Uluslararası İlişkiler Bölümü Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://gcris.khas.edu.tr/handle/20.500.12469/58
Browse
Browsing Uluslararası İlişkiler Bölümü Koleksiyonu by Language "tr"
Now showing 1 - 20 of 42
- Results Per Page
- Sort Options
Article Citation Count: 02015 PARİS İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONFERANSI ÇERÇEVESİNDE NÜKLEER ENERJİ: BİR ÇÖZÜM MÜ, YOKSA BİR SORUN MU?(Rasim Özgür Dönmez, 2017) Keçeci, F. Orçunİklim değişikliği sadece gelişmekte olan ülkeler için değil aynı zamanda gelişmiş sanayi toplumları için de küresel bir sorundur. Karbondioksit (CO2) yayarak daha fazla fosil yakıt tüketmek iklim değişikliğine yol açar ve bu sorun insan faaliyetlerinden kaynaklanır. İklim değişikliğinin bir sonucu olarak küresel ısınma tüm insanlığı ve ekolojik dengeyi tehdit etmektedir. Devletler arasındaki farklılık ve sorunlara rağmen; dünya ülkeleri son zamanlarda iklim değişikliğiyle uluslararası arenada mücadele etmektedir. Özellikle iklim değişikliğine yönelik riskleri azaltmak amacıyla Kasım 2015’te gerçekleştirilen Paris İklim Değişikliği Konferansı’ndaki en önemli meselelerden birisi nükleer enerjidir. Bu bağlamda, bu makale nükleer enerjinin iklim değişikliğine katkı sağlayıp sağlamayacağını incelemektedir.Article Citation Count: 0Algı mı, söylem mi? Kopenhag Okulu ve yeni-klasik gerçekçilikte güvenlik tehditleri(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği İktisadi İşletmesi, 2011) Akgül Açıkmeşe, SinemBu makale, güvenlik tehditlerinin ortaya çıkışı bakımından yeni-klasik gerçekçilikteki algısal yaklaşımla, Kopenhag Okulunun söylemle inşaya dayalı yöntemini karşılaştırmaktadır. Makalenin hareket noktası, güvenlik tehditlerinin içeriği ve güvenlik aktörleri bakımından farklı perspektifl ere sahip bu iki yaklaşımın güvenliğin çalışılmasında metodolojik benzerlikler içermesi nedeniyle karşılaştırılabilir olduğu varsayımıdır. Makale, tehditlerin ortaya çıkışı bakımından yeni-klasik gerçekçiliğin algılara dayalı öznel yaklaşımının Kopenhag Okulu tarafından kısmen benimsendiğini vurgulayarak, Okulun söyleme dayalı özneler-arası alternatif bir model geliştirdiğini aktarmaktadır. Bu çerçevede, makale öncelikle Güvenlik Çalışmaları yazınında güvenlik tehdidinin içeriği konusundaki tartışmalara yer vermektedir. Ardından, yeni-klasik gerçekçiliği çatısında barındıran Gerçekçi Güvenlik Çalışmalarının tehdidin içeriği ve ortaya çıkışına dair varsayımlarını karşılaştırmalı olarak değerlendirmekte ve yeni-klasik gerçekçiliğin algısal perspektifi ni analiz etmektedir. Son olarak, Kopenhag Okulunun tehditlerle ilgili analizinin çerçevesini oluşturan güvenlikleştirme yaklaşımının tehditlerin kapsamı ve dayanağına dair tespitlerini Okulun kullandığı söz edimi, siyaset teorisi ve söylem analizi perspektifl erinden yeni-klasik gerçekçilikle karşılaştırmalı olarak incelemektedir.Article Citation Count: 12An Analysis of International Relations Academics in Turkey and their approaches to the field: TRIP 2014 Faculty Survey Results(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği, 2016) Aydın, Mustafa; Hisarlıoğlu, Fulya; Yazgan, KorhanDespite the increasing interest in the studies inquiring the limits autonomous character of and the interactions between the International Relations (IR) discipline and other academic fields the scope and scale of empirical research on these issues are relatively small. In order to contribute to the discussion on the limits and peculiarities of the IR discipline and to shed light on the development current status and major characteristics of the IR studies in Turkey its place in the global IR discipline and the views of LR. scholars on major issues on the global regional and national agenda two surveys were conducted by the International Relations Council of Turkey (IRCT) in 2007 and 2009. Later on the IRTC collaborated with the