İnceoğlu, İrem

Loading...
Profile Picture
Name Variants
Inceoglu,I.
İNceoglu,İ.
İREM İNCEOĞLU
İNCEOĞLU, İrem
İnceoğlu, İ.
I., Irem
İnceoğlu, İrem
Inceoglu, İRem
Irem, Inceoglu
İ. İnceoğlu
İnceoğlu, İREM
İnceoğlu,İ.
Inceoglu,Irem
İrem İNCEOĞLU
Inceoglu, Irem
İNCEOĞLU, İREM
İ., İrem
I.,Irem
İnceoğlu İ.
İrem İnceoğlu
Job Title
Dr. Öğr. Üyesi
Email Address
irem.inceoglu@khas.edu.tr
Main Affiliation
Public Relations and Information
Status
Website
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output

20

Articles

5

Citation Count

22

Supervised Theses

14

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 20
  • Article
    Citation - Scopus: 23
    Encountering Difference and Radical Democratic Trajectory: an Analysis of Gezi Park as Public Space
    (Routledge, 2015) İnceoğlu, İrem; İnceoğlu, İrem
    Summer 2013 was a historic period in regards to political activism in Turkey. Commonly referred to as ‘the Gezi Resistance’ the grass-roots mobilisation caught the rather self-assured AKP (Adalet ve Kalkinma Partisi) government off guard as hundreds of thousands rushed to the streets squares and parks to reclaim those spaces publicly. The resistance started with the attempt by a handful of environmentalists to protect a few trees being cut down in central Istanbul. Then it quickly moved beyond just about protecting a few trees and became a collective reaction to the recent and ongoing urban modelling projects that would turn commons into gated spaces for consumption. Significantly the Gezi Resistance which reclaimed public spaces started to mobilise multiple identity groups who entered into the political arena in the radical democratic sense. This paper aims to scrutinise Gezi Resistance and the occupation of the park in relation to reclaiming public spaces and the politics of identity hence as an opportunity for a radical democratic emancipation. In this context emancipation refers to contestation against the dominating discourses of the majoritarian government with neoconservative tendencies. Public space is contextualised as the agonistic domain that enables individuals both to appear hence become visible for a possible interaction and acknowledgement and join collaborative struggles against dominant discourses. In this regard performing dissent re-produces subjectivities while articulating these to one another also requires a public space. © 2015 Taylor & Francis.
  • Article
    Türkiye’de Genç Yetişkinlerin Sosyal Medya Kullanımları ve Paylaşım Türlerinin İncelenmesi
    (2023) İnceoğlu, İrem; İnceoğlu, İrem; Kaya, Yiğit Bahadır; Cöbek, Gözde; Cöbek, Gözde; Baş, Özen; Alkurt, Saygın Vedat; Audry, Aylin Sunam; Baş, Özen; Sunam, Aylin
    Bu çalışma, Türkiye’deki 18-29 yaş aralığındaki gençlerin hangi sosyal medya platformlarını kullandıklarına, ne kadar sıklıkla kullandıklarına ve bu platformlarda ne tarz içerikler paylaştıklarını incelemektedir. Literatüre katkı olarak, gençlerin sosyal medya kullanım pratiklerinin, paylaşım türlerinin ve motivasyonlarının sosyodemografik özelliklerle (cinsel kimlik, yaş, yaşanılan yer, sosyoekonomik statü, eğitim seviyesi ve dinî kimlik) ilişkisini araştırmaktadır. Türkiye’nin 12 ilinde yaşayan gençlerle gerçekleştirilen yüz yüze anket çalışmamızın (N=1537) bulgularına göre, en çok kullanılan sosyal medya platformları sırasıyla Instagram, YouTube ve Twitter’dır. Bulgular, bir zamanlar gençlerin yoğunlukla kullandığı Facebook’un popülerliğini yitirmeye başladığını ortaya koymaktadır. Gençlerin öğrencilik durumları, sosyoekonomik statüleri, yaşadıkları il ve cinsel kimlikleri ile sosyal medya tercihleri arasında anlamlı bir ilişki gözlemlenmektedir. Ayrıca cinsel kimlik, dinî görüş, sosyoekonomik statü, öğrencilik durumu ve yaşanılan il ile sosyal medyaya paylaşılan içerik türleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. Çalışmamız, ulusal ve uluslararası çalışmaların bulgularını kısmen doğrulamakta ve önemli farklılıklar ortaya koymaktadır. Türkiye’deki genç yetişkinlerin sosyal medya pratiklerine dair güncel bir veri sunmaktadır.
