Yüksekokullar
Permanent URI for this communityhttps://gcris.khas.edu.tr/handle/20.500.12469/81
Browse
Browsing Yüksekokullar by Scopus Q "N/A"
Now showing 1 - 20 of 32
- Results Per Page
- Sort Options
Article Citation Count: 1"19. YÜZYIL YUNAN HARFLİ TÜRKÇE (KARAMANLICA) GAZETE VE SÜRELİ YAYINLARDA DİL TARTIŞMALARI"(Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2019) Şişmanoğlu Şimşek, Şehnaz19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren din dışı yayıncılığın yaygınlaşmaya başladığı Yunan harfli Türkçede (Karamanlıca), özellikle gazete ve süreli yayınlarda; editöryel açıklamalar, okur mektupları, tefrika mukaddimeleri gibi yazılarda dil meselesinin gündemde olduğu görülmektedir. Bu meselenin çoğunlukla dilde sadeleşme meselesi, Türkçenin Anadolulu Ortodokslara örgün olarak öğretilmesi, lisan-ı Osmanî’nin devlet kademelerinde yer bulmak üzere gerekliliği, kimi zaman lisan-ı millî ya da lisan-ı maderî olarak tanımlanan Yunancanın Anadolululara kazandırılması gibi başlıklar etrafında tartışıldığı söylenebilir. Bu makalede bütün bu meselelerin söz konusu yayınlarda nasıl ele alındığı üzerinde durulacak ve bu meselelerin Anadolulu Ortodoksların kendi kimlik tanımlarıyla nasıl ilişkili olduğu tartışılacaktır.Article Citation Count: 0"Bilgi Teknolojileri ile Geliştirilmiş İngilizce Okuma Derslerinin Öğrencilerin Öğrenme ve Başarıları Üzerindeki Etkileri"(Nesibe Aydın Eğitim Kurumları, 2017) Munzur, ZeynepTeknoloji eğitimin önemli unsurlarından biridir. Günümüzde, sadece üniversite öğrencileri değil, dil öğretimi de teknolojinin sürekli gelişmesi ile karşı karşıya gelmektedir. Her ne kadar bilgi teknolojileri, 21. yüzyıl öğretmenleri ve öğrencileri için etkin bir araç olarak görülse de, pedagoji her zaman ön planda tutulmalıdır. Kurumlar, okullar ve üniversiteler eğer varolan öğretim programı ve öğretim stratejilerini yenilerler ise, o zaman öğrencilerin konuları anlamasındaki gelişim ve başarı düzeylerinde artış gözlemlenebilir. İşte bu yüzden, yeni nesle yönelik etkin bir öğretimin 21. yüzyılda İngilizceyi yabancı dil (EFL) olarak öğrenmedeki beklentilerini karşılayabilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, Kadir Has Üniversitesi Yabancı Diller İngilizce Hazırlık Programı’na devam etmekte olan öğrencilerin teknoloji ile geliştirilmiş okuma derslerine yönelik görüşleri incelenmiştir. Yapılan değerlendirmelere göre; uygun ve yeterli bilgi teknolojileri okuma derslerinin içeriğine uygulandığında, öğrencilerin okuma derslerine yönelik görüşlerinin olumlu yönde değiştiği gözlemlenmiştir. Doğru ders malzemeleri ve sıralama ile sunulan bir ders içeriği ve akışı, kurumda okutulan okuma ders kitabındaki yetersiz olan aktiviteleri daha iletişimsel ve işbirlikci bir öğretim haline dönüştürmüştür. Ayrıca elde edilen sonuçlar; öğrencilerin daha etkin okuyucular haline geldiğini ve gözle görülebilir akademik başarı elde ettiklerini göstermektedir. Bu durum, öğrencilerin okumaya ve öğrenmeye karşı olan tutumlarını da olumlu yönde etkilemiştir. Fakat, teknolojinin gün ve gün hızla gelişmesi karşısında, kurumlar ve öğretmenler için de güncelleme yapmak kaçınılmazdır. Bu ön çalışma ile, bilgi teknolojileri ile geliştirilmiş derslerin önemi ve faydalarının açığa çıkmasına ışık tutması amaçlanmıştır.Article Citation Count: 0ÇAĞDAŞ SANAT ESERLERİNDE TOPLUMSAL CİNSİYET SORGULAMALARI(Anadolu Üniversitesi, 2015) Dede, EbruBu çalışmada toplumsal cinsiyet sorgulamaları için elverişli bir ortam sağlayan çağdaş sanatın interdisipliner olanaklarıyla üretilen eserler ve performanslar Freud, Lacan, Derrida, Foucault, Deleuze ve Butler gibi kuramcıların metinleriyle bağlantı kurularak yorumlanmıştır. Cinsel