Institute for the Theory and Practice of International Relations at the College of William and Mary to conduct further surveys in 2011 and 2014. This paper presents findings of the last survey on Turkey based on the worldwide research simultaneously conducted in 31 different countries in September 2014.Article Citation Count: 0Araştırma Merkezlerinin Yükselişi, Türkiye’de Dış Politika ve Ulusal Güvenlik Kültürü(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği İktisadi İşletmesi, 2012) Çelik, Nihat[Abstract Not Available]Article Citation Count: 0Başarısızdevlet-demokratik model ülke sarmalında Gürcistan'ın 20 yılı(2012) Çelikpala, MitatGürcistan, bağımsızlığın ilan edildiği 1990’lı yıllardan bu güne zayıf siyasi, ekonomik ve finansal yapısı ile etnik sorunlarıyla sürekli olarak bir başarısız devlet görüntüsü sergiledi. Ülkede güçlü, demokratik ve kapsayıcı bir siyasi liderin çıkmaması, etkin muhalefetin oluşamaması birçok sorunlara yol açtı. Gürcistan’ın kısa vadeli geleceği, 2012’de yapılacak parlamento seçimleriyle nasıl bir parlamento oluşacağı ve 2013’te yapılacak başkanlık seçimlerinin nasıl seyredeceği konusuna bağlıdır. Seçimlerden sonra yürürlüğe girecek anayasa değişikliklerinin nasıl bir düzen oluşturacağı, Saakaşvili’nin siyasi tavrı ve geleceği, Gürcistan’ın ana gündemini belirleyecektir. Gürcistan’ın en büyük sorunu, Saakaşvili’nin karşısına 2003–2004 dönemindeki gibi etkili ve güçlü bir yeni Saakaşvili’nin çıkmamış olmasıdır. Saakaşvili’nin Rusya’dakine benzer bir “Putin-Medvedev” senaryosunu mu tercih edeceği yoksa farklı ve demokratik bir yol mu izleyeceği henüz belirsizliğini korumaktadır.Other Citation Count: 0Dış Siyaseti ve Askerî Stratejileriyle ikinci dünya Savaşı Türkiye si İlhan TEKELİ ve Selim İLKİN 1. Cilt, İletişim Yayınları, İstanbul, 2013, 669 sayfa.Dış Siyaseti ve Askerî Stratejileriyle ikinci dünya Savaşı Türkiye'si İlhan TEKELİ ve Selim İLKİN 1. Cilt, İletişim Yayınları, İstanbul, 2013, 669 sayfa.(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği İktisadi İşletmesi, 2015) Valansi Franco, Karel[Abstract Not Available]Article Citation Count: 0Dynamics of Cooperation and Conflict in NATO-EU Relations(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği, 2014) Acikmese Akgul, Sinem; Dizdaroğlu, CihanNATO's supremacy in the security and defence structures of the Euro-Atlantic region during the Cold War era has prevented the development of a self-sustained European security mechanism. With the end of the Cold War specifically with the St. Malo Summit in 1998 which was a breakthrough in the advancement of the Common Security and Defence Policy the NATO-EU relationship became pronounced. Since then opportunities for and difficulties of collaboration have both defined this inter-institutional relationship between NATO and the EU. Despite a series of arrangements for strengthening the institutional framework of NATO-EU relations as well as the Berlin-plus agreements the argument of an effective cooperation between two organizations would be misguided. Particularly discrimination against the non-EU NATO allies as well as the existence of challenges such as decoupling and duplication are hampering progress in NATO-EU relations. This article aims at shedding a light on the limited cooperation between these two organizations by focusing on the current challenges.Article Citation Count: 4The Education of International Relations in Turkey and Orientalism: A Critical Pedagogical Approach to the Discipline(Uluslararasi İlişkiler Konseyi Derneği, 2019) Ongur, Hakan Övünç; Gürbüz, Selman EmreUsing a qualitative discourse analysis, this article aims at introducing the sub-discipline of Critical Pedagogy (CP) to the studies of International Relations (IR), incorporating the orientalist text analysis into CP and arguing over the orientalist texture of the undergraduate education of