Ayar, Ahmet

Loading...
Profile Picture
Name Variants
A.,Ahmet
Ayar,Ahmet
Ahmet, Ayar
Ayar, A.
A., Ahmet
Ayar A.
Ahmet Ayar
Ayar, AHMET
AYAR, Ahmet
Ayar,A.
Ahmet AYAR
AYAR, AHMET
Ayar, Ahmet
A. Ayar
AHMET AYAR
Biçakçi, Ahmet Salih
Job Title
Dr. Öğr. Üyesi
Email Address
ahmet.ayar@khas.edu.tr
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output

14

Articles

4

Citation Count

1

Supervised Theses

10

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 14
  • Master Thesis
    Profesyonel Futbolcu Sözleşmesinin Feshi Nedenleri, Opsiyon Hakları ve Futbolculara Verilen Para Cezaları
    (Kadir Has Üniversitesi, 2022) KAPULLUOĞLU, İSMET BUMİN; Ayar, Ahmet; Ayar, Ahmet
    Futbol, yaklaşık dört yüzyıl önce yazılı kaynaklara giren, dünyanın neredeyse bütün ülkelerinde oynanan ve bunların büyük kısmında toplum ilgisi ile endüstrileşmiş bir spor alanıdır. Futbolun endüstrileşmesi, bu sporun profesyonel olarak yapılmasına ve bunun bir tezahürü olarak, ulusal ve uluslararası bazda yetkili kuruluşlar tarafından düzenlenmesi gereken bir sektör halinde gelmiştir. Bu düzenlemeler kapsamında profesyonel bir spor dalı haline gelen futbolda, futbolcu ile kulüplerin ilişkileri diğer işveren işçi ilişkilerinden belirgin şekilde ayrılmakta olup, bunlar arasında çıkan ve sayıları yılda bini geçen uyuşmazlıklar, bunlara ilişkin kendine özgü düzenlemeler ve futbolun özgüllüğü çerçevesinde çözümlenmektedir. Bu çalışmada; profesyonel futbolcu sözleşmesi ile bu sözleşmenin tarafları arasında çıkan uyuşmazlıkların birçoğunun temelinde yatan profesyonel futbolcu sözleşmenin feshi nedenleri ve bunlar arasından futbolcuların A takımdan ayrılması hali, profesyonel futbolcu sözleşmeleri altında taraflara tanınan opsiyon hakları ve belirli şartların gerçekleşmesi ile kendiliğinden yürürlüğe giren opsiyonlar ile kulüpler tarafından futbolculara verilen para cezaları, yargı mercileri, TFF ve FIFA kurulları ile CAS tarafından bu konular hakkında verilmiş kararlarda tartışılan hususlar da dikkate alınarak incelenmektedir.
  • Master Thesis
    Bosanma sebeplerinin Turk ve Ýslam hukuku acisindan degerlendirmesi
    (Kadir Has Üniversitesi, 2017) Ayar, Ahmet; Ayar, Ahmet
    Eslerin evlilik birligini ve boylece ortak yasami sona erdirme isteklerine bosanma denilmektedir. Osmanli Devleti doneminde Ýslam Hukuku kurallari uygulanmistir. Kadinin bosanma hakki olsa da genellikle erkek agirlikli olan bu sistemde talak (erkegin sebepsiz bosama hakki) onplana cikmistir. 1917'de cikan Hukuk-i Aile Kararnamesi ve 743 Sayili Medeni Kanun bu kurallari oldukca modernlestirmistir. 4721 Sayili Turk Medeni Kanunu ise bosanmanin sinirlarini mumkun oldugunca net bir sekilde cizmistir. Hakime de genis bir takdir yetkisi taninmistir. Hakim bosama karari vermeden bosanma sayilmaz. Ayrica bircok maddede hakim vicdanen karar verecektir.
  • Article
    KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARINDA ESKİ ARSA PAYINDAN PAYLI MÜLKİYETE VE YENİ ARSA PAYINA UZANAN SÜREÇTE YANILGILAR
    (2021) Ayar, Ahmet; Ayar, Ahmet; Özmen, Etem Sab
    Bu çalışmada; kentsel dönüşüm uygulamalarının gerçekleştirilmesinde, kentsel dönüşüm kapsamında kalan bir yapının dönüşüme girmeden önceki durumunda hak sahiplerinin mevcut bulunan haklarının dönüşüm uygulamaları ile birlikte değişkenlik göstermesi durumu, daha önceki durumunda hatalı kaydedilen arsa paylarının yapılacak dönüşüm uygulamalarına etkisi ve sonuçları üzerinde değerlendirmede bulunulmuştur. Ayrıca arsa payı kavramı, kat mülkiyetine geçiş ile payın arsa payına dönüşmesi, 6306 sayılı Kanun kapsamında yeniden değerlendirme süreci açıklanmaya çalışılmıştır.
