Özen Baş

Baş, Özen

Name Variants

B., Özen
Baş Ö.
Baş, O.
B., Ozen
B.,Ozen
O. Baş
Özen Baş
ÖZEN BAŞ
Ozen, Bas
Baş, Ö.
BAŞ, ÖZEN
Bas, Ozen
Bas,Ozen
BAŞ, Özen
Özen BAŞ
Ö. Baş
BAS O.
Bas,Ö.
Baş, ÖZEN
Ozen Baş
Baş, Ozen
Bas,O.
Baş, Özen
Baş,Ö.
Özen, Baş

Job Title

Dr. Öğr. Üyesi

Email Address

ozen.bas@khas.edu.tr

ORCID ID

0000-0002-8895-9704

Scopus Author ID

55387529400

Full item page

Scholarly Output

24

Articles

12

Citation Count

7

Supervised Theses

12 Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 24

Citation Count: 0
The Genderization of American Political Parties in Presidential Election Coverage on Network Television (1992-2020)
(Usc Annenberg Press, 2022) Grabe, Maria Elizabeth; Bas, Ozen
This content analysis investigates the genderization of political parties in network news coverage of U.S. presidential campaigns over the past 28 years. Based on Bem's seminal Sex-Role Inventory, classic news values and leadership qualities were operationalized as masculine, feminine, and gender-neutral. Republicans were presented as more masculine and less feminine and gender-neutral than Democrats. These trends fluctuated some, but the differences between parties intensified over the course of the 8 presidential elections. The findings have implications for future studies that investigate the viability of gendered and transgendered candidates against the backdrop of political party identity.
Enemies-To Party Affiliation, News Use, and Partisan Conspiracy Beliefs in Turkey
(Kadir Has Üniversitesi, 2023) Gölbaşi, Didem; Baş, Özen
Önemli olayların arkasında çeşitli güçlü grupları hedef göstererek birbirinden farklı düşmanlar yaratan komplo inançlarının temelinde farklı ideolojik eğilimler yatmaktadır. Bu eğilimlerden biri de siyasi parti yakınlığıdır ve belirli bir siyasi partiye yakınlık ile ilişkili olan komplo inançları, komplo anlatılarında ayrı bir kategorizasyon açarak partizan komplo teorileri olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışma, Türkiye'nin gittikçe kutuplaşan sosyopolitik atmosferinden yola çıkarak hükümet karşıtı ve hükümet yanlısı olarak belirlenen iki kutuptaki partizan komplo inançlarını incelemektedir. Farklı siyasi parti gruplarına yakın hisseden bireylerin partizan komplo inançlarında nasıl farklılık gösterdiğini, komplocu düşünme eğilimi ve parti yakınlığının ötesinde hangi haber kullanımı değişkenlerinin partizan komplo inançlarını tahmin ettiğini araştırmaktadır. Kolayda örneklem üzerinden niceliksel bir çevrimiçi anket çalışması olarak tasarlanan araştırma, toplanan verilerin istatiksel analizi sonucunda partizan komplo inançlarının Türkiye'de bir fenomen olarak varlığına dair niceliksel kanıtlar sunmuştur. Buna göre, hükümet yanlısı grup istatiksel olarak anlamlı seviyede daha fazla hükümet yanlısı komplo inancı gösterirken, muhalif grup daha fazla hükümet karşıtı komplo inancı göstermektedir. Yakın tarihte iktidar partisinden ayrılarak kurulan yeni muhalefet partilerine yakın hissedenler ise, muhalif grup kadar partizan komplo inançlarına inanmamakta ve bağımsız konumlanan katılımcılarla hemen hemen aynı inanç seviyesinde bulunmaktadır. A Haber TV kanalında haber izlemek, parti yakınlığı ve komplocu eğilimin ötesinde hükümet yanlısı komplo teorilerine inanmayı açıklarken, Fox TV kanalından haber izlemek ve Twitter'dan haberleri takip etmek ise hükümet karşıtı komplo inançları ile anlamlı derecede ilişkili bulunmuştur. Sonuç olarak, bu araştırma, Türkiye'deki komplo teorilerinin akademik araştırmalardaki kapsamını genişleterek komplo inançlarının siyasi parti yakınlığı ve haber kaynağı kullanımıyla nasıl ilişkili olduğuna dair kayda değer çıktılar ortaya koymuştur. Anahtar Sözcükler: Komplo teorileri, Komplo inançları, Medya kullanımı, Haber kaynağı, Partizanlık, Kutuplaşma