Kimliğin Süreç İçinde Dönüşümü bölümünde, Teiji Furuhashi ile Ahmet Elhan’ın bedenin kendi içindeki ve bedenler arasındaki ilişki sürecini anlatan eserleri yorumlanmıştır. Cinsel Kimlik Göstergelerinin Yapıbozumu bölümünde Diane Arbus, Gülsün Karamustafa, Yasumasa Morimura’nın eserleri ve Hunter Reynolds ve Kutluğ Ataman’ın performansları yorumlanmıştır. Gey Sanatında Estetik ve Sevgi bölümünde ise, David Hockney, Robert Mapplethorpe, Gran Fury ve Alex Donis’in eserlerindeki gey çiftler arasındaki uyum ve sevginin önemine değinilmiştir.Article Citation Count: 0Çağdaş Sanat Eserlerinde Toplumsal Cinsiyet Sorgulamaları(Anadolu Univ, 2015) Dede, EbruBu çalışmada toplumsal cinsiyet sorgulamaları için elverişli bir ortam sağlayan çağdaş sanatın interdisipliner olanaklarıyla üretilen eserler ve performanslar Freud, Lacan, Derrida, Foucault, Deleuze ve Butler gibi kuramcıların metinleriyle bağlantı kurularak yorumlanmıştır. Cinsel Kimliğin Süreç İçinde Dönüsümü bölümuİde, Teiji Furuhashi ile Ahmet Elhan’ın bedenin kendi içindeki ve bedenler arasındaki ilişki sürecini anlatan eserleri yorumlanmıştır. Cinsel Kimlik Göstergelerinin Yapı bozumu bölümuİde Diane Arbus, Gülsuİ Karamustafa, Yasumasa Morimura’nın eserleri ve Hunter Reynolds ve Kutluğ Ataman’ın performansları yorumlanmıştır. Gey Sanatında Estetik ve Sevgi bölümuİde ise, David Hockney, Robert Mapplethorpe, Gran Fury ve Alex Donis’in eserlerindeki gey çiftler arasındaki uyum ve sevginin önemine değinilmiştir.Article Citation Count: 0Can Yücel: Konuşmacı mı Çevirmen mi? Yücel'in William Shakespeare'in 66. Sone'sinin Çevirisi Üzerine Bir Değerlendirme(2015) Babahan, Arev[Abstract Not Available]Article Citation Count: 0Feminist Kuramların Çağdaş Sanat Pratiğinde İfade Bulması(Doğu Akdeniz Üniversitesi Kadın Araştırmaları ve Eğitimi Merkezi, 2015) Dede, EbruÇağdaş feminist sanatçılar, 1960’lardan itibaren kadını “izlenen nesne” algısından kurtarmak ve kadının toplum içinde özne olarak varlığını göstermek amacıyla eserler üretmekte ve performanslar gerçekleştirmektedirler. Bu eserlerin ve performansların Freud ve Lacan’ın fallus merkezci psikanalist yaklaşımları ve Butler, Kristeva, Irigaray gibi feminist kuramcıların metinleri ile bağlantı kurularak yorumlandığı makale dört bölüme ayrılmıştır. Nesnellik Meselesi bölümünde, Butler ve Kristeva’nın beden ve aklın birlikte değerlendirilmesi görüşlerine ve Irigaray’ın kadının çoğul karakterinin kuramlaştırılması önerisine yer verilmiştir. Louise Bourgeois ile Füsun Onur nesnel eserleriyle kadının nesne olmadığını göstermiş, K8 Hardy, Emily Roysdon, Ginger Brooks Takahashi penis kıskançlığına ironik gönderme yapmıştır. Sarah Lucas kadının çoğul karakterini mizahi bir şekilde kurgulamıştır. Varlık Meselesi bölümünde, babasoylu kimlik sistemi tartışılmıştır. Her türlü cinsel kategorileşmeye karşı çıkan feministler, sisteme kadın diye bir varlık eklemenin adil olmayacağı görüşündedir. Kadının tarihini yazmanın mümkün olabileceğini gösteren sanat eserlerine örnek olarak Mary Beth Edelson, Judy Chicago ve Carolee Schneemann’ın çalışmaları bu bölümde ele alınmıştır. “Dile Gelmeyen Bellek” isimli çalışmam, toplumun kadından beklentilerinden dolayı, toplumda insan olarak yapmak istediklerimin baskılanmış olmasıyla ilgilidir. Kadının annelikle özdeşleştirilmiş olmasına karşı çıkan ve anne çocuk ilişkilerini yeniden tanımlamak isteyen feminist kuramlar ve eserler Annelik Meselesi bölümünde ele alınmıştır. Elinor Carucci ve Mary Kelly’nin çalışmaları anne ile çocuk arasındaki duygusal bağın önemini vurgularken, Nil Yalter’in performans videosu, kadına yüklenen anlamları bir arada sergilemektedir. “Ayrılık Öncesi