorumlanmıştır. Bu kampanyanın halkla ilişkiler anlayışındaki bütünleşik pazarlama iletişiminin karakteristik unsurla‐ rını taşıdığı sonucuna varılmıştır.Article Citation Count: 0Halkla İlişkiler Perspektifinden Kurumsal Vatandaşlık Anlayışına Bir Bakış(Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2011) Tunçel, HakanIn our contemporary world, especially for big companies, the notion of corporate responsibility conscience has been pretty important to gain and sustain reputation in the eyes of their stakeholders. Many companies have been trying to express how they care about corporate citizenship practices which are allegedly the natural parts of their business plans or their corporate philosophies in different ways. Even though the term of corporate citizenship has emerged in management literature dealing with the social role of companies, it has been recently a prominent part of public relations practices and literature. In this article, firstly corporate citizenship notion is reviewed, then the relation between public relations and corporate citizenship is discussed theoretically with the help of some examples from business life, and it is tried to be shown how these two concepts overlapped each other.Other Citation Count: 0İnternet ve Demokrasinin Geleceği(Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2005) Karakulakoğlu, Selva Ersözİnternet sosyal, siyasal ve ekonomik yaşamı etkilemekte ve bu alanlarda varolan alışkanlıklarımızın değişmesine yol açmaktadır. Bu değişimlerden en önemlisi hiç şüphesiz siyaset alanında yaşanmaktadır. İnternet yeni iletişim araçlarıyla siyasal hayatı değiştirmeye başlamıştır. Aynı zamanda bu yeni teknolojiyi demokrasi karşısında tehdit olarak görenler de vardır. Bu çalışmada siyasal katılım aracı olarak internet incelenmiş; internetin neden olabileceği tehdit ve tehlikeler örneklerle açıklanmış, internet ve demokrasinin geleceği hakkında bazı varsayımlardan bahsedilmiş ve çözüm önerileri sunulmaya çalışılmıştır.Article Citation Count: 0"Kristal Elma Yaratıcılık Festivalinde (1988-2018) Cam Tavan Olgusu: Kadın Jüri Üyesi Oranlarına Dair Bir İnceleme"(İmge Kitabevi Yayınları, 2019) Binay Kurultay, AyşeToplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliklerin ve cinsiyetçi rollerin iş yaşamındaki varlığı kadın çalışanların meslek sahibi olabileceği alanları etkilemektedir. Erkeklerin geleneksel olarak daha fazla yer aldığı mesleklerde kadınların karşılaştıkları zorluklar akademik literatürde çeşitli kapsamlarda incelenmiştir. Toplumsal cinsiyeti ideolojik bir güç olarak düşündüğümüzde, çalışma yaşamında karşılaşılan toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri, kalıp davranışlar ve cinsiyetçi roller kadınların ataerkil sistemdeki ikincil konumunun göstergeleri olarak ele alınabilir. Reklam sektörü hem ulusal hem uluslararası düzeyde kadınların rahatlıkla yer alabildiği bir alan olarak görünmesine rağmen, bu yaratıcı sektörde de cinsiyet ayrımı gözlemlenmektedir. Hem dikey hem yatay ayrışmanın görüldüğü reklamcılık sektöründe kadınların, özellikle yaratıcı karar alma pozisyonlarında yaygın ve küresel olarak yeterince temsil edilmemesi, reklam ajanslarında yaşanan problemli konulardan biridir. Uluslararası reklam ajanslarının yoğunlukta olduğu Türkiye’de reklamcılık sektörü hakkında cinsiyet eşitliği odaklı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Dolayısıyla kadınların reklamcılık alanındaki karar alma pozisyonlarının incelenmesi önemlidir. Bu çalışmanın amacı kadınların reklam yaratıcılığı alanındaki karar alma mekanizmalarından biri olan yarışma jürilerine katılımlarını incelemek ve reklamcılık sektöründeki cinsiyet eşitsizliğini ortaya koyarak uygulamaya yönelik bu sorunun çözümüne katkıda bulunmaktır. Bu çalışmada Türkiye’nin ilk, en uzun süreli ve en önemli reklam yaratıcılığı yarışması olan Kristal Elma Yaratıcılık Festivali’nin seçici kurullarındaki kadınların temsil oranları incelenmiştir. 