Citation Count: 0
Türkiye’de Genç Yetişkinlerin Sosyal Medya Kullanımları ve Paylaşım Türlerinin İncelenmesi
(2023) İnceoğlu, İrem; Kaya, Yiğit Bahadır; Cöbek, Gözde; Alkurt, Saygın Vedat; Baş, Özen; Sunam, Aylin
Bu çalışma, Türkiye’deki 18-29 yaş aralığındaki gençlerin hangi sosyal medya platformlarını kullandıklarına, ne kadar sıklıkla kullandıklarına ve bu platformlarda ne tarz içerikler paylaştıklarını incelemektedir. Literatüre katkı olarak, gençlerin sosyal medya kullanım pratiklerinin, paylaşım türlerinin ve motivasyonlarının sosyodemografik özelliklerle (cinsel kimlik, yaş, yaşanılan yer, sosyoekonomik statü, eğitim seviyesi ve dinî kimlik) ilişkisini araştırmaktadır. Türkiye’nin 12 ilinde yaşayan gençlerle gerçekleştirilen yüz yüze anket çalışmamızın (N=1537) bulgularına göre, en çok kullanılan sosyal medya platformları sırasıyla Instagram, YouTube ve Twitter’dır. Bulgular, bir zamanlar gençlerin yoğunlukla kullandığı Facebook’un popülerliğini yitirmeye başladığını ortaya koymaktadır. Gençlerin öğrencilik durumları, sosyoekonomik statüleri, yaşadıkları il ve cinsel kimlikleri ile sosyal medya tercihleri arasında anlamlı bir ilişki gözlemlenmektedir. Ayrıca cinsel kimlik, dinî görüş, sosyoekonomik statü, öğrencilik durumu ve yaşanılan il ile sosyal medyaya paylaşılan içerik türleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. Çalışmamız, ulusal ve uluslararası çalışmaların bulgularını kısmen doğrulamakta ve önemli farklılıklar ortaya koymaktadır. Türkiye’deki genç yetişkinlerin sosyal medya pratiklerine dair güncel bir veri sunmaktadır.
An Analysis of Social Media Content Shared by Right-Wing Extremist Groups in the United States, the Great Britain and Australia
(Kadir Has Üniversitesi, 2020) Masalha, Oday; Baş, Özen
Literature on extremism online is mostly focused on the activities of jihadist and extremist groups such as al-Qaeda and ISIS. There is also research related to extreme right activities on social media, however their focus is on the analysis of shared memes and examination of populism on the Internet. With the New Zealand attack, the El Paso incident, and Britain's exit from the European Union, extreme right movements have emerged strongly on the Internet, especially on Facebook and Twitter. This thesis attempts to understand how extreme right groups are using Facebook and Twitter platforms to advance their extremist ideologies. In order to do so, a qualitative content analysis of posts shared by public Facebook groups and Twitter accounts of extreme right groups in Britain, the United States and Australia has been conducted. The social media posts shared by extreme right groups in the US, Australia and the Great Britain on Facebook and Twitter between the dates of March 15, 2019 to February 5, 2020 were coded according to a coding instrument. The coding instrument consisted of categories and subcategories which were derived from existing studies in the field and examined the prevalence of the extremist ideologies present in the social media posts shared by these groups and accounts. Findings suggest that the most prevalent extremist ideologies present in the posts shared by extremist groups on Facebook and Twitter were anti-elitist populist and protection of western values. Also, extremist groups rely heavily on texts and photo combined to publish their ideologies, with the aim of reaching a wide audience through the getting high number of likes and comments.