Bağlılık” isimli eserim kadını doğurgan bir nesne olarak dar bir çerçevede sunar. Öznellik Meselesi bölümünde, öznenin eril olarak kuruluşu tartışılmaktadır. Li Wei ve Valie Export’un performansları kadını erkeğin yanında iktidar sahibi olarak gösterirken, Charles Ray ile Laurie Simmons’un eserleri gücün kadın bedeninde de olabileceğini kanıtlamaktadır.Article Citation Count: 21Going against the national cultural grain: a longitudinal case study of organizational culture change in Turkish higher education(Carfax Publishing, 2000) Herguner, Gülten; Reeves, Nigel B.R.This paper presents results of a longitudinal case study inquiry into the measurement of organizational culture change through the implementation of total quality management (TQM) concepts in a higher education context. The inquiry deals with the relationship between national culture and the company corporate culture the consequences of manager style change for TQM implementation and how culture change can be measured adequately. The results are achieved by the utilization of external (quantitative) and internal (qualitative) measurement devices. Limitations consequent upon the number of participants and the dual role of the researcher indicate the potential value of further investigations into the topic using these devices. The main conclusion is that the maintenance of TQM systems without continued senior managerial commitment may not suffice to secure change and prevent a reversion to earlier cultural patterns. Certainly since the findings of this inquiry are limited to one case study it would be unwise to assume that similar results would necessarily pertain in other higher education contexts. Nevertheless we are of the view that the findings are suggestive of the pressures imposed on organizational change by national cultural patterns. The devices implemented for measuring organizational cultural change while not designed for that purpose have however yielded sufficiently well-defined results to suggest the value of similar implementations to gain insight into the topic in further higher education and other organizational contexts.Article Citation Count: 0HALİT ZİYA ÖYKÜLERİNDE YAZMA EDİMİ(Cengiz Alyılmaz, 2019) Şişmanoğlu Şimşek, ŞehnazHalit Ziya Uşaklıgil, yazdığı yüz elliye yakın öyküsüyle, modern Türkçe öykünün önemli isimlerinden biri olmasına rağmen büyük ölçüde romanları ile öne çıkarılan bir yazar olagelmiştir. Bu çalışmanın amacı Halit Ziya öykülerinde ―modern birey olma hali‖nin ―yazma edimi‖ üzerinden nasıl temsil edildiği, özellikle ben-anlatıcının günlük, mektup ve anı defterlerini kullanarak iç dünyasını okura nasıl aktardığı, bu aktarmayı, temsili nasıl sorunsallaştırdığı ve bütün bunların geleneksel hikâye anlatıcılığından nasıl ayrıştığını çözümlemektir. İncelenen öykülerde bazı anlatısal özellikler tekrar eden bir yapıya sahiptir. Bu yapının şu üç temel özelliği mevcuttur: a) Birçok öykü, günlük-mektup ya da anı biçiminde ben-anlatıcı kullanılarak yazılmıştır, b) bu anlatıların genelinde çerçeve hikâye kullanılarak bir başka ben-anlatıcı anlatılanları nakletme işlevini yüklenir 3) anlatı içerisindeki çoğu ―yazma edimi‖ eksik ve tamamlanmamış olmalarıyla dikkat çeker. İncelemede ortaya konan bu üç noktanın Halit Ziya yazınında geleneksel hikâye anlatıcısının dönüşüme uğratılmasına, anlatmanın, yazmanın ve temsilin sorunsallaştırılmasına karşılık geldiği öne sürülmektedir.Article Citation Count: 0How to Transform Language Education for Next Generation Learners: A Path to Follow in Higher Education in the 21st Century(Nesibe Aydin Education Inst, 2015) Munzur, ZeynepWith the changing face of education technology is a powerful