  • Master Thesis
    Kurumsal İtibar ve Liderlik Davranışlarının Marka Değerine Etksi
    (Kadir Has Üniversitesi, 2016) Kaplan Öztürk, Neslihan; İnceoğlu, İrem; İnceoğlu, İrem
    Kurumsal yapılarda "değer yaratma" durumu kurumun en değerli varlığıdır. Değişen ve gelişen küresel ortamda kurumların başarısı ile özdeş hale gelen kurumsal itibar, liderlik ve marka değeri kavramları değer yaratma aracı olmuştur. Dolayısıyla birçok başarılı kurumun arkasında, güçlü itibara sahip, gerçek liderlerin ve marka değerinin olduğudur. Narin yapıya sahip olan kurumsal itibarın elde edilmesi zor, kaybedilmesi kolaydır. Son yıllarda rekabet unsuru olarak ciddi etkiye sahip olan kurumsal itibar aynı zamanda kurumun finansal performansını da etkilemektedir. Dolayısıyla liderler de rekabetçi ortama ayak uydurmak için "değer yaratma" aracını etkin şekilde kullanmaya çalışmaktadır. Fakat kurumsal itibarın oluşumundan sürdürülebilirliğine kadar uzanan yolda kurum liderlerine büyük roller biçilmiştir. Liderler kurumun aynası konumunda oldukları için kurumlarının itibarını yönetmekten de sorumludur. Bu süreçte hassas davranmaları gereken bir diğer nokta ise kendi itibarlarını da doğru yönetilmesi gerekliliğidir. Geçmişte yapılan çalışmalarda her ne kadar liderlerin kurumsal itibar üzerindeki etkileri net olarak görülmese de günümüz koşullarında kendi itibarları ve itibar koruyucusu kimliklerinden ötürü ciddi sorumlulukları vardır. Liderlik davranışları ve kurumsal itibarın marka değerini etkilemesi aşamasında öncelikli olarak tüketicinin zihninde fark yaratacak özelliklerin ortaya çıkmasına destek olmaktadır. Bu çalışmanın amacı; kurumsal itibar ve liderlik davranışları ve marka değeri kavramları arasındaki ilişkiyi sorgulayarak, kuramsal çerçevede, kurumsal yapılarda, "Kurumsal itibar ve liderlik davranışları ve marka değeri arasında olumlu bir ilişki var mıdır?" sorusuna ait cevapları aramaktır. Çalışma, kurumsal itibarın oluşumu, liderliğin kurumsal itibar üzerindeki etkisi ve kurumsal itibarın oluşumunda liderliğin rolüne ve marka değeri üzerindeki etkisine yönelik uygulama ve değerlendirme adlı konuları kapsamaktadır. Elde edilen bulgular sonucunda, Kadir Has Üniversitesi'ndeki öğrencilerin, idari ve akademik personelin demografik özellikleri olan; eğitim seviyesi, pozisyon, yaş gibi etkenler ile kurumsal itibar, liderlik uygulamaları ve marka çağrışımı arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu yönünde ve kurumun marka değeri yükseldikçe, kurumsal itibarında attığı tespit edilmiştir. Markaya duyulan niyetler ve aidiyet arttıkça kurumsal itibara yönelik algıların da pozitif yönde arttığı saptanmıştır. Kurumsal itibar arttıkça liderlik uygulamalarının pozitif yönde etkilendiği belirlenmiş olup, liderlik ve kurumsal itibarın bir biri ile bağlantılı olarak pozitif yönde yüksek derecede arttığı tespit edilmiştir. Elde edilen ilişkiler kapsamlı olarak gösterilmeye çalışılmıştır.
  • Master Thesis
    Gizli Baloncuklar: Tiktok'taki Gençlerin Algoritmanın Sağladığı Yarı Gizli Ortamlardaki Mahremiyet Pratikleri
    (Kadir Has Üniversitesi, 2021) Bahadır Kaya, Yiğit; İnceoğlu, İrem; İnceoğlu, İrem
