Avrupa Birliği'nde insani güvenliğin cinsiyet boyutu: Dış eylem politikaları

Abstract

Yeni güvenlik yaklaşımları, günümüz dünyasında bireysel düzeydeki güvensizlikleri açıklamak için insanı merkeze almayı daha önemli bir hale getirmiştir. Güvenlik çalışmalarındaki toplumsal cinsiyet odağı, cinsiyeti insani güvenlikte ve yeni güvenlik anlayışlarının ve politikalarının açıklanmasında önemli bir etken yapmıştır. Bununla birlikte, cinsiyet temelli geliştirilen eleştiri insani güvenliği ayrım yapmadan tüm 'insanları' tek bir çatı altında ele aldığı için sık sık eleştiriyor ve uluslararası aktörlerin çoğu güvenlik politikasının, bireylerin kendilerini güvende hissetmelerini zorlaştıran cinsiyete dayalı tehditleri tanımadığını iddia ediyor. Ayrıca kurumsal politika inşasındaki erkek hegemonyasının da durumu yoğunlaştırdığını söylemektedir. İnsan güvenliğine yönelik bu eleştiri, kurumların, amaçları doğrultusunda daha iyi sonuçlar elde etmek için insanların hayatlarındaki cinsiyete dayalı güvensizlikleri kabul etmesi gerektiğini gösteriyor. Avrupa Birliği, her düzeydeki iç ve dış güvensizlikleri ortadan kaldıracak politikalar oluşturmaya çalışmaktadır. Dış operasyonlarına ilişkin olarak, AB farklı arka planlara sahip bölgelerde cinsiyete dayalı güvensizlikleri ortadan kaldırmak için Toplumsal Cinsiyet Eylem Planını odağına almıştır. Bu tez, Avrupa Birliği'nin cinsiyete dayalı insan güvensizliklerini kabul edip etmediğini görmek için AB'nin 4 farklı ülkede -Orta Afrika Cumhuriyeti, Mali, Mozambik ve Somali- toplumsal cinsiyet politikasını incelemektedir. Bu bölgelerdeki Toplumsal Cinsiyet Eylem Planının uygulanmasına ilişkin dokümanlar, AB'nin güvenlik politikası oluşturma sürecinde cinsiyete ne ölçüde dahil olduğunu görmek için bir zemin oluşturmak için bir analiz sunar. Belgelerin analizi, Avrupa Birliği'nin çatışmalı bölgelerdeki cinsiyete dayalı insani güvensizlikleri ve her bir misyonun her bölgenin hedeflerini karşılaması için farklı ihtiyaçları kabul ettiğini göstermektedir.New security approaches paved the way for putting humans at the center to explain the individual level of insecurities in today's world. Gender focus on Security Studies made gender an important variable in human security in explaining new security understandings and policies. Gender-based critiques often criticize human security as it puts all 'humans' in one basket, as it is gender-neutral. They claim most security policies of international actors do not recognize the gendered threats that make it harder for individuals to feel secure. Moreover, it argues that male hegemony in institutional policymaking intensifies the situation. The critiques on human security show that institutions need to acknowledge gendered insecurities in people's lives to achieve better results for their ambitions. For instance, the European Union has been attempting to establish policies to eradicate insecurities at all levels, internally and externally. Regarding its external missions, the European Union uses Gender Action Plan III (GAP III) to promote gender equality and eradicate gendered insecurities in diverse backgrounds. This thesis uses four different countries –Central African Republic, Mali, Mozambique, and Somalia- to see whether the European Union acknowledges gendered human insecurities. The policy documents of external gender policies and their implementation of GAP III provide an analysis for creating a ground to see the extent of the EU's involvement with gender in its security policymaking. The analysis of the documents shows that the European Union acknowledges the gendered human insecurities in the conflicted areas and the distinct needs for each mission to meet the objectives of each region.