1988 yılından 2018 yılına kadar 30 yıldır toplanan Kristal Elma Yaratıcılık Ödülleri Seçici Kurullarındaki kadın oranları incelendiğinde jürilerin erkek-egemen yapısı göze çarpmaktadır.Article Citation Count: 1NİTEL DÜŞÜNCE VE ETNOGRAFİ: ETNOGRAFİK YÖNTEME DÜŞÜNSEL BİR YAKLAŞIM(Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2017) Kartarı, AskerBu yazıda niteliksel düşüncenin ne olduğunu, nereden kaynaklandığını ve etnografi ile olan ilişkisini irdelemeye çalışacağım. “Bilgi”yi öznenin nesne ile kurduğu bağın ürünü olarak kabul edersek, amacım, öznenin, yani araştırmacının araştırma nesnesi ile bağ kurmak için kullandığı çıkış noktasının nesneyi anlamada ne kadar etkin olduğunu ortaya koymaktan ibarettir.Article Citation Count: 0Reklam, toplumsal cinsiyet kalıp yargıları ve iktidar(Civilacademy Sosyal Bilimler Topluluğu Fatih Üniversitesi, 2008) Meral Seden, PınarAdvertising communication transmits a controlled message for making the target audience behave according to the sales target of the advertiser. The design of this controlled message to expand the acceptability of the product must refer to the target’s socio-cultural values and be based on real life. This is especially true in the advertisements directed at women. To increase acceptability, the real life gender roles and the competence areas belonging to these roles are reproduced and assured by different scenarios and repetitions. In this paper, two advertising films of Ace brand Berber and Devir Ace ile Ekonomi Devri are analyzed by the content analysis method. The constant brand face, Ayfle Teyze, emphasizes the competence area of the woman as an authority figure and the analysis reveals the competence and authority images with the estimated gender forms.Article Citation Count: 0Reklamlarda Karikatür Kullanımı: Piyale Örneği(Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2015) Binay Kurultay, Ayşe; Pekseven Sabuncuoğlu, BurcuBir mizah sanatı olan karikatürün, eğlendirmenin yanı sıra düşündürmek, öğretmek ve ikna etmek gibi özellikleri karikatürü reklamcılar için cazip hale getirmiştir. Anlatmak istediğini sade bir dille çarpıcı bir biçimde anlatan karikatür, sıralanan tüm bu özellikleriyle tüketicide davranış değiştirmekte önemli bir araç olabilmektedir. Karikatürlü reklamların hedefleri arasında olan ürün satmanın dışında bilinirlik arttırmak da vardır. Karikatürlü reklamlar da tüm reklamlar gibi bunu kimi zaman bir sloganla kimi zamanda zihinlerde markaya özgü bir konum yaratıp, markaya bir karakter ve kimlik kazandırarak yapmaktadır. Türkiye’de 1960’lı yıllarda karikatür, başta banka ve makarna reklamlarında olmak üzere sektördeki birçok markanın reklamlarında etkin olarak kullanılmıştır. Bu çalışmada örnek olarak karikatürün, bir pazarlama yöntemi olan reklamla ilişkisi, “Türkiye’yi makarna ile tanıştıran marka” olarak bilinen Piyale Makarnaları’nın 1960’lı yıllardaki on karikatürlü reklamı esas alınarak incelenmiştir. Piyale markasının 1960’lı yıllarda karikatürlü reklam kullanan markaların başında gelmesi ve markanın sadece karikatürlü reklamlardan oluşan kampanyalar