asset for the 21st century teachers and students if pedagogy is considered as the major concern rather than technology itself. Technology seems very attractive to teachers and students but it is good to keep in mind that it is not just games and applications. We must see not only it as fun but also its functional power on learning teaching and assessing. As teachers change the way they teach due to new technologies the traditional pedagogy is replaced by student-centered and project-based learning and teaching. This can provide a deeper understanding and learning and greater student success. Therefore an effective next generation teaching needs to meet the 21st century expectations. Schools and teachers must be well-equipped with new genres and resources so that they can enhance the necessary skills and attitudes of studentsArticle Citation Count: 1Hücresel sinir ağları için gerilim kaynaklı hücre modelleri(AVES YAYINCILIK, 2001) Tander, Baran; Ün, MahmutBu makalede, bağımsız ve bağımlı gerilim kaynağı tabanlı yeni bir Hücresel Sinir Ağı hücre devresi önerilmiştir. Bu modelde akım kaynaklı Chua ve Yang ‘ın klasik hücre devresinin aksine hücreler için denge noktaları dinamik birimdeki Rx ve Cx’ den bağımsızdırlar. Tam bir hücre devresi tasarlanıp kararlı ve kararsız durumlar için benzetimleri yapılmıstır. Önerilen modelin avantaj ve dezavantajları sonuçlar bölümünde tartışılmıştır.Article Citation Count: 0İkili Olmayan Cinsel Kimliklerin Çağdaş Sanat Pratiğinde İfadesi(Doğu Akdeniz Üniversitesi Kadın Araştırmaları ve Eğitimi Merkezi, 2017) Dede, EbruPostfeminist kuramcılar ve sanatçılar, iktidar ve kültürel normlar tarafından birbirlerini tamamlamaları için üretilen eril ve dişil cinsel kimliklerin sınırlarını yapı söküme uğratmayı amaçlar. Çağdaş sanatçıların çalışmaları ve performansları, felsefi, psikanaliz araştırmaları ve kültürel tartışmaları olduğu kadar queer yaşamın gerçeklerini de görselleştirir. Bedenlerinin maskesini indirir ve cinsel farklılıklarının doğal olarak mümkün olabileceğini gösterir. Bu sanatçıların eylemleri, onları politik olarak anormal kabul eden hiyerarşileri altüst etmek ve yeni bir sosyal ortam çağrısında bulunmaktır. Bu çalışmada yer alan çağdaş sanat çalışmaları ve performanslar, postfeminist teoriler, sanatçı konuşmaları ve metinleriyle ilişkilendirilerek yorumlanmıştır. Psikanaliz, Postyapısalcılık ve Çağdaş Sanatta Cinsel Kimlikler bölümünde, Derrida’nın ‘différance’ kavramına, Freud ve Lacan’ın cinsel kimlik araştırmalarına yer verilmiş, ve aynı zamanda çağdaş sanatın cinsel kimlik ayrımlarına sağlayacağı katkı ele alınmıştır. “Performatif Beden: İçselleştirilemeyen Toplumsal Cinsiyet Göstergeleri” bölümünde, Lazlo Pearlman’ın beklenmedik beden performansı, Tai Lin’in izleyicide duygusal bağ kurmayı amaçlayan resmi, Taner Ceylan’ın aynı anda içe ve dış dünyaya bakan iki ruhu anlatan resmi ve eşcinsel çift olan Elmgreen ve Dragset’in eşcinselleri sıradan insanlar gibi gösteren çalışması Judith Butler’ın performatif beden kuramı referans alınarak yorumlanmıştır. Bedene İlişkin Kodların Dönüştürüldüğü Çağdaş Sanat Örnekleri bölümünde, Nina Arsenault’un bir dizi operasyonla erkeklikten kadınlığa bedensel dönüşümü, David LaChapelle’in Venüs’e benzeyen kadına penis eklediği manipülasyonu, Marc Quinn’in cinsiyet değişikliği operasyonundan sonra hamile olmaya karar veren Thomas Beatie heykeli, Foucault’nun bireyin bedenini dönüştürme hakkı bulunduğuna dair görüşü kapsamında tartışılmıştır. Queer Terimi Odaklı Çağdaş Sanat Çalışmaları bölümünde, Butler ve Marinucci’nin bu terim ile ilgili görüşleri ele alınırken, aynı zamanda Nan Goldin, Del LaGrace Volcano, Sergio Zevallos ve