Counterspeech as a Method in Combating Online Hate Speech in Turkey: an Online Survey Experiment
(Kadir Has Üniversitesi, 2022) Okçuoğlu, Gülten; Baş, Özen
Hızla gelişen ve değişen teknolojiyle beraber çevrim içi platformlar internet kullanıcılarının düşünce ve fikirlerini belirtebilecekleri bir alana dönüştü. Her ne kadar bu özellik eşsiz bir iletişim fırsatı sunuyor olsa da beraberinde birçok zorluğu da getirmektedir. Bu zorluklardan birisi de olumsuz etkileriyle çevrim dışı ortamda da karşılaştığımız çevrim içi nefret söylemidir. Bu sorunla mücadele etmek ve etkilerini azaltmak için sivil toplum kuruluşları (STK), hükümetler, sosyal ağ sağlayıcıları, kurumlar ve bireysel aktivistler yeni stratejiler ve yöntemler geliştirmektedir. Bu yöntemlerden birisi de karşı konuşmadır. Her ne kadar karşı konuşmanın popülaritesi her geçen gün artıyor olsa da özellikle mülteciler özelinde bu stratejinin etkisini ölçen çalışma sayısı oldukça kısıtlıdır. Bu çalışma ile Twitter'da mültecilere yönelik üretilen nefret söylemleriyle mücadelede karşı konuşma yönteminin etki bir yöntem olarak kullanılıp kullanılmayacağı test edilecektir. Çevrim içi anket deneyi (N=181) yöntemi ile (1) mültecilerle ilgili empati ve yeniden insanlaştırma temelli karşı konuşmaya maruz kalanlarla (karşı konuşma koşulu) (2) mültecilerle ilgili nefret dolu yorumlara maruz kalanların yorum yapma davranışları analiz edilerek, karşı konuşmanın etkisi ölçülecektir. Sonuçlar, katılımcıların mültecilere yönelik var olan fikirleri kontrol altına alındığında, sadece karşı konuşma içeren yorumlara maruz kalanların, nefret söylemi içeren yorumlara maruz kalanlara oranla daha az nefret söylemi içeren yorum ürettiği gözlemlenmiştir. Bu sonuç, karşı konuşmanın sadece çevrim içi nefret söylemiyle mücadelede önemli bir rolü olduğunu değil aynı zamanda son yıllarda Türkiye'de faaliyet yürüten STK'lar tarafından sıklıkla gündemleştirilen çevrim içi nefret söylemiyle mücadele tasarımlarında karşı konuşmanın öncü bir role sahip olacağını göstermektedir.
Türk Dizilerinin Sırp Hayranların Türk Kültürüyle Deneyimlerine Etkileri
(2023) Memici, Fatma; Baş, Özen
Dünyada pek çok ülkeden milyonlarca kişinin severek izlediği Türk dizileri, ihraç edildikleri pek çok ülke üzerinde popüler kültür ürünleri olarak önemli bir yumuşak güç potansiyeline sahiptir. Tüm dünyada olduğu gibi, Türk dizileri, Türkiye ile 500 yıllık ortak bir geçmişe sahip olan ve Türkiye'ye karşı ön yargıları olduğu bilinen Sırbistan'da bile sevilerek izlenmektedir. Özellikle 2010 yılından sonra Sırbistan'da popülar olan Türk dizileri, Türk kültürünü ve dilini Sırbistan'a tanıtmakta önemli bir rol oynamıştır. Sırbistan'ın Türk dizilerine olan bu ilgisi, Facebook'ta bu diziler için açılan fan gruplarından ve bu gruplardaki Sırp üyelerin çokluğundan da anlaşılmaktadır. Araştırmada, Sırp hayranlarının gündelik yaşamlarında Türk kültürüyle ne ölçüde etkileşime girdiği bu fan grupları üzerinden, katılımcı kültür bağlamında incelenmiştir. Bu sayede, Sırp hayranların günlük yaşamlarında Türk kültürüne ilişkin deneyimleri üzerinden fandom kültürü ve yumuşak güç arasındaki ilişki tartışılmıştır. Bu amaç doğrultusunda, Sırp hayranların Türk dizilerini izleme alışkanlıklarını, sosyal medyada bu dizilerle ilgili içerik üretmeye ve tüketmeye katılımlarını, bu dizilere olan hayranlık düzeylerini ve Türk kültürüne dair bazı uygulamaları günlük yaşamlarında ne ölçüde uyguladıklarını ölçmek amacıyla çevrim içi anket yöntemi kullanılmıştır. Bulgular, Türk dizileri hakkında daha fazla içerik oluşturan ve tüketen hayranların bu diziler için daha güçlü bir hayranlık duygusu geliştirdiğini ve bu nedenle günlük yaşamlarında Türk dilini, medyasını, ürünlerini, müziğini vb. deneyimleme eğiliminde olduğunu göstermektedir. Sonuçlar, Türkiye'nin, Türk dizileri için açılan fan grupları aracılığıyla, Sırbistan ve diğer Balkan ülkeleri üzerinde kültürel bir etki yarattığını ve dolayısıyla bir yumuşak güç geliştirdiğini ortaya koymaktadır.