IR in Turkey. It is argued here that due to the Western-centrism of CP studies, they 'forget' to bring into question the orientalist tone of the standardized Western curricula, next to the main discussions of academic capitalism and neoliberal instrumentalization of education. Making an investigation of the curricula and the fundamental reading materials over ten selected IR programmes in Turkey, this article both recalls this need of orientalist inquiry in CP studies and provides a fresh perspective for the scholarly analysis of the IR education in Turkey. The findings suggest a non-critical reproduction of the Western literature for the Turkish IR as well as a continuation, if not reinforcement, of this literature by the Turkish-speaking academia. As a result, it is argued here that the orientalist subtext of concepts, including radical Islam, Jihadism, fundamentalism, Islamic terror, the Third World, underdevelopment, etc., has become a part of the IR literature in Turkey.Article Citation Count: 5Energy Security: NATO's New Threat Perception(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği, 2014) Çelikpala, MitatEnergy security could enter NATO's security agenda as one of the main issues just during the last decade. NATO leaders recognize that the disruption of the flow of vital resources could affect Alliance security interests. There is no agreement on the definition of energy security in NATO as it differs based on each country's needs ; however there is a paragraph in the NATO concept from 2010 that states the importance of energy security and in 2012 there was further agreement that NATO wants to be involved in energy security and energy efficiency of military forces. This article is focused on the issue and analyses the importance and the meaning of energy security for NATO in the light of NATO summit declarations and the various NATO's strategic concepts.Article Citation Count: 0Enerji güvenliği: NATO’nun yeni tehdit algısı(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği İktisadi İşletmesi, 2014) Çelikpala, MitatEnerji güvenliği, ana amacı İttifak üyelerini askeri tehditlere karşı savunmak olan NATO’nun öncelikli konu başlıkları arasına ancak son on yılda girebilmiştir. Bu çalışmada, NATO’nun Soğuk Savaş sonrası dönemde düzenlenen zirvelerinde yayınlanan zirve bildirgeleri ve stratejik konseptler ile çeşitli NATO zeminlerinde yapılan tartışmalar ışığında, enerji güvenliğinin NATO için taşıdığı anlam ve önem üzerinde durulmaktadır. NATO’nun enerji güvenliği kavramına yaklaşımı değerlendirilerek, önümüzdeki süreçte enerji güvenliği konusunun NATO çerçevesinde ne yönde şekillenebileceği ortaya konmaya çalışılmaktadır.Article Citation Count: 7The great game in the Levant: energy geopolitics in the Eastern Mediterranean [Levant’ta büyük oyun: Doğu Akdeniz’in enerji jeopolitiği](Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği, 2012) Ediger, Volkan S.; Devlen, Balkan; McDonald, Deniz BingölThis study explores the historical evolution of the Levant region from the trade system to hydrocarbon geopolitics by using a longue duree approach one which evaluates the region's present situation in light of developments in oil and natural gas exploration production and export. The concepts of great power politics and balance of power frame the investigation of permanent and changing dimensions of hydrocarbon geopolitics. The first of the two hypotheses tested and verified in this study is that the geopolitics of the Levant maintains its historical importance for the global hegemon and for the international state system even though the central thrust of the Levant's geopolitics has been tranformed from trade to energy. The second hypothesis is that regional and global peace and stability increase when the geopolitics of the Levant is in the control of a hegemon. Instances of conflict increase