Karolina Bregula’nın çalışmaları yorumlanmıştır. Çalışmaları ve performanslarıyla, Nan Goldin üçüncü bir cinsiyet isterken, Del LaGrace Volcano queer bedeni kendi imkânsızlıkları içinde açıklamaya çalışır, Sergio Zevallos queer bedenlerin ıstıraplarını gösterirken, Karolina Bregula insanların queer bedenlere alışmasını arzulamaktadır.Article Citation Count: 1Impacts of Technology Enhanced EFL Reading Classroom on Student Learning and Achievement(Nesibe Aydin Education Inst, 2017) Munzur, ZeynepTechnology is considered one of the most important aspects of education. Today not only college education but also language teaching is being challenged by the development of technology. Since technology is regarded as a powerful asset for the 21st century teachers and students pedagogy must be a priority rather than technology itself. As institutions schools and colleges change the way they teach due to new technologies and convert their current curriculum and teaching strategies into newer ones to equip today's learners a deeper understanding of the subjects and greater student success can be evidential. Therefore an effective next generation teaching needs to fulfill the expectations of the 21st century in English as a Foreign Language (EFL). This paper presents students' attitudes to technology enhanced reading classroom and its effects on their academic achievement at Kadir Has University School of Foreign Languages English Preparatory Program. From this analysis if appropriate technology is integrated into reading lessons the students seem to reflect a positive attitude towards reading. It is concluded that with a well-equipped and staged classroom presentation and instruction deficient reading activities in the current text book became more communicative and collaborative by using technology. The results also reveal that students have become more efficient readers and have achieved significant academic progress. The study implies that technology enhanced reading lessons have improved their motivation toward learning. However it should be kept in mind that technology rapidly changes so constant updating is required for such institutions and teachers. This work is primarily conducted and seeks to shed light on the importance and benefits of technology enhanced classrooms.Article Citation Count: 1İMPARATORLUĞUN “EN UZUN ON YILI”NI YAZMAK: ÖMER SEYFETTİN HİKÂYELERİNDE FARKLI “ON TEMMUZ”LAR(Mehmet Dursun ERDEM, 2014) Şişmanoğlu Şimşek, ŞehnazÖmer Seyfettin, 36 yıllık kısa yaşantısına yedi ciltlik büyük bir külliyatı oluşturacak kadar makale ve öykü sığdırmıştır. Seyfettin’in kısa ama verimli yazarlık yaşamında II. Meşrutiyet’in ilanının (Hicri, 10 Temmuz 1324), ya da bazılarının isimlendirdiği gibi 1908 Devrimi’nin ve sonrasındaki gelişmelerin büyük etkisi vardır. Ömer Seyfettin’in 1902’de başladığını söyleyebileceğimiz yazarlık yaşantısında ana malzemelerinden biri; Meşrutiyet, İttihat ve Terakki Cemiyeti ve onun çevresinde dönen düşünce akımları olmuştur. Yazar, önceleri bir asker sonra ise bir “muharrir” ve “öykücü” olarak hem bu süreçte görev almış hem de yazdığı makale ve öykülerle bu sürece yön vermiştir. Bu çalışmada Ömer Seyfettin’in bazı makaleleri ve öyküleri seçilerek, 1908’de ilan edilen Meşrutiyet’e, İttihat ve Terakki’ye ve İttihatçılara ilişkin görüşleri irdelenmiş ve bu görüşlerin ardındaki dinamikler ortaya konmaya çalışılmıştır. Meşrutiyetin ilanı sonrasındaki sıcak günleri Rumeli’de bir asker olarak yaşayan Ömer Seyfettin’in askerlikten ayrılarak Selanik’e gelmesiyle İttihat ve Terakki’yle olan ilişkisinin de kuvvetlendiği görülmektedir. Özelikle “Yeni Lisan” hareketinin teorisyenlerinden