  • Master Thesis
    Adi ortaklikta ortaklar arasi iliskiler
    (Kadir Has Üniversitesi, 2017) Ayar, Ahmet; Ayar, Ahmet
    Adi ortaklik sozlesmesine kucuk olcekli isletmelerden buyuk olcekli isletmelere kadar ticaretin her alaninda siklikla rastlanilmaktadir. Adi ortaklik sozlesmesi kendine has ozellikleri olan bir sozlesmedir. Adi ortaklik kurulusundaki kolaylik ve serbestlik sebebiyle ticaret hayatindaki kisiler tarafindan siklikla tercih edilmektedir. Borclar kanununda duzenlenmis olan adi ortaklik sozlesmesi iki ya da daha fazla kisinin emeklerini ve mallarini ortak bir amaca erismek uzere birlestirmeyi ustlendikleri sozlesmedir. Adi ortakligin bu denli genis uygulama alani bulmasinin karsisinda kanunda duzenlenis biciminin eksiklikleri sebebiyle uygulamada bircok problem ortaya cikmakta ve buna bagli olarak doktrin de de bircok tartisma bulunmaktadir. Bu calismamizda oncelikle adi ortaklik sozlesmesi tanimlanacak ve adi ortaklik sozlesmesinin temel ozellikleri aciklanacaktir daha sonra ortaklar arasi ic iliskilerin uzerinde durulacak ve bu iliskiler sebebiyle ortaya cikan uyusmazliklarin giderilebilmesi icin cozumler onerilecektir. Son olarak calismamizda ortakligin yonetimi ve ortaklara arasi degisiklikler ile zamanasimi konusu ele alinacaktir.
  • Master Thesis
    Profesyonel Futbolcu Sözleşmesi ve Sözleşmeden Kaynaklı Uyuşmazlıkların Çözümü
    (Kadir Has Üniversitesi, 2022) PALAMUT ÇAĞAN, İPEK; Ayar, Ahmet; Ayar, Ahmet
    Spor kulüplerinin futbol faaliyetlerinin devamlılığını sağlanması amacıyla futbolcu ile spor kulüpleri arasında imzalanan sözleşmelere Profesyonel Futbolcu Sözleşmesi denmektedir. Bu sözleşmeler birer iş sözleşmesi olmasına rağmen Türk Borçlar Kanununa ve Türkiye Futbol Federasyonu Talimatlarına tabidir. Bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar, sporun yönetimine ve disiplinine ilişkin olabileceği gibi sözleşmeden veya haksız fiilden doğan uyuşmazlıklar da olabilir. Uyuşmazlıkların türüne göre yargılama usulü ve verilen kararın niteliği farklılık göstermektedir. Öyle ki, sporun disiplinine ve yönetimine ilişkin uyuşmazlıklarda Türkiye Futbol Federasyonu münhasır yetkiliyken sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda asıl olan devlet mahkemeleridir. Taraflar uyuşmazlığın tahkim yargılamasında görülmesini istemesi halinde Tahkim Sözleşmesi imzalamaları gerekmektedir.
  • Master Thesis
    Kat Mülkiyetine Tabi Yapılarda Yöneticinin Hukuki Sorumluluğu
    (2024) Kaya, Özlem; Ayar, Ahmet; Ayar, Ahmet
    Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre ister klasik kat mülkiyeti olsun ister toplu yapılarda kat mülkiyeti olsun kat malikleri dilerlerse anataşınmazın yönetimini yöneticiye veya yönetim kuruluna devredebilirler. Kat maliklerine karşı KMK 38 hükmü gereği vekil gibi sorumlu olan yöneticinin kanundan, yönetim planından veya sözleşmeden doğan borçlarını Türk Borçlar Kanunu'nun vekalet sözleşmesine ilişkin hükümleri arasında yer alan vekilin borçlarına uygun olarak ifa etmesi gerekir. Aksi halde yöneticinin kusurlu eylemiyle bağlantılı olarak bir zarar meydana gelmesi halinde yönetici söz konusu zararı gidermekle sorumlu olacağı gibi, kat malikleri yöneticinin görevden alınması yoluna da gidebilirler.