    This study focuses on the ways which would help us interpret how the youth express themselves on TikTok, in relation with privacy practices and perceptions. A Chinese social media platform, TikTok has recently became very trendy and popular especially with the young people. Privacy concerns and data security issues have been critically discussed and governments all around the world have been expected to take actions. In this thesis, it is argued that because of the technical structure of TikTok, all engagements and interaction on the application take place within the semi-discreet spaces. Furthermore, as a result of qualitative interviews conducted with the young people in Turkey, aged betwween 18-30 and walkthorugh of the application it is seen that the privacy practices would be interpretted better within these semi-closed environments. As a result of the research, it is found that these semi-closed environments within TikTok and their structures, whose limits are defined with users' interactions, place their users as actors; it is explored that each bubble is not only an area of limitations but a space of cultural expression; it is concluded that the bubbly essence of TikTok makes it possible for thousands of different bubbles to coexist in the application without interfering or even acknowledging one another. Moreover, it is seen that the users, benefiting from the bubbles of TikTok, create their private spheres with the help of content, perceive the privacy understandings with the help of context and protect themselves from privacy threats with the help of discourse.
  • Master Thesis
    Resistance From Within Hegemony: Rise of Semi-Anonymous Resistance in Turkey's New Media Environment
    (Kadir Has Üniversitesi, 2013) Uzunoğlu, Sarphan; İnceoğlu, İrem; Uzunoğlu, Sarphan; İnceoğlu, İrem
    Türkiye'de İnternet ve ifade özgürlüğü üzerine yapılan araştırmaların çoğu gözetim teknolojileri ve ülkedeki sansür politikalarına ilişkin çalışmalardır. Tüm bu çalışmalarda genel olarak yeni medyada ortaya çıkan politik iradelerin geleceğine ilişkin pesimist ifadeler vardır. Oysa burada söz konusu olan hegemonik bir süreçtir ve tüm bu baskı mekanizmaları tıpkı Raymond Williams'ın (1977, 110) belirttiği üzere hegemonyanın dinamik yapısı dahilinde direnişe de sürekli olarak, istemeksizin, alan sağlar. Bu direniş türlerinden biri de kullanıcıların kendi güvenliklerini sağlamak için kullandıkları profillerin anonimlik seviyeleri olarak görülebilir. Tez boyunca, anonim kullanım olarak kabul gören kullanım biçimleri tahlil edilerek, anonimliğin tam gereksinimlerini karşılayamayan aktivistlerin profilleri çıkarılarak, yarı-anonimlik durumu kavramsallaştırılmakta, yarı-anonimlik tecrübelerinden yola çıkarak, yarı-anonimlerin kimliklerini gizleme motivasyonları kategorik olarak incelenmekte, anonimlik, yarı-anonimlik ve görünürlük tanımları üstünden internet alanındaki kimliklerin görünülürlüğü gruplandırılmakta, dijital aktivistlerin anonimliğe ihtiyaç duymasına neden olan çeşitli motivasyonları ve yarı-anonim ve anonim kullanımın gelecekteki anonim ve anonim kullanımın gelecekteki politik avantajları araştırılmaktadır.
  • Master Thesis
    Conceptualization of Social Media Lynching From the Perspective of Youth in Turkey
    (Kadir Has Üniversitesi, 2021) Sağlam, Büşra; İnceoğlu, İrem; İnceoğlu, İrem
    Though it is a recent social phenomenon, social media lynching is a prevalent social media practice. It is possible to encounter a lynching incident on social media almost on a daily basis. Almost every day, some people claim that they have been lynched on social media. Yet, it is not definite what these people really mean by being lynched on social media. In this sense, this thesis tries to shed light on social media lynching and aims to conceptualize it. While doing that, it reflects on how young adults between the ages of 18 and 30 in Turkey respond to the phenomenon as they are the age group that is exposed to social media lynching the most, as well as having the potential of being a lyncher. Considering