biri olarak Genç Kalemler dergisinin önemli isimlerinden biri olan yazar, bu dergi vesilesiyle sunduğu katkılarla da Cemiyet’in 1908 sonrası kültürel programının oluşmasında söz sahibi olmuştur. Ancak Seyfettin’in Meşrutiyet’e, İttihat ve Terakki’ye ve İttihatçılığa bakışının değişmeden kaldığı, her zaman Parti’nin ideallerini paylaştığı ve desteklediği söylenemez. Bu çalışma kapsamında çeşitli dönemde yazdığı makalelere ve öykülere baktığımızda yazarın kimi zaman İttihatçıları ve ideallerini ateşli bir biçimde savunduğu, kimi zaman da değişen konjonktürle birlikte onları şiddetli bir biçimde eleştirdiği görülmektedir. Elbette, 1908’den 1918’e kadar, Osmanlı imparatorluğunun belki de “en uzun 10 yılı”nı şekillendiren İttihat ve Terakki’nin, bütünlüklü “tek” bir hikâyesini anlatmak mümkün değildir. Ömer Seyfettin’in makaleleri ve öyküleriyle kendisini gösteren değişken tavrı da bunun bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.Article Citation Count: 0İŞ MOTİVASYONUNUN ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞA OLAN ETKİNİN İNCELENMESİ: SULTANGAZİ/ISTANBUL İLKÖĞRETİM OKULLARINDA BİR ARAŞTIRMA(Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2016) Oran, Feyza Çağla; Bilir, Fatma Pervin; Güler, Seyhan BilirSon yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarda, ’İş motivasyonu‘ ve ’örgütsel bağlılık‘ kavramlarının örgütlerin başarısının ve etkinliğinin artırılmasında önemli rolü olduğu belirtilmektedir. Bu çalışmanın amacı; İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin örgütsel bağlılıklarının iş motivasyonlarına olan etkisinin incelenmesidir. Araştırmada ilişkisel araştırma yöntemi kullanılmıştır. İstanbul ili Sultangazi ilçesindeki ilköğretim okullarında çalışan 306 öğretmen araştırmanın örneklem grubunu oluşturmuştur. Çalışmanın verileri; ’Örgütsel Bağlılık Ölçeği’" ve ’İş Motivasyonu Ölçeği’ ile toplanmıştır. Örgütsel bağlılık alt boyutlarının iş motivasyonu alt boyutlarına olan etkisinin belirlenmesi için regresyon analizi yapılmıştır. Bu çalışmada iş motivasyonu ile örgütsel bağlılık arasında pozitif bir ilişki olduğu görülmüştür. Duygusal bağlılığın içsel ve dışsal iş motivasyonu yordamada katkısı olan bir değişken olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak öğretmenlerin iş motivasyonunu artırmak için duygusal bağlılıklarının artırılmasına yönelik faaliyetlerin yapılması önerilebilir.Article Citation Count: 0İşgücünün Yüklenmesi: Yüksek Öğretimde Bilgi Ekonomisine Dayalı E-Materyal Geliştirme Süreçleri(Gaziantep Üniv. Sosyal Bilimler Enst., 2013) Öngün, ErdemUniversities as distinguished representatives of higher education bear great responsibilities for providing quality and innovative perspectives to their individuals. Costs and benefits of distributing high quality knowledge equally and of the best quality suggest a merge of some concepts such as learning or knowledge with economic resourcefulness in regard to cost-effectiveness. Basic instructional instruments such as syllabi, curriculums, presentations, and course notes are essential in realizing educational targets and achieving desired success. Traditional processing and application of these tools slows down efficient and quick access to learning and teaching activities. In this regard, e-materializing these instructional dynamics creates an accelerated and facilitated progression of educational activities. Overall, this study aims at developing an insight into past and current developments and applications regarding knowledge, information and data transformation processes in higher education in the sense of economic efficiency, usability, and productivity for achieving an innovative