  • Master Thesis
    Women's Radicalization in Turkey: the Case of Daesh
    (Kadir Has Üniversitesi, 2023) Erdeğer, Yeşim; Ayar, Ahmet; Biçakçi, Ahmet Salih
    DAEŞ, özellikle 2013-2016 yılları arasında tüm dünyada çok sayıda insanı kendisine çekmiş cihatçı bir terör örgütüdür. DAEŞ propaganda araçları ile sözde bir İslam Devleti kurduğu ütopyasını yayarak tüm dünyadan kadın ve erkek katılımcıları kendisine katılmaya çağırmıştır. Bu çağrı sonucunda binlerce kişi DAEŞ'e katılmak amacı ile Suriye'ye gitmiştir. Buna paralel olarak, DAEŞ, Türkiye'den de birçok katılımcı çekmiştir. DAEŞ, diğer cihatçı terör örgütlerine nazaran çok daha fazla kadını saflarına katmasıyla tüm dünyada ilgi çekmiştir. Türkiye'den de DAEŞ'e yoğun bir kadın katılımı gözlenmesine karşılık, literatür bu konuya çoğunlukla ilgisiz kalmıştır. Ayrıca özellikle medya organları ve devletler bu kadınları eşlerinin veya ailelerinin "kurbanı" veya "kandırılmış" kadınlar olarak görerek kadın radikalleşmesinde eksik bir bakış açısı sergilemiştir. Son dönemdeki literatür çalışmaları ise kadınların radikalleşme süreçlerinde failliğini (eyleyiciliğini) araştırarak bu bakış açısına bir eleştiri getirmiştir. Türkiye'de ise bu tür literatür çalışmalarının eksikliği nedeniyle DAEŞ'e katılan kadınların radikalleşme süreçleri üzerine toplumsal cinsiyet önyargılarına dayalı bir bakış açısı öne çıkmaktadır. Bu araştırmanın amacı kadınların radikalleşme süreçlerindeki failliklerini (eyleyiciliklerini) ön plana çıkararak toplumsal cinsiyete dayalı "kurban" veya "kandırılmış" kadın söylemine karşı çıkmaktır. Radikalleşmeyi tek motivasyona bağlamak güç olsa da kadınların öncelikli motivasyonlarından yola çıkarak kadınların radikalleşme süreçlerindeki failliklerini (eyleyiciliklerini) sorguladık. Bu bireysel motivasyonları, Türkiye'nin yapısal özelliklerinin kadın radikalleşmesi üzerindeki etkilerini de göz önüne alarak değerlendirdik. Bu araştırma, araştırmadaki kadınların çoğunlukla dini motivasyonlar ile DAEŞ'e katıldığını gözlemlemiştir. Araştırmada dini ideolojiler belirten kadınların DAEŞ altında İslam'ı daha iyi yaşama motivasyonları, cihada katkı sunmak istemeleri, DAEŞ'e hicret etmeyi bir dini zorunluluk olarak görmeleri gibi motivasyonlara sık sık rastladık. Bunun dışında, aileleri ile beraber olmak için DAEŞ'e katılan kadınlar da mevcuttur. Öte yandan, Türkiye'nin DAEŞ'ten geri dönenlere yönelik sosyal politikalar ve radikalleşme karşıtı programlar geliştirmesi, kadınları "kurban" ya da "kandırılmış" olarak görmek yerine ideolojik motivasyonları göz önünde bulundurması gerekmektedir.
  • Master Thesis
    Spor Sponsorluğu Sözleşmesi
    (Kadir Has Üniversitesi, 2020) Gündüz, Duygu; Ayar, Ahmet; Ayar, Ahmet
    Türkiye'de özellikle spor alanında faaliyetleri desteklenmesine ve bunun karşılığında vergisel avantajlar elde edilmesine imkan sağlayan sponsorluk sözleşmeleri Türk Hukukunda yerini almaktadır. Bir iletişim aracı olarak kabul edilen sponsorluk kurumu kendine özgü yapısı ve hukuki etkileri sebebiyle günümüzde giderek de önem kazanmaktadır. Bununla birlikte atipik bir sözleşme olması sebebiyle sponsorluk sözleşmelerinin hukuki niteliği ve uygulanması gereken hükümler tartışmaya açıktır. Bu çalışmamızda öncelikle sponsorluk kurumunun tanımı, sponsorluk türleri ve ilgili olduğu hukuk dalları açıklanacak; sponsorluk sözleşmesinin unsurları ve tarafları tanımlanırken benzer sözleşmeler ile karşılaştırılması yapılacak ve son olarak sözleşme taraflarının hak ve yükümlülükleri, borca aykırılık hali ve sözleşmenin sona erme halleri incelenecektir.