the time they spend on social media, the thesis analyzes the results of indepth interviews with 183 young adults and a focus group conducted with four of them. Besides, it also studies the case of MasterChef Türkiye lynching since it was one of the most commented-on lynching cases among the participants due to the time period that the case took place. Accordingly, social media lynching is conceptualized as a collective form of violence with individual liability, that is unorganized, spontaneous, and nonpermanent; that occurs on social media because of any alleged offense; that takes place online or offline; takes its power from visibility and anonymity features of social media. Moreover, it is affected by the social polarization in society, and it can be used as a tool of power struggle and social control by the lynchers, which potentially causes the spread of the spiral of silence among users. Considering the limited number of studies both on lynchings and social media lynchings, this thesis intends to fill the gap in the existing literature. Keywords: lynch, social media, social media lynching, collective violence, social polarization, visibility, anonymity, MasterChef Türkiye
  • Master Thesis
    Creating Multi Identities and Gender in Virtual World :a Study of Second Life
    (Kadir Has Üniversitesi, 2015) Ünal, Pinar; İnceoğlu, İrem; İnceoğlu, İrem
    This study aims to investigate the possibility of creating a virtual world. in this respect this thesis seeks answers to following questions: How is virtual reality different and similar to real life or does virtual reality has peculiar features of it? How do the users create identities through avatars in virtual world and then how and why to create multiple identities? is it possible to talk about a peculiar identity for a person in virtual reality? Why do users need to create multi identities or does it come from a need or a choice? As a result of creating multiple identities is it possible to create different genders from real life and virtual gender? Research area of this study takes place in Second Life which is a 3D online virtual game and the answers to all these questions are given both through personal observations and experiences in Second Life as a player and through writings studied on these issues.
  • Master Thesis
    User Perception of Personalized Advertisements and Surveillance on Facebook and Instagram: a Comparative Analysis Between Digital Natives and Digital Immigrants
    (Kadir Has Üniversitesi, 2020) Cavkaytar Şentürk, Mervenur; İnceoğlu, İrem; İnceoğlu, İrem
    The appearance of Web 2.0 has altered the nature of one-way traditional media which users were only the receivers and it allowed them to contribute to online platforms. Web 2.0 brought out new Internet technologies called as social media platforms such as Facebook, Twitter and Instagram etc. where the users can not only interact with other users, but also produce and share their own content on their profiles. According to a research carried in 2018, Facebook users spend approximately 50 minutes of their lives on Facebook daily and that makes it an appropriate investment platform for companies which want to reach further customers (Uluk, 2018). Intense usage of social media platforms led social media marketers use them as a tool to reach out their target customers through online advertisements (Aydın, 2016). As it is a competitive area, the marketers brought out the concept of personalized advertisement (Ouick, 2019). Showing people advertisements related to their interests requires personal information about that person and that means it requires tracking hem. As a result of gathering personal information about the users, the problem of