learning environment. Based on the relevant literature, this analysis first of all introduces basic concepts such as knowledge and information. Based on the tripod of education, economy, and environment, the study defines e-materialization channels in higher education and it further questions possible ways and technological tools for achieving an enhanced cost-effective learning setting in the digital world of education. Discussed in different aspects, further analyses were made concerning the suggested approach for an effective and economical transformation and use of educational knowledge and sources. Finally, an overview of the subject was provided for further discussions that will pave the way for maintaining a cost-effective and efficient learning environment for higher education with new concepts and forms.Article Citation Count: 0KRİZ YÖNETİM SÜRECİ: TÜRKİYE’DE FAALİYET GÖSTEREN ÖZEL BİR BANKA ÜZERİNE İNCELEME(Pamukkale Üniversitesi, 2016) Oran, Feyza Çağla; Demir, YaşamGünümüzde işletmeler farklı kriz türleriyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu krizleri, kaynakları bakımından örgüt içi ve örgüt dışı olarak sınıflandırmak mümkündür. Ekonomik çevre, terör, teknoloji, doğal afet örgüt dışı etmenler arasında sayılırken, üst düzey yönetimin yetersizliği, işletmenin hayat evresi, finansal yapı gibi nedenler de işletmelerde krizlere neden olan örgüt içi etmenler arasında sayılmaktadır. Sektörel açıdan bakıldığında işletmelerin, krizlerin aşılması ve itibarlarının korunması için farklı kriz yönetim süreçlerini kullandıkları görülmektedir. Kriz süreçlerinde işletmelerin sürdürülebilirliğinin sağlanması iyi bir itibar yönetimi planından geçmektedir. Bu çalışmada, öncelikle kriz türleri ve özellikleri açıklanmış ve kriz yönetim süreçleri hakkında bilgi verilmiştir. Türk bankacılık sektöründe faaliyet gösteren özel bir bankanın merkez ve şubelerinde oluşabilecek krizlere yönelik olarak hazırlanmış kriz eylem planları incelenmiştir. İncelenen eylem planlarında, yaşanan krizlerin neden olabileceği olumsuzlukların önceden belirlenen risk seviyelerine göre sınıflandırıldığı; bu sınıflandırma dikkate alınarak, banka yönetiminde yetki ve sorumluluğun hiyerarşik ve fonksiyonel yapıya göre şekillendirildiği görülmüştür. Üst düzey risk yöneticisi ile yapılan mülakat sonucu bankanın olası krizlere karşı hazırlıklı olduğu ve itibarın korunması konusunda etkin bir sürece sahip olduğu kanısına ulaşılmıştır.Review Citation Count: 2Management of Non-wood Forest Products in Turkey(KAHRAMANMARAS SUTCU IMAM UNIV, 2018) Ok, Kenan; Tengiz, Yusuf ZiyaNon-wood forest products are specific goods or services which are considered as out of wood raw materials found in nature. Some of the products are cultivated because of their high demand and produced with agricultural practices. Thyme used in herbal teas and primrose used widely as an ornamental plant are significant examples of plants both collected from nature and have agricultural production in Turkey. However most of the non-wood forest products are still consumed by collecting them from nature. Turkey has a great capacity on non-wood forest products due to the advantage provided by high biodiversity. Additionally people in Turkey has a wide range of experience on the utilization of wild plants and there is a significant diversity of use of non-wood forest products as a result of geographical location and historical heritage. Despite these advantages it is difficult to mention that sustainable management of non-wood forest products is totally guaranteed in Turkey as is the case in many other countries. The capacity of non-wood forest products in Turkey