Citation Count: 0
Seeing the Black Lives Matter Movement Through Computer Vision? an Automated Visual Analysis of News Media Images on Facebook
(Sage Publications Ltd, 2023) Kim, Minchul; Bas, Ozen
In this study, automated visual analysis was used to explore how the political leanings of news media are associated with their visual representation of the Black Lives Matter (BLM) movement. We analyzed more than 9,000 images posted on Facebook pages run by U.S. news media between August 2014 and October 2020 using commercially developed computer vision tools and a topic modeling algorithm. The results show that images used in BLM-related news coverage can be categorized into 10 distinctively themed groups that overlap with the main types of protest images uncovered by manual content analysis. Furthermore, news sources engaged in different visual representation practices depending on their partisan leanings. The patterns uncovered in this study imply that (de)legitimization of protests may take either active or passive forms. These findings contribute to theorization of the way news media might use social media platforms to (de)legitimize social protests, which may influence public opinion on social issues.
Citation Count: 2
Who Is Responsible? the Impact of Emotional Personalization on Explaining the Origins of Social Problems
(Routledge, 2020) Kim, Minchul; Hale, Brent J.; Grabe, Maria Elizabeth; Baş, Özen
Personalization refers to the journalistic practice of including emotional case studies of ordinary people in news stories, increasing vividness and emotional charge of news and eliciting identification and empathy in news consumers. Previous research suggests that personalization of news stories increases collectivistic (compared with individualistic) causal attributions by the news audience. In response, an experiment was conducted with a week time delay between stimuli presentation and open-ended participant responses to examine the influence of news personalization on how news consumers attribute causes for social issues. Participant (N = 80) trait empathy was included as an additional factor. Findings show that participants with high trait empathy expressed a greater shift to collectivistic attribution after watching personalized news stories than participants with low trait empathy, suggesting that individual differences in trait empathy may be an important factor in how individuals construct their own understanding of social problems.
Türkiye'deki Psikologların Sosyal Medya Kullanımları Üzerine Etik Bir İnceleme
(2024) Öz, Bahadır; Baş, Özen