surveillance emerges. In digital age, the Internet users are divided into two categories; digital native and digital immigrants as Prensky (2001) calls it. As Prensky (2001) suggested, the digital immigrants are the people who were born before 1980. However, demographic, financial and social differences are also important as well as age. Considering these differences and taking the age the users started to use the Internet technologies, this research aims to investigate the difference between digital natives and digital immigrants regarding their opinions about personalized advertisements and digital surveillance on Facebook and Instagram.
  • Article
    Kadınlık ve Erkekliğin Değişmeyen Halleri: Televizyon Dizilerinde Toplumsal Cinsiyet
    (2020) Akçalı, Elif; İnceoğlu, İrem
    Bu makalede dizilerdeki kadın ve erkek temsillerinin kısıtlılığını kapsamlı bir örneklem içinde ortayaçıkaran en güncel araştırmalardan biri olan TÜSİAD desteğiyle gerçekleştirilmiş TelevizyonDizilerinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Araştırması’ndan (2018) yola çıkılarak araştırmanın ortayakoyduğu içerik analizine dayalı sonuçların metin analizi ile derinleştirilmesi amaçlanmıştır. Kadın veerkek karakterlerin fiziksel ve duygusal özellikleri, üstlendikleri roller, ve yer aldıkları sahneleraçısından kalıplaşmış toplumsal cinsiyet algılarını pekiştiren şekilde temsil edildiklerini ortayaçıkaran veriler televizyon ekranlarında indirgemeci ve özcü bir yaklaşım olduğunun kanıtıdır.Araştırma, ekranlardaki temsillerin çerçevesini belirlemek açısından iyi bir başlangıç olsa da, butemsillerin feminist bir okumasını yapmak için verilerin metin analizi ile desteklenmesi gerekmektedir.Zira nicel veriler sahne içlerindeki görüntüye dair biçimsel özellikleri ya da mizansenin detaylarınıkapsamamaktadır. Bu makalede bu araştırma içindeki dizilerden seçilmiş örnek sahnelerin analizleriaracılığıyla ekranlardaki “erkeklik” ve “kadınlık” anlayışının daha derinlikli bir okumasınınyapılması hedeflenmektedir. Nicel veriler nitel yorumlar ile desteklenerek televizyon dizilerindekikadınlığa ve erkekliğe yüklenen olumlu ve olumsuz anlamlar feminist bir bakış açısındantartışılacaktır.
  • Master Thesis
    Sivil Toplum Kuruluşlarında Halkla İlişkiler Algısı
    (Kadir Has Üniversitesi, 2019) Tosun, Seda Begüm; İnceoğlu, İrem; İnceoğlu, İrem
    Günümüzde Sivil Toplum Kuruluşları, demokratikleşmenin başlıca sebebi olmasa da, demokrasinin temel taşı olarak görülmektedir. STK’ların, devlet ile arasında çift taraflı bir ilişki bulunması, başka bir deyişle, STK’lar, devletin demokrasisini daha şeffaf bir hale getirirken devletin de sivil toplum alanındaki örgütler arası güç dengesini koruması beklenmektedir. STK’lar, devlet ve toplum arasında çok yönlü bir köprü görevi görmektedir. Yurttaşların STK’lar aracılığıyla, savunuculuk faaliyetlerine ve dolayısıyla, demokratik yönetim sürecine katılmalarının toplumsal dengeye katkısı yadsınamaz. Özellikle savunu yapan sivil toplum kuruluşlarının, Doğası gereği toplumu sosyal refah açısından dönüştürme ve politika etkileme faaliyetlerine katılmaları söz konusudur. Bu noktada, sivil toplum kuruluşlarının da hak temelli savunuculuk kavramı hakkındaki anlayışları ve toplumdaki görev ve sorulumlulukları hakkındaki yaklaşımları önem kazanmaktadır. Bu nedenle, STK’ların, karar mekanizmasının en önemli bileşenlerinden biri olan yöneticilerin, hak temelli savunuculuk perspektifinden halkla ilişkiler algısının ne olduğu, iletişim politikasını doğrudan etkileyeceği için son derece önemlidir. Çalışmada, çocuk hakları alanında savunuculuk yapan yerel STK’ların yöneticilerinin, hak temellilik ve halkla ilişkiler algıları, derinlemesine görüşme yöntemiyle ölçülmüş ve betimsel olarak analiz edilmiştir.