and opportunities for cooperation decrease when the Levant's geopolitics slips from the grasp of a single hegemon as a result of shifts in the balance of power. Following a discussion of threats and opportunities for conflict and cooperation in the Levant region possible strategies for the regional actors are evaluated. Lastly the threats and opportunities that Turkey faces are situated within emergent trends in the energy geopolitics of the region.Article Citation Count: 0International Relations in Turkey: An Evaluation on the Findings of TRIP 2018(Uluslararası Ilişkiler Konseyi Derneği, 2019) Aydın, Mustafa; Dizdaroğlu, CihanIn parallel with the worldwide studies focusing on the International Relations (IR) discipline, there have been works looking into the transformation of the IR discipline in Turkey and its contribution to the global knowledge production. In order to provide sound data for these studies, International Relations Council of Turkey (IRCT) conducted two surveys among the Turkish IR academics in 2007 and 2009, and have been cooperating with the Institute for the Theory and Practice of International Relations at the College of William and Mary since then on the Teaching, Research and International Policy (TRIP) project. The TRIP surveys that aim to understand the epistemological and ontological limits, autonomous character of the IR discipline as well as the theoretical, metodological and pedagocial approaches in which IR scholars used in their teaching and research activities, also help to comprehend the place of the Turkish IR scholars within the global IR discipline. This paper presents Turkey-related findings of the lastest survey, which was simultaneously conducted in 35 different countries between February and July 2018.Article Citation Count: 3IR Theoretical Approach to the Paris Climate Agreement: Neo-Neo Debate Eco-Marxism and Green Capitalism(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği, 2017) Ünver, Hamid AkınContinued inability of the international climate negotiations to reach a common resolution has been subject to academic and scientific research focus. These studies have focused on the ways of fostering cooperation and preventing free-riding in climate negotiations through the development of balancing methods. This article first attempts to explore why climate negotiations since 1997 Kyoto Protocol have failed and how such failures could be overcome in 2015 Paris UN Climate Conference through a neorealist and neoliberal institutionalist context. Especially neorealist concepts such as systemic anarchy self-helf and relative gains along with the neoliberal institutionalist response to them through complex interdependence and abolute gains have been instrumental to crafting a theoretical answer to the success of most recent climate negotiations. The article then adds two new systemic-theoretical approach to the debate namely Eco-Marxism and Green Capitalism and aims to contextualize these approaches within international relations theoretical literature.Article Citation Count: 0Kıdem Tazminatının Bir Fondan Karşılanması (2002 Yasa Taslağı'na İlişkin Bir Değerlendirme)(Yerküre Tanıtım ve Yayıncılık Hizmetleri A.Ş., 2005) Kutal, MetinTürk iş hukukunda gelişmiş bir hak olan "kıdem tazminatı", işletmeler açısından ciddi bir maliyet unsurudur. Bu nedenle, bazı işverenler bu tazminatı ödememek için çeşitli yollara başvurmaktadır. İşsizlik sigortasının ve iş güvencesinin son yıllarda Türk hukukuna girmesi, kıdem tazminatını yeniden düzenleme ihtiyacını doğurmuştur. Türk doktrininde 1980'lerden beri bu konuda üretilen görüşlerin en fazla üzerinde durulanı, bu tazminatın işverenlerin sorumluluğunda bir fondan karşılanmasıdır. Ancak, fon fikrine işçi ve işveren kanatlarında hala şüphe ile bakılmaktadır. Özellikle işçi kanadı, bu fonda biriken paraların siyasal iktidarlarca