was introduced in this study. Institutional structure responsible for the management of non-wood forest products has been explained. The place of non-wood forest products in country plans and legislations regulating the ways of utilizing them were presented. As a result although richness of non-wood forest products have been discovered and an institutional structure responsible for the diversity of these products have already been established it was found that a way of planning and management structure ensuring the sustainability for the diversity of these species is still contentious while there are deficiencies on the species-specific information and management processes.Conference Object Citation Count: 0Mobile Application Development for the Estimation of Recurrence in Post-Operative Kidney Cancer Cases(IEEE, 2018) Tander, Baran; Özmen, Atilla; Ozden, EnderIn this paper a post-operative recurrence estimation tool called Sorbellini's nomogram for the kidney cancer patients showing no metastates is introduced and a novel application for mobile devices based on this model is developed for the physician's follow up procedures. The TNM stage tumor size nuclear (Fuhrman) grade the existance of necrosis and vascular invasion are employed as the input parameters for this software to predict the recurrence probability in mentioned patients. Finaly the performance analyses are carried out to verify the reliability of the application.Book Part Citation Count: 18Morphotectonic development of the southern Black Sea region and the Bosphorus channel(Springer Netherlands, 2007) Yılmaz, YücelThe southern coast of the Black Sea is bounded by the east-west trending Pontides and Strandjas mountain ranges and between them flows the Bosphorus a narrow channel representing the only seaway connecting the Black Sea with the Aegean-Mediterranean system. All of these morphological entities are young formed during the Plio-Quaternary period. A major force in the formation of the Pontides has been north-south compression generated in eastern Anatolia by the progressive northward advance of the Arabian Plate. At its western end the Pontides terminate in the Marmara region where north-south extension has been deforming the land since the Late Miocene producing a number of grabens and horsts aligned east to west. The Strandjas represent one of these horsts that extends westward along the trend of the Pontides to form the Black Sea's southwestern margin. Located between the Pontides and the Strandjas are the lowlands around Istanbul where deep erosion has produced a flat-lying surface. Beginning in the Pliocene when the North Anatolian Fault (NAF) extended into the Marmara Sea basin the Istanbul horst began to be deformed under a dextral shear stress regime. This regime generated conjugated pairs of oblique faults which caused the Bosphorus to take shape as a zigzagging channel. © 2007 Springer.Conference Object Citation Count: 0Near field parameter estimation of moving sources with recursive expectation maximization algorithm(IEEE, 2006) Cekli, Serap; Cekli, Erdinc; Kabaoğlu, Nihat; Cirpan, Hakan AliIn this paper maximum likelihood (ML) estimator is proposed for the joint estimation of the direction of arrival (DOA) and range parameters of moving sources in the near-field of the antenna array. ML estimation algorithm is presented for deterministic signal model. Recursive form of the expectation maximization (REM) algoritm is suggested for the estimation of the near-field parameters because there is not closed form solutions for the maximum likelihood functions. Moreover simulation results of the suggested algorithm are presented.