  • Master Thesis
    Miras Hukukunda tenkis
    (Kadir Has Üniversitesi, 2017) Ayar, Ahmet; Ayar, Ahmet
    Mirasbırakanın yapmış olduğu ölüme bağlı veya sağlararası kazandırmaların mirasçıların saklı payını aştığı oranda indirilmesini sağlayan işleme ''tenkis'' denmektedir. Kanunda sayılmış saklı paylı mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf özgürlüğünü aşarak saklı paylarını ihlal eden tasarruflarının indirilmesini dava ve def'i yoluyla talep edebilirler. Tenkis talebinde bulunmak için temel iki şart bulunmaktadır. Bunlardan ilki, mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufları veya bazı sağlararası kazandırmaları ile tasarruf oranını aşması, ikincisi ise mirasçının saklı pay hakkının ihlal edilmiş olmasıdır. Tenkise tabi bir kazandırmadan bahsedebilmek için, kazandırmanın karşılıksız yapılmış olması gerekir. Ayrıca mirasbırakan tarafından yapılan her türlü kazandırma da tenkise tabi değildir. Ölüme bağlı tasarruf yoluyla yapılan kazandırmaların tamamı tenkise konu olurken, sağlararası kazandırmalar sınırlı olarak tenkise konu olmaktadır. Tenkise tabi hem ölüme bağlı kazandırma hem de sağlararası kazandırma mevcut ise, saklı pay tamamlanıncaya kadar öncelikle ölüme bağlı tasarruflar orantılı olarak tenkis edilir. Ölüme bağlı tasarruf yapılmamış veya ölüme bağlı tasarrufların tenkisi saklı paya tecavüzü ortadan kaldırmaya yetmemişse, sağlararası kazandırmaların tenkisine geçilir. Sağlararası işlemlerin kendi içindeki tenkis sırası, en yeni tarihlisinden en eski tarihlisine doğru olmak üzere belirlenir. Buna rağmen saklı paya tecavüz giderilememişse, kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflara yapılan ölüme bağlı tasarruflar ve sağlararası kazandırmalar tenkis edilir. Kendisine tenkise tâbi bir kazandırma yapılmış olan kimse iyiniyetli ise, sadece mirasın geçmesi anında kazandırmadan elinde kalanı geri vermekle yükümlüdür; iyiniyetli değilse, kazandırmanın tamamından sorumlu olur.
  • Article
    Edinilmiş Mallara Katılma Rejimine Kadın Hakları Açısından Bir Bakış
    (2018) Ayar, Ahmet; Ayar, Ahmet
    17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilerek, 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe giren 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi toplumumuzun çağdaş uygarlık kapısından içeri girmesinde önemli bir rol oynamıştır. Özellikle Türk hukukundaki kadın hakları açısından devrim, Türk Kanunu Medenisinin yürürlüğe girmesi ile başla-mış ve 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile de pekiştirilmiştir. Türk Medeni Kanunu, Türk Kanunu Medenisi’nde yer almayan “edinilmiş mallara katılma” rejimini yasal mal rejimi olarak kabul etmiştir (TMK. 202/I). Her ne kadar, yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi, eski yasal mal rejimi olan mal ayrılığına oranla kadın hakları açısından daha ma-kul görünse de, istenilen sonuçları tam olarak sağlamamıştır. Bu sebeple, Türk Medeni Kanunu m. 218 vd hükümlerinde düzenlenen “edinilmiş mallara katılma” rejimini genel hatları ile incelemek ve özellikle kadın hakları açısından irdelemek isabetli olacaktır.