düzenlemiş olması, bu markanın örneklem olarak seçilmesinde etkili olmuştur. Karikatürün resme dayalı mesajlarla örülü olması nedeniyle yöntem olarak postyapısalcı göstergebilimsel analiz kullanılmıştır. Dolayısıyla karikatürün metin evreni olduğu kadar sembolik evreni de tarihsel dönem aralığının göstergeleri anlamlandırmadaki önemi dikkate alınarak incelenmiştir. Bu doğrultuda karikatürlü reklamların yayınlandığı yıllarda karikatürlere konu olması dolayısıyla Türkiye’de kadın, aile, sağlık, güven gibi temalar dönemsellik gözetilerek gösterge bilimsel olarak değerlendirilmiştir.Article Citation Count: 0Türkiye'de Sosyal Medyanın Siyasi Katılıma Etkileri(Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, 2015) Öğün Emre, Perrin; Emre Öğün, Perrin; Akyıldız, Fatih[Abstract Not Available]Article Citation Count: 0Uluslararası İletişim ve Kamu Diplomasisi: BBC Dünya Servisi Haber Merkezi Örneği(Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2014) Yanardağoğlu, EylemYirminci yüzyıldan başlayarak, devletlerin uluslararası alanda kamuoyu oluşturmanın önemine verdikleri değere paralel olarak ulus-ötesi yayıncılığa verdikleri önemin de arttığı gözlemlenmektedir. Bu bağlamda, genellikle uluslararası ilişkilerin alt alanı olarak görülen kamu diplomasisi, İkinci Dünya Savaşı’yla beraber bir iletişim stratejisi olarak önem kazanmıştır. Bu makale, uluslararası yayıncılık ve habercilik alanındaki ilk faaliyetlerin görüldüğü BBC Dünya Servisi’ni incelemekte, uluslararası iletişimin siyasi, teknolojik ve ekonomik etmenlerden dolayı değişen çalışma prensipleriyle kamu diplomasisi arasındaki ilişkiyi burada çalışan gazetecilerin deneyim ve görüşleriyle ele almaktadır. Bu makalede sunulan veriler BBC Dünya Servisi’nde 2011 ve 2012 yıllarında yapılan yerinde gözlem ve derinlemesine mülakatlara dayanmaktadır. Mülakatlar sonucu elde edilen bulgular, BBC Dünya Servisi’nde çalışan gazetecilerin kurumun haber kültürünün, BBC’den beklenen kamu diplomasisi fonksiyonuyla çelişmediğine inandıklarını, çünkü gerçek kamu diplomasisi hizmetinin “iyi gazetecilik” yapmak olduğunu düşündüklerine işaret etmektedir.Article Citation Count: 0Yeni Medya ve Kullanıcı Türevli İçerik: Dokuz8haber Sitesi Örneğinde Yurttaş Gazeteciliği Üzerine Etnografik Bir İnceleme(Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, 2015) Yanardağoğlu, Eylem[Abstract Not Available]Article Citation Count: 0Zihinsel koleksiyonlar: Yeşilçam'dan beyazcama(Mehtap Yüksel, 2009) Kotaman, AslıWalter Benjamin, eşya koleksiyonculuğu yapan kişiler hakkında yazmış ve hayatından mutlu olmayan insanların eski objeleri toplayarak kendilerine alternatif bir yaşam kurduklarını ve bu yolla adeta geçmişi çağırdıklarını söylemiştir. Bu insanlar geçmişten topladıkları eşyaları bugünkü hayatlarına iliştirirler. Zihnimizde geçmişe dair bir izleği sürersek anıların bize bazen bir koku, bazen Proust’un madleni gibi bir tat ve çoğu zamansa görsel imgeler halinde gelmekte olduğunu görürüz. Bir şeyi gördüğünüzden yıllar sonra onu tekrar gördüğünüzde aslında onun zihninizde bıraktığı parçaları bütünlemektesinizdir. Yerli dramaların Yeşilçam’ın “altın yılları”ndaki melodram filmlerini hatırlatmaları da bu yüzdendir. Yeşilçam filmleri ile bugünün yerli dramalarının metinleri arasında bir bağ bulunmaktadır. Bu nedenle de yerli dramalar bugüne ait oldukları kadar geçmişe de aittirler. Anlatı ve estetik birliğinin ötesinde bir kültürel deneyim olarak incelediğimizde yerli dramalar ile Yeşilçam filmleri arasındaki benzerlik ilgi çekicidir.