amaç dışı kullanılacağından endişe duymaktadır. Halbuki, gerekli yasal önlemler alınır, iyi işletilir ve ciddi denetlenirse, fon kaynaklarının amaç dışı kullanımları önlenebilir. Bunun somut kanıtı, 2001 'den beri işleyen İşsizlik Sigortası Fonu'dur. Bu makalede, 2002 yılında 9 kişilik bir Bilim Kurulu tarafından hazırlanan Kıdem Tazminatı Fon Taslağı açıklanmakta ve sosyal tarafların bu çalışma üzerinde iyi niyetli bir yaklaşımla katkıda bulunmaları önerilmektedir.Article Citation Count: 1Küresel Fay Hatları ve Türkiye'nin Bölgesel Bütünleşme Politikaları: Siyasi Ekonomik Model Önerisi(Hale Şıvgı, 2017) Oksay, Serhan; İşeri, Emre; Çelik, NihatBu çalışmanın temel amacı siyasi ekonomik fay hatlarıyla örülü yakın coğrafyasında Türkiye’nin çeşitli bölgeselleşme arayışlarındaki başarı ihtimallerini niteliksel ölçebilmek ve hangi aşamalara kadar ulaşabileceğini öngörmektir. Bunun için farklı bölgeselleşmeleri karşılaştırmaya imkân veren etkileşim halindeki iki ayaklı – siyasi ayakta (istikrarlı barış ortamının tesisi) ekonomik ayakta ise (karşılıklı bağımlılık) - bir bölgeselleşme/bütünleşme modeli benimsenmiştir. İlgili model yoluyla Türkiye’nin bölgeselleşme ve bölgeselleşmeye yönelik işbirliği hamleleri – AB, Ekonomik İşbirliği Örgütü (EİÖ) ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİÖ) - karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Sonuçta ise bölgede “kalıcı barışın” sağlayacağı siyasi zemin olmadan Türkiye’nin girişeceği hiçbir bölgeselleşme çabasının ileri aşamalara ulaşma imkânın olmadığı kanaatine varılmıştır.Article Citation Count: 0Levant’ta büyük oyun: Doğu Akdeniz’in enerji jeopolitiği(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği İktisadi İşletmesi, 2012) Ediger, Volkan S.Levant Bölgesi’ndeki ticaret sisteminden başlayarak bölgenin hidrokarbon jeopolitiğine geçiş sürecine kadar uzanan tarihsel gelişimin uzun erimli (longue dureé) bakış açısıyla incelendiği bu çalışmada, bölgenin günümüzdeki durumu, petrol ve doğal gazın arama, üretim ve ihracı konusunda özellikle 2000’li yıllardan bu yana yaşanan gelişmelerle değerlendirilmiştir. Bölgenin hidrokarbon jeopolitiğindeki çatışma ve iş birliğinin sabit ve değişen boyutlarına, uluslararası ilişkilerin güç politikaları ve güçler dengesi gibi kavramları çerçevesinde özel bir yer verilmiştir. Bu çalışma sonunda test edilerek doğrulanan iki temel hipotezden bir tanesi, zaman içinde ticaretten enerjiye evrimleşen Levant jeopolitiğinin, küresel başat güç ve uluslararası devletler sistemindeki güç dengeleri için önemini uzun tarihi boyunca koruduğudur. Buna bağlı olarak geliştirilen ikinci hipotez de, Levant jeopolitiğinin kontrolünün başat gücün elinde olduğu zamanlarda bölgesel ve küresel çaptaki barış ve istikrarın arttığıdır. Güç dengelerindeki kaymalardan ötürü Levant’taki jeopolitik kontrol tek bir gücün elinden çıkmaya başladığı zamanlarda çatışmalar artmakta, iş birlikleri azalmaktadır. Doğu Akdeniz’in enerji konusunda günümüzde karşı karşıya kaldığı tehdit ve fırsatların incelenmesinin ardından bölgedeki çatışma ve iş birliği olanakları konusunda çıkarımlar yapılarak, bölgesel aktörlerin temel stratejileri değerlendirilmiştir. Levant’ta öne çıkan yeni enerji jeopolitiğinin bölgenin önemli bir gücü olan Türkiye için oluşturacağı tehdit ve fırsatlar tartışılmıştır.Article Citation Count: 0NATO’nun gelişen tehdit algısı: 21. Yüzyılda siber güvenlik(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği İktisadi İşletmesi, 2014) Bıçakcı, SalihSiber uzayın sivilleşmesiyle birlikte Vestfalya sisteminin getirdiği ulus devlet modeli derinden etkilenmiştir. Soğuk Savaş sonrasında ortaya çıkan bu yeni dönemde nükleer savaşın ve çekişmenin izlerini görmek mümkündür. Siber Uzayın günümüzde karşı karşıya kaldığı tehditler ve bunların henüz netleşmemiş sınırları örneklerde net olarak görülmektedir. NATO gibi uzun soluklu bir güvenlik