Kitle iletişim araçları ile olan ilişkisinde geçmişe kıyasla çok daha aktif bir konumda yer alan birey, sosyalleşme, bilgi alma, zaman geçirme gibi ihtiyaçlarını doyuma ulaştırmak için televizyon izleme, radyo dinleme, sosyal medyada içerik üretip tüketme şeklinde çeşitli kullanımlar gerçekleştirmektedir. Gazeteden günümüz internet dünyasına evirilen bu kullanımlar, bireysel motivasyonların yanı sıra hedef kitlelere ulaşmak için profesyonel amaçlarla da gerçekleşebilmektedir. Çeşitli meslek gruplarınca varlık gösterilen bu kullanımlar Türkiye'de Hukuk ve Tıp gibi alanlarda anayasal ve etik yönetmeliklerle sınırlandırılmış olsa da Psikoloji özelinde herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Sosyal medya ekseninde sunulan bir etik yönetmelik de mevcut değildir. Düzenlemelere sistematik bilimsel arka plan oluşturma ve literatüre katkı sağlama girişimi olan bu çalışma (1) psikoloji profesyonellerinin sosyal medya kullanımının ardındaki motivasyonları araştırmakta, (2) psikoloji profesyonelleri tarafından gerçekleştirilen sosyal medya kullanımı var olan geleneksel etik ilkelerle analiz etmekte ve (3) sosyal medyanın mesleğin kendisine ve teröpatik ilişkiye dair potansiyellerini incelemektedir. Bu noktada niteliksel metodolojik yaklaşım benimsenerek terapi veren 21 psikoloji profesyoneliyle derinlemesine görüşme gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçları profesyonellerin görünür olma, toplumsal fayda oluşturma, kendini ifade etme ve tatmin olmayla birlikte topluluklara aidiyet hissetme motivasyonlarıyla sosyal medya kullandıklarını ortaya çıkarmıştır. Psikolojinin sosyal medyadaki yansıması mevcut etik ilkelerle örneklendirilebilmiştir. Bu ilkelere uyumlu hareket edildiğinde psikolojiye dair farkındalığın artması, terapinin normalleşmesi, psikologların daha fazla danışana erişmesi ve teröpatik ilişkilerin desteklenmesi yönünde potansiyel faydalar görülmüştür. Ancak ilkelerle uyumlanmayan kullanımlar, gizliliğin ihlal edilmesi, mesleğin yanlış tanıtımı, etiketlemelerin oluşması, danışan-terapist arasındaki teröpatik ilişkinin farklılaşması noktalarında tehlikeler ortaya çıkarmaktadır. Anahtar Sözcükler: Psikoloji, Sosyal Medya, Meslek Etiği, Kendini Açma, Instagram
Citation Count: 1
The Role of Legacy Media and Social Media in Increasing Public Engagement About Violence Against Women in Turkey
(Sage Publications Ltd, 2022) Bas, Ozen; Ogan, Christine L. L.; Varol, Onur
Evidence that women have paid the price of what has been labeled the shadow pandemic is found in the increase in violence against them. The rates of femicide and lack of trust in the Turkish judicial system of the authoritarian government are worrisome. Protests have been made in the streets and through social media in response. Our goal was to determine the role of legacy news media and social media in bringing awareness of the femicide issue to the public and how affective publics function surrounding a relatively unaddressed societal problem using datasets created by women's organizations. We conducted a content analysis on 150 sampled femicide cases in Turkey before and during the pandemic taken from online news sources. We investigated the quality of traditional news media coverage and the volume of social media users expressing emotional reactions to individual femicides over time. Results suggest that the journalistic performance of covering the issue of femicide fails to detail essential facts, and awareness and concern for the issue are evident in the Likes, retweets, shares, and expressions of emotional engagement provided to the victims, while online reactions to femicide have increased substantially since 2019, contributing to the formation of affective publics. The study makes a conceptual contribution to the understanding of legacy media and social media's roles in spurring public engagement about serious social problems in autocratic political contexts while advancing the methodological tools of combining social scientific techniques with computational ones.