ittifakına ve üyelerine bu yeni güvenlik ortamında yapılan siber saldırılar, gelecek adına önemli ipuçları vermektedir. Bu makalede NATO’nun bu yeni tehditlere karşı aldığı tedbirler ve belirlenen siber güvenlik stratejileri ortaya çıkaran süreç tartışılmıştır.Article Citation Count: 0NATO's Emerging Threat Perception: Cyber Security in the 21st Century(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği, 2014) Bıçakcı, SalihWestphalian state system has been deeply affected from the civilianization of the cyber space. It is possible to see the traces of nuclear war and its competition in this new post-Cold War period. The contemporary threats against the cyber space and their vague boundaries could clearly be seen in the examples. Cyber attacks in this new security environment towards long lasting alliance NATO and its members are giving important clues for the future. In this article one discussed defensive measures of NATO for these new threats and the process which determined the cyber security strategies. Upon this cyber defense strategy NATO tries to level the cyber capabilities of its members and takes the necessary steps to achieve this goal. The Lisbon summit endorsed the preparation of a new strategy that includes cyber defense and protection of the critical information infrastructure.Article Citation Count: 3NATO's Evolution and Turkey's Contribution to the Transatlantic Security(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği, 2015) Güvenç, SerhatTurkey has been member of NATO for more than six decades. Turkey's contributions to NATO's collective defense have evolved in quantity and quality in step with changes in the ends and means of security. In terms of its contributions to the alliance, two elements of continued stand out. The first one is Turkey's location. Its proximity to zones of risks and threats in NATO's assessments has turned Turkey into an asset. The other element is Turkey's ability to raise and maintain a large army at a relatively low cost. This has been considered Turkey's "competitive edge" in NATO. Its real estate value and its large army constituted the two main pillars of Turkey's contribution to NATO during the Cold War. Turkey has shifted its emphasis away from quantity to quality to meet NATO's evolving requirements for post-Cold War out-of-area collective security missions. Nevetheless, Turkey's real estate value has come a full circle for the alliance with Ankara's decision to host an radar site as part of NATO's Anti-Ballistic Missile Defense System.Article Citation Count: 0NATO-AB ilişkilerinde işbirliği ve çatışma dinamikleri(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği İktisadi İşletmesi, 2014) Açıkmeşe Akgül, Sinem; Dizdaroğlu, CihanSoğuk Savaş dönemi boyunca Avrupa-Atlantik bölgesinde güvenlik ve savunma alanında NATO’nun sahip olduğu üstün konum, Avrupa’da kendi kendine yetebilen bir güvenlik mekanizmasının oluşumunu engellemiştir. Soğuk Savaş sonrasında dönüşmeye başlayan NATOAB ilişkilerinde, 1998 St. Malo Zirvesi’nin kazandırdığı ivmeyle temelleri atılan OGSP bir dönüm noktası teşkil etmiştir. Bu tarihten itibaren iki örgüt ilişkilerinde işbirliği fırsatlarının yanı sıra çatışma alanları da belirmeye başlamıştır. NATO-AB arasındaki ilişkilerin kurumsal çerçevesini güçlendiren ve “Berlin-artı” düzenlemelerini de içeren bir dizi anlaşmanın varlığına rağmen günümüzde 22 ortak üyeye sahip iki örgüt arasında etkin bir işbirliğinden söz etmek yanıltıcı olacaktır. Başta AB üyesi olmayan NATO müttefiklerine uygulanan ayrımcılık olmak üzere, halen varlığını sürdüren kurumlar arası ayrışma ve ikilik gibi sorunlar NATO-AB ilişkilerinde gelişimin önünü tıkamaktadır. Bu makale, iki örgüt arasındaki sınırlı işbirliğinin yanı sıra, daha etkin bir işbirliğinin önünü tıkayan engelleri ele almaktadır.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »